27 Mayıs Darbesi ve Bir Öneri

Bir 27 Mayıs yazısı daha yazıyorum, kaç kere yazdım bilemiyorum, ama en son yazımın başlığını iyi hatırlıyorum ‘ihanetin Miladı’ idi. 27 Mayıs darbesi Cumhuriyetten sonra yapılan en büyük ve kapsamlı bir darbedir ve darbelerin rehberidir.


Daha sonra yapılan 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat darbeleri tabir caizse vidaları sıkıştırma darbeleridir ve bu darbeleri yapanlar da ilhamlarını ve örneklerini 27 Mayıs darbesinden almışlardır. Sonradan yapılan darbelerde komuta hiyerarşisi öne çıkar gibi gözükse de, 27 Mayısta bu hiyerarşiye hiç dikkat edilmemiş ve Yüzbaşıdan, Albaydan Generale kadar birçok cuntacı subay bir araya gelmiş ve darbeyi yapmışlardır.


27 Mayısın üzerinden yıllar geçti ama hala üzerindeki sis perdesi tam anlamıyla kaldırılamamıştır. Zannediyorum son zamanlarda bu gecikmenin farkına varılmış olunacak ki yeni yeni belgeler ortaya çıkmaya başladı.


Yenişafak gazetesi geçtiğimiz günlerde yayınladığı belgelerde gizlenen birçok olayı deşifre etti. Artık İdamların gerisinde İsmet İnönü’nün olduğunu ve cuntaya idamların infazı için baskı yaptığını, hatta Yassı Ada Mahkemelerinin oluşmasında tavsiyelerde bulunduğunu öğrenmiş olduk. Beni üzen ve kahreden gerçek ise Rahmetli Menderes’in bir kere değil, birçok kere tartaklandığı ve darp edildiği hususudur.


Biz şimdiye kadar sadece Teoman Koman denen o zaman ki düşük rütbeli subayın yaptığı olayı bilirdik, meğersem Rahmetli Başbakanı, aralarında bir Başçavuşun da bulunduğu  düşük rütbeli subaylar birçok kere  tartaklamış. Teoman Koman’ın akibetini biliyoruz, ölmeden az bir süre önce 28 Şubat yargılamalarından dolayı pantolonunu zar zor tutarak Sincan cezaevine girmiş, bir yıla yakın tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilmişti. Daha sonra ölüp gömüldü, ama cesedi hangi mezarda bilemiyorum açıkçası. Diğer sadistlerin akıbetlerini bilemiyoruz, ama Cemal Gürsel’den farklı olmadığını tahmin ediyoruz.


 27 Mayıs darbesinden önce de, daha sonra yapılan darbeler de olduğu gibi komplolar kurulmuş ve darbenin olgunlaşması için oyunlar sergilenmişti. Çankırılı olarak bilinen ama son zamanlarda ortaya atılan iddialara göre Tuncelili olduğu söylenen General İsmail Hakkı Karadayı, o zamana ait hatıralarını anlatırken ‘olaylara karışan solcu militanları (Kemal Alemdaroğlu da dahil) Selimiye kışlasının kapısında Polisten teslim alıp karınlarını bir güzel doyurup, akşama kadar toplarını oynadıktan sonra arka kapıdan salıverirdik’ demişti.


Karadayı’nın bunu niçin yaptığını söylemeye gerek yok zannedersem, tabi ki darbenin olgunlaşması için. Karadayı, bu kurmaylık dehasını daha sonra 12 Eylül darbesinin oluşmasında da uygulayacak ve süratle terfi edip Genelkurmay Başkanlığına uzanıp 28 Şubat için hazırlıklara başlayacaktı. Oysa, 27 Mayısta tutuklanıp Yassıada da yargılanan İstiklal savaşı Gazisi Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun Paşa, Kurmaylığını harp sahalarında kanını terini dökerek göstermiş ve Genelkurmay Başkanı olmuştu.


Ülkemizde en büyük tahribatı yapan 28 Şubat Darbesinin ilham kaynağı da 27 Mayıs darbesidir. Bu darbeyi planlayanlar ve uygulayanlar da, o darbenin düşük rütbeli subaylarıdır.


Rahmetli Menderes ve şehit edilen arkadaşları hala gönüllerde, dillerde, isimleri de verilen caddelerde okullarda yaşatılıyor. Dualar ve ruhlarına gönderilen Fatihalar artarak devam ediyor.


Ya darbeciler? Cemal Gürsel ve Kenan Evren nasıl öldü demeye dilim bile varmıyor. Cemal Gürsel’in ismi zannedersem kalmadı sokaklarda caddelerde, Kenan Evren’in ise birkaç yerde kalmıştır belki. Ya Karadayı’nın? Bunu hiç sormayın. Şehrimizde ki caddelerde, okullarda ismi hala inatla yaşatılıyor, tabi haramzade siyasilerin marifetiyle.


Nedeni gayet basit. Ankara’nın miyop olması, kolay şak şakcılık yapan saf dindarların bol olması ve paraya bağlanması, falan filan. Bu konuya fazla girmeyeceğim, çünkü kursaktan haram girerse helal icraat yapmak zordur zaten.


Ben aslında yazımı bir öneri ile tamamlamak istiyorum. Karadayı’yı yalnız bırakmamak için Cemal Gürsel, Kenan Evren, Teoman Koman için de şehrimizde isim verilecek bir cadde okul bulunması gerekmektedir hem de acilen.


Nasıl yapacağız bunu, yolu yöntemi nedir diye sorarsanız eğer. Ahmet Bukan’a danışın derim.


Zahar, boğazından haram geçmemişti, ama Baba dostunu çok severdi.

YORUM EKLE
YORUMLAR
ARİF YÜKSEL
ARİF YÜKSEL - 9 yıl Önce

emerhum adnan menderes ve arkadaşlarını asanların, hiçbir esamesi kalmamıştır. aksine nefretle anılmaktadır. milletin gönlünde taht kurmuş olan başvekil adnan menderes ve arkadaşları ise, milletin gönlünde yaşamaya devam etmektedir. allah'tan rahmet ve mağfiret diliyorum.

ARİF YÜKSEL
ARİF YÜKSEL - 9 yıl Önce

1960 askeri darbesi ile görevden uzaklaştırılarak tutuklanan, yalan ve uydurma yassıada mahkemesi tarafından idam kararı verilerek idam edilen; şehitlerimiz sayın başvekil adnan menderes'e, dışişleri bakanımız sayın fatin rüştü zorlu'ya ve maliye bakanımız sayın hasan polatkan'a allah'tan rahmet diliyorum. toprakları bol ve mekanları cennet olsun.

as asas
as asas - 9 yıl Önce

ayıptır ya, o bir başbakan, onun böyle bir fotoğrafını kapak yapmışsınız, ayıptır saygısızlıkyıt