banner198

Fetih ve Kasımbey dualarla anıldı!

İstanbul’un fethinin 561. Yıldönümünde ordusu ile birlikte fethe katılan İsfandiyaroğlu Kasımbey mezarı başında dualarla anıldı.

 Fetih ve Kasımbey dualarla anıldı!
banner145

İstanbul’un fethinin 561. Yıldönümünde ordusu ile birlikte fethe katılan İsfandiyaroğlu Kasımbey mezarı başında dualarla anıldı.

Türkocakları Çankırı şubesi tarafından düzenlenen etkinlikte Fetih coşkusu mehteran eşliğinde kutlandı.  Peygamber efendimizin övgüsüne mazhar olan askerler arasında yer alan Kasımbey ikindi namazı sonrası İmaret cami yanındaki mezarı başında dualarla yâd edildi.




Fatih Sultan Mehmet’in halası Sultan hatun evli olan ve cami haziresi içerisinde metfun bulunan Kasım Bey, İstanbul’un fethedilmesine 2 gün kala 27 Mayıs 1453 tarihinde Fatih Sultan Mehmet han tarafından Bizans sarayına elçi olarak gönderilmişti. XI. Konstantin Paleologos’tan şehrin teslim edilmesi isteyen Kasım Bey Osmanlı ordusunda önemli bir görevi de ifa etmişti.

Kur’an-ı Kerim tilaveti, Mehteran konseri ve Fetihle ilgili yapılan konuşmaların ardından katılımcılara helva ikram edildi.



KASIM BEY kimdir?

Kasım Bey, İsfendiyar Bey’in oğludur. Vefatı 1464’tür.Osmanlı hizmetine girdiği 1417 tarihinden, ölümüne kadar 50 yıla yakın Çankırı ve civarında hüküm sürmüştür. Osmanlı’ya tâbi olmakla birlikte, bölgesini yarı bağımsız bir beylik gibi yönetmiştir. İmzasını “Melik Kasım bin İsfendiyar” olarak atmıştır. Vakıfları, kurduğu ve desteklediği zaviyeleri, imareti, camisi ve diğer tesisleriyle Çankırı şehrinin oluşmasında birinci derecede önemli bir devlet adamıdır. Kasım Bey Candaroğullarına mensuptur.

 

CANDAROĞULLARI (1291-1461) Anadolu’da bir müddet hüküm süren İlhanlılar tarafından hizmetine karşılık kendisine tımar verilen Şemseddin Yaman Candar’ın kurduğu bir beyliktir. Verilen tımar, Eflâni taraflarındadır. Beyliğin merkezi Kastamonu olmuş, sınırları içine Çankırı, Sinop, Karabük gibi illeri aldığı gibi, Çorum, Kırıkkale, Bolu gibi illerin bazı kısımları da hakimiyet alanına dâhil olmuştur. H.Hüsameddin, Amasya tarihinde Beyliğin kurucusu Şemseddin Yaman Candar’ın Oğuzların Alayundlu boyundan olduğu kaydetmektedir.

 

İSFENDİYAR BEY(1360?-1440) Uzun bir süre Candarlı Beyliği’nin hükümdarlığını yapmış olan İsfendiyar Bey, etkili ve güçlü bir şahsiyetti. Babası Bayezid Bey, annesi Efenzed Hatun ise, Osmanlı Sultanı Orhan Gazi’nin torunudur. Kasım, Murad, İbrahim, Hızır adlı dört oğlu, Saidbaht Hatun adında bir kızı vardır. Beyliği elli yıldan fazla sürmüştür(1385-1440). İsfendiyar Bey’in büyük oğlu olan Kasım Bey’in Osmanlılarla münasebeti, babasının Osmanlı seferlerine kuvvetlerinin başında onu göndermesi sebebiyle olmuştur. Timur istilası sonrası Anadolu’da birliği yeniden kuran I. Mehmet( Çelebi)’in padişah olduğu devirdir. Mehmet, Osmanlı Sultanı olunca İsfendiyar Bey’e elçi göndererek yapacağı seferlere kuvvetleriyle katılmasını istemiştir. Bu isteği geri çeviremeyen İsfendiyar Bey, gönderdiği kuvvetlerin başına büyük oğlu Kasım Bey’i geçirmiştir. …

 

Kasım Bey'in Osmanlılarla ilk münasebeti, Osmanlı Devleti'ni fetretten çıkararak -âdetâ- yeniden kuran Çelebi Sultan Mehmed (ö.1421) döneminde olmuştur. Kasım Bey, Osmanlıların birçok seferlerine katılmıştır. Karaman Seferi(1416): Karamanoğlu böyle kötü hareket edince Sultan Mehmed işitti. Bursa’ya geldi. Önce İsfendiyar’a elçi gönderdi: “ya sen gel, ya oğlanlarından birini orduma gönder. Yoksa hazır ol ki işte üstüne geldim” dedi. İsfendiyar dahi bu haberi işitince hemen oğlu Kasım Beğ’i elçiyle birlikte gönderdi. (A.Paşaoğlu T. S.86 Ankara-1985)

 

Kasım Bey, Mehmed Çelebi’nin ordusunda ilk olarak Karamanoğlu üzerine yapılan sefere katılmıştır. Karamanoğlu yakalandı, topraklarının önemli bir kısmını Osmanlı’ya vermek suretiyle barış yapıldı. Bu seferin tarihi 1416 yılıdır ki, Kasım Bey’in Osmanlı hanedanı ile ilk münasebeti bu sefer vesilesiyle olmuştur. Eflak Seferi(1417): İkinci sefer ise, Rumeli topraklarında Eflak üzerine yapılmıştır. Bu sefere Osmanlı tâbiliğini kabul eden Karamanoğlu da asker yollamıştır. “…İ

 

sfendiyar dahi oğlu Kasım’ı tekrar gönderdi. Devletle Eflak iline yürüdü. Tuna kenarına vardı. Akıncılar gönderdi. Akıncılar çok doyumluk aldılar. Eflak beği de elçi ile haracını gönderdi. Tamamıyla itaat etti. Oğlanlarını devlet kapısına hizmete gönderdi. Sultan Mehmed dahi devletle yine Bursa’ya geldi.” “İsfendiyaroğlu Kasım Beğ Hünkâra: “Ben gitmem sultanım. Kapında hizmet ederim” dedi. Hünkâr dahi İsfendiyar’a elçi gönderdi. Dedi ki: “Kardeşim Kasım Beğ’e ülkenden tımar bağışla. Ben de vereyim. Kastamonu’dan beri Tosya, Çankırı ve Kalecik’i vereyim”. İsfendiyar dahi hünkârın veziri Bayazıd Paşa’ya Vaız Mehmed derler bir aziz vardı, onu gönderdi. Dedi ki : “ Lûtfet, hünkâr hazretinden dilek et ki benim dirliğim bu Kastamonu ve Bakır Küresindendir. Ben hünkârın veziriyim. Şimdi Çankırı, Kalecik ve Tosya’yı çevresiyle birlikte verdim. Lûtfedip kabul etsinler. Ben bunları hünkâra veririm. Kasım’a vermem. ….”.

 

Hünkâr bu yerleri yine Kasım’a verdi. Kasım tâ ölünceye kadar babasına gitmedi. Osmanlı hanedanının hizmetinde kaldı. Çelebi Sultan Mehmet, bu yerleri -mevcut dirliğine ilaveten - Kasım Bey’e verdi(1417) ve Ilgaz Dağı’ndan hudut kesildi. İsfendiyar Bey, Çelebi Sultan Mehmet’e gönderdiği mektupta “Ben bu beldeleri ancak rikâb-ı hümayuna veriyorum; yoksa bana çok cefa etmiş olan oğlum Kasım’a değil” demişti. (Aşıkoğlu) …

Çelebi Sultan Mehmed’in ölümü üzerine iki Mustafa Çelebi olaylarında ve İkinci Murad’ın tehlikeli durumu esnasında İsfendiyar Bey, fırsatı kaçırmayarak evvelâ Çankırı’da bulunan Kasım Bey’in üzerine yürüyerek oğlunu kaçırıp onun yerlerini işgal etmiş ve daha sonra da Osmanlılara ait Taraklı Borlu, yani Safranbolu’yu kuşatmıştı (1423). İkinci Murad kendisine iltica etmiş olan Kasım Bey’e asker vererek onu ileri sevk ettiği gibi, kendisi de arkadan yürüdü. Bolu ile Gerede arasında veyahut Safranbolu haricinde vukua gelen muharebede daha evvel gizlice elde edilmiş olan Kasım Bey taraftarlarının Osmanlı ordusuna iltihakı ile İsfendiyar Bey bozulmuş ve bu sırada başına yediği bir topuz ile yaralanarak kaçmış ve Kastamonu’da da durmayarak Sinop Kalesi’ne sığınmıştır. İsfendiyar Bey, çekildiği Sinop’tan, oğlu Murad Bey ile padişaha bir mektup göndererek barış yolları aramıştır. Padişahın katılacağı her savaşta elindeki imkânlar ölçüsünde hizmet etmek vaadinde bulunarak, güzelliği ile ünlü torunu Hatice Halime Hatun’u padişaha nişanladı. Gönderdiği çeşitli hediyelerle suçunu hoş gördürmek amacıyla paşaların yardımlarını da diledi. Yaradılışı yüce padişahın baba ve atalarından gördüğü dostluğu, keremi, lütfu bir bir sayıp onların hakkı tutup adaleti korumaları sonunda bugüne kadar beylik ettiğini açıkladı. Hatasını itiraf ve kereminden bağışlar beklediğini bildirdi. Böylece sultanın affını sağladı. Hakkındaki şüpheler, ol padişahların teki, sultanların eşsiz örneği yüreğinden silinip atıldı. 1423 yılı sonunda barış yapıldı.(Hoca Sadeddin Efendi, Tac'üt tevarih)

 

Kasım Bey, daha babasının zamanından itibaren Osmanlı Devleti’nin hizmetine girip ölünceye kadar Osmanlılara tâbi kalmış ve İsfendiyar Bey’den alınan Çankırı ve dolaylarında hükümran olmuştur. Kasım Bey’le, Sultan II. Murat zamanında, Çelebi Sultan Mehmet’in kızlarından biri verilmek suretiyle akrabalık kurulmuştur. Kasım Bey, 1464 yılından sonra ölmüştür. Çankırı’da cami, imaret ve zaviyesi olup, kendisi ve eşi Sultan Hatun orada gömülüdür. Emirze Bey (Emîrzade Bey) adıyla anılan oğlu İskender Bey’i kurduğu vakfın mütevellisi yapmıştır.

 

Kasım Bey’in diğer oğlu Kaya Bey de Sultan II. Murat’ın kızıyla evlenmiştir. Kasım Bey, oğlu Kaya Bey ile İstanbul’un fethine katılmış, Bizans imparatoru Konstantin’e elçi olarak gönderilmiştir.

Çankırı Postası

Güncelleme Tarihi: 30 Mayıs 2014, 02:31
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER