M. Abdülhalik Renda’ya dair ilk kitap yayınlandı

M. Abdülhalik Renda’ya dair ilk Kitabı bir Çankırılı Yazdı


 

Tam 7 kez Çankırı Milletvekili seçilerek kırılması zor bir rekora imza atan Mustafa Abdülhalik Renda, en uzun süre görevde kalan (1 Mart 1935 - 5 Ağustos 1946)  TBMM Başkanı unvanını da korumaktadır.

29 Kasım 1881'de Yanya'da dünyaya gelen Mustafa Abdülhalik Renda, kendi yaptırdığı araştırma ile “kökeninin Çankırı’nın Kurşunlu nahiyesinden Kurt İsmail Beşe’ye dayandığını, Budin savaşında gösterdiği yararlılıklardan mütevellit kendisine Yanya’da Tımar verildiğini”(1) tespit etmiştir. Mustafa Abdülhalik Bey’in eşi Saadet Hanım da Müftüzade olarak bilinen ve şehrin Osmanlı Devletine katıldığı dönemde Çorum’dan Yanya’ya gönderilen Şeyh Mestan’ın ahfadındandır.           


Köklerinin Çankırılı olması sebebiyle, Çankırı’dan TBMM’ne girmek isteyen Evlad-ı Fatihan torunu Renda, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında bürokrasinin ve siyasetin önemli kademelerinde başarıyla görev yapmış; 1 Ekim 1957’de İstanbul’da vefat etmiş, Ankara Cebeci Asri Mezarlığında toprağa verilmiştir.

 

 

İslamiyet’in Rumeli’ye yayılmasında bilfiil görev almış bir aileye mensup; memleketine, milletine sayılamayacak kadar çok faydası ve hizmeti olan rahmetli hakkında daha önce 3 yazı kaleme almıştım. Onu derinlemesine tanıdıkça, böyle önemli bir şahsiyet hakkında “nasıl olur da, bugüne kadar bir tane bile kitap yazılmamış?” diye hayret ederdim…

Atatürk Araştırma Merkezinin Bayındır Sokaktaki mağazasına son uğradığımda yeni çıkan kitaplar arasında “Mustafa Abdülhalik Renda’yı” görünce büyük mutluluk duydum.

Bir solukta okuduğum kitabın yazarı Gönül Türkan Demir Hanımefendinin kısa biyografisinde Bolu doğumlu olduğunu görünce, muhtemelen Bolulu olduğu düşünmüştüm… Ancak facebook TAHTAKÖPRÜ gurubumuza katıldıktan sonra Çankırılı olduğunu öğrendim. M. Abdülhalik Renda Beyin hayatının bir Çankırılı tarafından yazıldığını öğrenmek, beni ziyadesiyle memnun etti… Büyük bir boşluğu dolduran Gönül Türkan Hanımla kitabına dair kısa bir görüşme yaptım.



-Gönül Türkan Demir’i tanıyalım:


Çankırı’nın yerli ailelerinden Başbuğlardanım. Baba tarafım, Eldivan Yanlar Köyünden.


İlköğrenimime Aksu ilkokulunda başladım, Çankırı Anadolu lisesinden mezun olduktan sonra Gazi Üniversitesi Kastamonu Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümünü bitirdim. 7 yıl öğretmenlik yaptım. 2012 yılında Çankırı Karatekin Üniversitesi Tarih Anabilim dalından Yüksek Lisansımı aldım. Halen Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde Sosyal Bilgiler Eğitimi alanında doktora eğitimime devam ediyorum.Aynı Üniversitede araştırma görevlisi olarak görev yapıyorum. Evli ve 2 çocuk annesiyim.


-M. Abdülhalik Renda Bey’in Çankırılı olduğunu ne zaman öğrendiniz?


Çankırı’da adının verildiği mahalleden dolayı ismen biliyordum ama Çankırılı olduğunu bilmiyordum. Yüksek Lisans tez konum olduğunda öğrendim.


Tez çalışmasına başlarken hakkında yeterli bilgi bulamadım ve neredeyse vazgeçecektim…Osmanlı belgelerini incelemeye başladığımda ben onu bir göl olarak düşünürken, karşıma bir okyanus çıktı…


-M. Abdülhalik Renda Beyin yaşadığı ve görev yaptığı döneme damga vuran hadiseleri özetler misiniz?


Hem Osmanlı, hem de Cumhuriyet döneminde en karışık konularda onu görüyoruz. Hazırladığı raporlar çok önemlidir.


Çankırı Milletvekili Mustafa Abdülhalik Renda Doğu ve Güneydoğu'da
52 gün bölgeyi karış karış gezerek yerinde yaptığı incelemeler neticesinde, kendi adıyla anılan 14 Eylül 1925 tarihli ünlü “Şark Islahat Raporunu" hazırlamıştır.


Bu rapor çok kıymetlidir ve buna binaen de uygulanmıştır ama ne yazık ki Şark Islahat Planınıüzerinde değişiklikler yapılmıştır. Şayet o değişiklikler yapılmamış olsa, bugün ülkemizde yıllardır mücadele edilen terör belki de hiç olmayacaktı…


Ermeni diasporasının tek taraflı yayın yaptığı/yaptırdığı tüm kaynaklarda Mustafa Abdülhalik (Renda) sözde ermeni soykırımının suçluları arasında gösterilmektedir.
Ermeni kaynaklarında “Ermenileri kesmekten büyük zevk alan adam” olarak gösterilse de, belgeler tamamen kurgudur, sahtedir.


Tehcir döneminin Bitlis ve Halep Valisi olan ve 1917’de kısa süreli Dâhiliye Nezareti Müsteşarlığı yapan Mustafa Abdülhalik Renda Bey 7 Haziran 1920 tarihinde 2792 numara ile Bitlis ve Halep’teki Ermeni katliamlarından sorumlu olarak İngiliz sömürgesi Malta’ya sürgüne gönderilmiştir.


“Malta Sürgünleri”, İstanbul’un işgali sonrasında, 1919-1920 yıllarında işgal kuvvetlerince tutuklanarak bir sürülen 145 Türk devlet adamı, asker, idareci ve aydın için kullanılan terimdir.Tutuklama ve sürgünler “Mart 1919′dan, Ekim 1920′ye” kadar sürmüştür. Seçilen isimler, “işgale karşı direnişi organize edilebilecek kadronun ve liderlik potansiyeli gösterebilecek olanların devreden çıkarılması” amacı gütmektedir. Ermeni Tehciri ile ilgili konular sürgün cezalarına sonradan monte edilmiştir.


M. Abdülhalik Renda Bey devletten habersiz kesinlikle hiçbir iş yapmamış, devlet adamı kimliğine gölge düşürecek en küçük bir davranışta bulunmamıştır.


Tehcirde Ermenileri Türklerin değil, Kürtlerin öldürdüğünü çok net ifade etmiştir.



-Renda Beyin ailesine ulaştığınızda neler hissettiniz?


Onu, yaşayan ilk ağızdan öğrenmek adına ailesine ulaşmak çok önemliydi. Çok yakın ilgi gösterdiler sağ olsunlar. Çok mutlu oldular, özellikle Çankırılı biri tarafından fark edilmek onları çok mutlu etti. Arşiv, belge, mektup olarak tüm doküman ve kaynakları sağladılar. Mustafa Abdülhalik Renda Beyin hatıraları, “benim kitabımın da takdimini yazan” torunu Prof. Dr. Sabri Sayarı tarafından yayına hazırlanmaktadır.



-Onun devlet adamlığını, şahsiyetini 2 cümleyle ifade ederseniz:


Dindar, ciddi, güvenilir, yüksek şahsiyetli, çok kuvvetli bir idareci idi…


Çok başarılı bir devlet adamıydı ki;  sürekli ödüllendirilmiştir.



-Çankırı’ya hizmetlerinden bahseder misiniz?


Çankırı’ya demir borularla su verilmesi için devlet bütçesinden ilk yardımı yaptırmıştır.


Çankırı’ya ilk defa elektrik veren 2 dizel motorunu temin etmiştir.


Irmak-Zonguldak Demiryolunun Çankırı’nın merkezinden geçmesi için büyük çaba harcamış, 23 Nisan 1931’de Ankara-Çankırı arasını bizzat hizmete açmıştır.


1940 yılında Piyade Atış okulunun, İstanbul Maltepe’den Çankırı’ya naklini sağlamış ve Atış Okulu binasının yapımını sağlamıştır.


Çerkeş zelzelesindeki mağduriyeti gidermek için büyük yardımlar sağlamıştır.


Çankırılı kimsesiz birçok öğrenciyi sahiplenerek, yüksek tahsil yapmalarına vesile olmuştur.



-Yeterince tanınıyor mu, biliniyor mu Renda Bey?


Hiç tanınmıyor maalesef, hele Çankırılılar hiç bilmiyor onu.

Benim gönlümden geçen; adının verildiği mahallede bir park yapılarak büstünün konması ve orada hayatına dair bilgi verilmesidir.

 

 

Bu da Benim Notum:Rahmetli Mustafa Abdülhalik Renda Bey’in adının bugün Çankırı’da bir mahalle olarak anılması, yaşatılması güzel bir ahde vefa örneğidir.Ancak Çankırı Belediyesi'nin Abdülhalik Renda Mahallesi'ni, “Mustafa Abdülhalik Renda” tam ismiyle yenilemesi talebimizdir.

 

Yazıda kullandığımız fotoğraflar Renda Ailesinin özel Albümünden alınmıştır.

(1)    Örtülü Tarihimiz - Cemal Kutay Cilt I (1975)

 

 

 

YORUM EKLE
YORUMLAR
handan
handan - 7 yıl Önce

teşekkür ederiz hiç bimezdik

hakan
hakan - 7 yıl Önce

süper

Sıdıka
Sıdıka - 7 yıl Önce

Çankırı memleketimiz.. toprağında geziyoruz, havasını teneffüs ediyoruz, suyunu içiyoruz ama Çankırı nın değerlerinden haberimiz yok..yaşadığımız şehri tanımıyoruz, merak etmiyoruz.. büyük bir eksiklik bu..Çankırı ya bu kadar güzelliği dokunan Mustafa Abdulhalik Renda beyi emek verip araştıran, gün yüzüne çıkaran ve kitap haline getiren Gönül hanımın kalemine ,emeğine ellerine sağlık..Ayrıca bu konuyu Tahtaköprü sayfasına taşıyarak bizleri bilgilendiren Metin beye de teşekkürler..bunlar ciddi anlamda değerli bilgiler.

Sibel
Sibel - 7 yıl Önce

kitabın yazarı gönül türkan hanımı kutlarım.bu bilgileri bizlere aktardığınız için sizi de tebrik ederim metin bey. meğer bilmediğimiz ne çok şey varmış.

Kamil Ayhan
Kamil Ayhan - 7 yıl Önce

Allah gani gani rahmet eylesin, böylesine önemli değerlere sahip çıkmalıyız ki içimizden yenileri de çıkabilsin.

muharrem hoca
muharrem hoca - 7 yıl Önce

memlekete hizmet gayretin takdire şayan metin kardeşim. herkesin kişisel menfaatlerini kovaladığı şu zamanda çankırı için karşılıksız koşturmana helal olsun diyorum. bilginin ne kadar kıymetli olduğunu bir kere daha gösterdin. renda bey ne büyük bir şahsiyetmiş.

SÜHEYLA
SÜHEYLA - 7 yıl Önce

gerçekten güzel bi̇r vefa örneği̇ sergi̇lemi̇ş gönül türkan demi̇r tebri̇k ederi̇z. bu ki̇tabi gündeme taşıyan meti̇n beye de teşekkürler.

banner304