Çankırılı Genç Tespih Ustası İsmail Arın ile Söyleşi

ÇANKIRI KORGUNLU GENÇ TESPİH USTASI İSMAİL ARIN’LA MÜLAKAT

Korgunlu Hacı Osman Arın’ın 1962 yılında Ankara’nın Hacı Bayram semtinde “Hacı Bayram Kitabevi” adını verdiği dükkânda başlayan ticareti, vefat ettiği 1994 yılına kadar devam eder… Oğullarından Fatih Arın, babasından aldığı bayrağı dalgalandırırken; 1985 doğumlu 3. kuşaktan torun İsmail Arın’da Ankara Hacı Bayram’da esnaflığa ilk adımını 2002 yılında bu dükkânda atar…

İsmail Arın; genç yaşına rağmen; bilgi, beceri, güven ve disipliniyle Hacı Bayram’da 3 yıl gibi kısa bir sürede aranıp, sorulan bir tespih ustası olur. Dede yadigârı dükkânda kısa sürede tespih dünyasındaki yerini alarak yılların HACI BAYRAM KİTABEVİ tabelasının yanı başına “TESPİHÇİ İSMAİL” namıyla adını yazdırmayı başarır…


Bir taraftan kendi tezgâhı başında tespih siparişlerini yaparken, diğer taraftan tespih satın almak, ya da tespih tamiri için gelen müşterileri de karşılayan İsmail Usta; alış verişin yanı sıra, dükkânına gelen tespih meraklılarının sorularını da gün boyunca güler yüzle hiç bıkmadan cevaplandırır. Merakla başlayan tespihe ilginin, giderek tutkuya dönüşmesi noktasında İsmail Ustanın büyük katkısı var…


İsmail Usta’ya Hacı Bayram-ı Veli ile Gülbaba Türbesi arasında bulunan dükkânında çok severek yaptığı sanatı ve dolayısıyla işi ile ilgili sorular sordum.



lk olarak gelecekte bu meslekle ilgili hedefini öğrenebilir miyim?


Şu an mevcut dükkânımızda kurulu küçük bir tezgâhta çalışıyorum. İleride sadece tespih için bir atölye açma düşüncem var… Çünkü şu an mevcut dükkânımızda Kur’an-ı Kerim başta olmak üzere, dini ve milli kitaplar, dini levhalar, esans, zemzem, cenaze levazımatı, hanımlar için eşarp, yemeni, şal vb. ürünlerimizin satışı var.


Genç bir tespih ustası olarak günümüzde tespih sanatının durumunu değerlendirir misin?


Günümüzde tespih sanatının zirve yaptığı en popüler dönemini yaşıyoruz. Hemen her kesimden, her yaştan, bay bayan fark etmeksizin tespih kullanıyor. Maddi açıdan da tespihin, “hak ettiği değeri bulduğu”çok bereketli bir dönemdeyiz. Hem al-satını yapan kişiler, hem de ustalar tespihten para kazanıyor, müşteri de seçenek bolluğu sayesinde keyifle tespih sahibi oluyor.


Büyüklerimden bildiğim; eskiden en çok tercih edilen ürün “siyah kehribar ”diye bilinen Oltu taşı ve Kukaydı. Oltu taşının fiyatı uygundu ve temini de kolaydı. Kuka pahalıydı veOltu’ya nazaran daha azbulunurdu... Kehribar da, Kuka gibi kıymetliydi veo da az bulunurdu. Yani tespih malzemesi şimdi olduğu kadar zengin değildi.Günümüzde Oltu tespihinin tahtına artık Kuka tespihi oturmuş durumda çünkü geçmişin tersine Oltu az, kuka bol ve kuka ekonomik Oltu hayli pahalı.


Çok değil; 8-10 yıl kadar önce tespih yapan usta sayısı çok azdı. Mevcut ustalar harcadıkları emeğin karşılığını alamadıkları için çok nadir tespih yapıyor ve başka işlerle geçimlerini sağlıyorlardı. Ayrıca tespih malzemesi olarak pek fazla çeşit ve model bulmak şimdiki gibi kolay değildi. Şimdilerde tespihde en bilinen ve en çok tercih edilen ürün “sıkma” ve “ateş kehribarı” diye adlandırılan dökme malzemedir.  Damla kehribarının da doğal olanı tercih edilmektedir.


Tespih fiyatları nasıl belirleniyor, neye göre fiyatı artıyor?


Tespih fiyatları “malzeme, ustalık, incelik”gibi özelliklerine göre günümüzde 5 liradan başlayıp 30 bin dolara kadar çıkabiliyor…


Oltu taşı tespihler yaklaşık 70-80 liradan başlar, işçilik ve boyutuna göre rakam değişir. Kuka tespihler 10 liradan başlar, yine aynı şekilde işçilik ve boyutuna göre fiyatı artar.


Son yılların en revaçta ürünü Kehribar tespihler 70-80 liradan başlar, işçilik ve boyutla birlikte fiyatı çıkar. Tüm tespihler nitelik ve türüyle beraber, işçilik ve boyutlarına göre fiyatlanmaktadır.


Tespih ustasının bir tespihi tam anlamıyla yapabilmesi, malzemeden malzemeye ve yapılan işçiliğe göre de değişir. El işi bir tespih yapımı en az üç günü almaktadır.


Tamamen el işi bir tespih; en düşük malzeme alıcıdan olursa 200 liradır. Tabiki bu fiyat malzemeden malzemeye ve ustadan ustaya da değişebiliyor. Günümüzde bıçak işi, zımpara işi ve makine işi tespihler vardır. Bunların en kıymetlisi ve emek verileni bıçak işi tespihlerdir. Tespih yapımında teknolojinin her türlü imkânından yararlanmaktayız. Eskiden “kemane” denilen tamamen insan gücüyle çalışan tornalarda yapılan tespihler çok uzun zaman alırdı, yorucu ve zahmetliydi. Şimdi bile elektrikle çalışan metal tornalarda yaparken yorucu ve zahmetli oluyor. Ama bu işi yapabilmek sabır beceri ve sevgi gerektiriyor. Tespihi günümüzde geçimini sağlamak için yapanlar ağırlıkta olsa da, hobi amaçlı yapanlar da var.


“Tespih çekmek” üzerine neler söylersin?


Tespih çekmek, tespih tanelerini birer birer işaret parmağı ile başparmak arasından geçirmektir. Ancak günümüzde tespihi bir oyuncak veya el alışkanlığı olarak kullananlara, sallayarak veya çeşitli figürler meydana getirerek dolaşanlara, hatta tuttukları futbol takımının renklerine göre yapılmış tespihleri çekenlere sıkça rastlanmaktadır.


Aslında tespih çekmek din adamlarına özgü bir davranışmış gibi algılanır ama halk arasında da neredeyse bir alışkanlık haline gelmiştir. Tespih çekmenin daha çok kırsal kesimlerde yaygın olmasının nedeninin “tespihin boş elleri meşgul edebilme özelliği” olduğu ileri sürülüyor. Sıcak ayları toprak ve tarımla geçiren, sürekli ellerini kullanmaya alışmış kişilerin kış aylarında bu boşluğu tespihle doldurduklarına inanılıyor.


Günümüz biliminin tespih çekme alışkanlığına bakış açısı biraz değişik. Bilim adamları, beynimizin, çalışma hayatının güçlükleriyle, sorunlar, endişeler ve korkularla sürekli baskı altında tutulduğunu, bunun sonucunda sinir hücrelerinin aşırı yorulup yıprandığını ve beynimizi rahatlatmak, onu özgür bırakmak, dikkatimizi başka tarafa yöneltmek için tespih çekmenin çok etkili ve faydalı olduğunu söylüyorlar.


İnsanoğlunun hayatında köklü bir geçmişi olan tespih, sadece ibadet ve el sanatlarında değil, edebiyat alanında da ele alınmıştır. Hakkında yüzlerce eser verilen tespih; dini, kültürel, sanatsal ve toplumsal boyutlarıyla da kitaplara konu olmuştur.


Neticede “tesbih çekmek” insanı bulunduğu boyuttan çok daha ötelere götürüyor. İnsana diyor ki, “Nerede olursanız olun kalbinizin tespihini yanınızda götürün. Yüce olan tek yaratıcıyı her an anın. Huzur bulun, huzurla kalın.”


Nelerden tespih yapılıyor?


Her malzemeden tespih yapılabiliyor. En çok rağbet gören çeşitler kehribar, kuka ve Oltu…


Değerli taşlardan yapılan tespihler akik, ametis, oniks, yıldız taşı, mercan, kaplan gözü, sedef… Boynuzdan, bağa denilen kaplumbağa kabuğundan, fildişi hatta mamut dişinden bile tespih yapılıyor fakat nesli tükenen hayvanların kemiklerinden tespih yapımı yasak!


Uçak camı, bowling topu, bilardo topu, deve kemiğinden de tespih yapılıyor.


Hemen her ağaçtan tespih yapılıyor. Kuka, abanoz, yılan, pelesenk, öd, tarçın vb…


Naylon, plastik türü tespihler fabrikasyon olduğu ve işçiliği olmadığı için en ucuz tespihler, yani bir anlamda ticari bir değeri yok bu tespihlerin.


Tespihin özelliklerinden biri de imamesi ve püskülü.


En çok hangi yaş gurubu tesbih alıyor?

Tespihe gösterilen ilgide belli bir yaş gurubu yok ama genç ve orta yaş gurubu 33 lük tespihlere daha yoğun ilgili. Yaşlılar 99’luk tespih alıyor genellikle.


Çalışırken en keyif aldığın tespih türü?

Ahşap. Çünkü işlemesi doğal ve güzel… İşçilik esnasında soluduğum tozun bir zararı yok, o yüzden çalışırken de sıkıntısı yok.Tespih ustası çok az maalesef, ben bu anlamda ileride iyi bir usta olabilme gayretiyle çalışıyorum. Çalışırken büyük keyif alıyorum, bu benim hem işim, hem sanatım hem de ekmeğim.Bitirdiğim her tespihle birlikte farklı bir mutluluk yaşıyorum ve mutlaka her yaptığım tespihi ilk günü kendim kullanıyorum.


Kehribarın en çok ilgi gören renkleri?

Sarı, kırmızı ve mavi.


Peki, senin kehribarla çalışırken en sevdiğin renk?

Sarı.


Sana tespih yapımı için sipariş verenlerin yaş gurubu hangi aralıkta?

25-35 arası.


Kimlerden sipariş alıyorsun?

En çok iş adamlarından sipariş alıyorum. Sonra sırasıyla cezaevlerinden, öğrencilerden ve hediyelik olarak sipariş geliyor.


Bayanların tespihe ilgisi var mı?

Evet, bayanların da tespihe ilgisi var ve kehribarda erkeklerin pek yanaşmadığı pembe, eflatun renkleri istiyorlar.


Hacı Bayram’a turistlerde geliyor…Turistlerin ilgisi nasıl?

Turistler tespihlere bakmayı seviyor ama almıyorlar. Yani iyi bir seyirciler ama müşteri değiller.


Tespih yapımıyla ilgili müşteri olarak hangi teknik ayrıntıları bilmeliyiz?

Bir tespihin malzemesinin yanı sıra yapılmış olan işçiliğin de emeğin de kıymetinin bilinmesi bir ustaya hem şevk verdiği hem de mutlu ettiği hem de heveslendirdiği, yeni yapacağı tespihi diğer tespihinden daha güzel yapmaya çalıştığı bilinmektedir. Tespih yapımı için bazı standartlar bulunmaktadır. Taneler arasında uyum milimetrik farklılıkların gözle görülmeyecek şekilde olması bıçak, zımpara, torna izinin olmaması, imame koleksiyonluk tespihlerde 4-5 tane boyunda olması, tespihte kalem oyma işçiliğinin tespih değerini arttırır.


Tespih malzemesi olarak günümüzde bilinen en kıymetli tespih malzemeleri: Kehribar, Anber, Baga, Fildişi, Mercan, İnci. Bunların yanısıra malzemeler; Oltu, Akik, Naka (deve dişi) Narçın, Necef, Sedef, Şahmaksut, Yüzsürü, Zergerdan (boynuz türevleridir), Abanoz Ağaç, Demirhindi, Gülağacı, Ödağacı, Kuka (çekirdek) Pelesenk, Sandal, Yılan Ağacı ve Alman Sıkması (Osmanlı sıkması) yeni döküm Sıkma Kehribarı ve Ateş Kehribarı.


Erzurumlu Mehmet Efendinin, "Bir sene zarfında bir 99’luk tespih yaparım, 100 altına satarım" sözü tespihin kıymetini ortaya koymaktadır.


Tespih yapımını anlatır mısın?


Yapımdan önce şunları söylemekte fayda var: Tespih ustaları 1960’lı yıllarda elektrikli tornalara geçmiş… Bugün bilgisayarlı torna kullanan ustalar bile var. Şu anda çıkrık kemane ile tespih çeken bir usta bilinmiyor. Çeken ustalar çektikleri tespihlere kendi üsluplarıyla imzalarını atmışlar… Ağaç tespihlerde ise imame, ustanın imzası yerine geçiyor. İmamenin çekilişinden ustanın kim olduğu anlaşılıyor.


Osmanlı döneminde bir sanat ve ustalık işine dönüşen tespih yapımı, mahir tespih ustalarının “kemane” adı verilen tornalarında gerçekleşmiş. Elle veya ayakla çalışan kemaneler ve ona eşlik eden el matkapları günümüzde artık kullanılmıyor. Değişen koşullarla birlikte tespihler de “çekim” adı verilen modern yöntemlerle yapılıyor.


Tespihin yapılacağı madde önce testereyle uygun ende çubuklar halinde kesiliyor.


Bu çubuklar istenilen tane boyuna göre bölünüyor.Tornada “çarkuşane” denilen aletle, dakikada 3500 devirde döndürülürken tam ortadan deliniyor.


Kalıba geçirilen tane yani “habb” sol elle ileri-geri döndürülürken, sağ eldeki ardayla da yontuluyor ve rendeyle istenilen biçime sokuluyor.Tanelerin hepsinin aynı boyda olması sağlanıyor.Sonra malafadan sökülmeden kaol ile cilalanıyor. (Kaol, aktarlarda satılan bir parlatma solüsyonu)


Eski ustaların kol kotalarla cila yaptıkları ve tanenin deliğini dahi cilalattıkları biliniyor.


Sonra “tahril” denilen bir ip üzerine parçalar diziliyor…


Önce tespih taneleri yapılıyor:
Tespih yapımında ilk olarak kullanılan madde, kalınlığı en fazla bir milimetre olan testere aracılığıyla kare ya da dikdörtgen parçalara bölünüyor. Kesilen parçalar parmaklar arasında tutularak dönen bir zımparada kendi eksenleri etrafında sürülerek silindir ve yuvarlak biçimlere dönüştürülüyor. Ustalarının “yuvarlama” dediği bu işlemin ardından taneler, bir tona aynasına takılıyor ve “delme” işlemine geçiliyor. Torna aynasında taneler, dakikada 3 bin 500 devirde dönerken puntodan yaklaştırılan 0.7 milimetre çapındaki matkapla deliniyor (Tane büyüklüğüne göre bu çap artırılabiliyor ya da düşürülebiliyor).


Tespih yapımının en can alıcı safhası ise bu noktada başlıyor yani tornada işleme safhası. Bu aşamada, tornanın aynasına sıkıştırılan bir çelik çubuk, eğe yardımıyla beş köşeli konik malafa şekline getiriliyor. Torna aynası dönerken bu malafanın, yalpasız, salgısız ve adeta “dönmez” gibi görünmesi ise hayati önem taşıyor. Zira malafa salgılı döner;  tane, tam deliği merkez alacak şekilde işlenemez ise ipe dizildiğinde “sarhoş” diye tabir edilen şekilde kaçık duracaktır.


Ardından, malafa üzerinde sıkışmış halde dönen taneye, hava çeliğinden düz uçlu bıçaklarla şekil veriliyor. Sabitleştirilmiş ölçüdeki bir kumpasla sık sık boy kontrolü yapılırken, serbest ölçüdeki bir kumpasla da çap ölçümü yapılıyor. Böylece taneler arasında sıfır hata olması sağlanıyor.


Tesbih çekmenin her aşaması incelikli:
İstenilen ölçüye getirilen taneler, duraklar, imame ve tepelik; malafadan sökülmeden önce üzerine parlatıcı dökülmüş yumuşak tüysüz bir bezle cilalandıktan sonra kendine uyan renkteki ipe diziliyor. Tespih dizim safhası da ince bir işçilik gerektiriyor. Tespih ipinin iki ucunun sarmal şekilde buruluşu, uçlarının bal mumlanışı, imamenin altındaki ve üstündeki düğümlerin atılışı da ustasının maharetiyle tamamlanıyor. Aynı zamanda tespih yapma işine, çoğumuzun elde tek tek tane çekmek olarak bildiği isim verilerek tespih çekmek deniyor.


Tespih Koleksiyonculuğu?

Günümüzde tespih koleksiyonu yapanlar gün geçtikçe artıyor. Sanatın her dalında olduğu gibi, tespih sanatında da bu işle çok yakından ilgilenen, verilen eserlerin sıkı takip eden ve özenle yapılmış nadide eserleri toplamaktan, kendi tesbih arşivine sahip olmaktan zevk duyan koleksiyonerler bulunuyor. Tesbihin yapımında kullanılan malzemeden, tesbihi işleyen ustaya ve tesbih bütünlüğünün sahip olduğu zarafete kadar çeşitli özellikleri ile öne çıkan tesbihler, ustasının el emeği ve kullanılan malzeme ölçüsünde değerleniyor. Bu nedenle, büyük emek verilerek günler süren eş işçiliği ile yapılmış ve nadir bulunan malzemelerden işlenmiş tespihler, koleksiyonlarda her daim yer bulabiliyor. 


Hem bir sanat eseri hem de kıymetli bir aksesuar olarak özel koleksiyonerlerini oluşturan tespih, insanlık tarihindeki köklü geçmişinin en parlak günlerini Osmanlı Devleti döneminde yaşadı. Bu anlamda, en özel eserler de yine bu dönemin tespih ustalarının tezgâhlarından çıkıyor. Dolayısıyla, bu dönemde çekilmiş, Lale ve İstanbul figürlü imameler ile süslenmiş el işçiliği teşbihler, koleksiyonlarının en özel parçalarından biri olarak ilk sırayı alıyor.


Genel olarak “babadan kalma” ya da “hediye gelen” bir tespihle ve sadece “hobi” olarak başlayıp yüzlerce başka esere uzanan bu tutku, her şey önce bu işe merak salmakla başlıyor. Ardından tespih yapılan malzemeleri tanıma, ustaları ve tarzlarını öğrenmekle gelişiyor. Yani koleksiyonlar, sadece değerli olana değer biçip tesbih sayısını artırmakla oluşmuyor. Uzun yıllar süren bir bilgilenme ve uzmanlaşma süreci gerekiyor. Yıllar içerisinde kazanılan deneyim, teşbihleri ayırt etmeyi, eseri değerlendirme becerisi ve koleksiyona katmak sürecini de beraberinde getiriyor. Köklü bir geçmişe sahip tespih alanında uzmanlaşma süreci de koleksiyonerlikle birlikte devam ediyor.


Tespihin malzemesi açısından bakıldığında ise mercandan yapılmış olanların yanı sıra malzemesi fildişi, safir, kehribar, bağa, mamut dişi olan eserler, koleksiyonlarda başköşeyi alıyor.


Sadece bir hobi olarak başlayıp adeta bir tutkuya dönüşen tesbih koleksiyonculuğu, son dönemde Türkiye’de oldukça revaçta. Öyle ki, son yıllarda sayıları hızla artan özel koleksiyonlar için sergiler düzenleniyor. Herkesin en iyi koleksiyonu yapmaya çalıştığı alanda, zaman zaman koleksiyonerler arasında takaslar da yapılıyor.


Bir insan, niye tespih alır?

Dini anlamda namazlar için üzerinde bulundurmak en başta geliyor, sonra sırasıyla hediyelik, stres için alanlar var, yatırım için alanlar var…


99’luk kuka en çok satılan ahşap tespih, 100 lük zikir tespihlerimiz de var.


En çok sattığım 2. tespih türü kehribar. Ateş ve sıkma gurubu var. Tabiki doğal kehribar değil, bileşimi kimyasal… Kehribarın çekimi güzel, renk çeşitliliği var ve çektikçe renk değiştiriyor… Kokuyor, kötü enerjiyi yok ediyor, tiroitlere iyi geliyor…


En çok rağbet edilen kuka ve kehribar hakkında bilgi veriri misin?

Tabiki. Kuka, bir ağaç değil tropikal bir ağacın meyvesidir. Ve bu meyveden yapılan tespihlere de kuka tespih adı verilir. Kuka, Osmanlı Devleti döneminde mikrop kırıcı özelliğinden dolayı hekimlikte sıkça kullanılmıştır.Hindistan cevizine benzer. İçindeki öz kısmı ayıklandıktan sonra etli kısmı işlenerek tespih elde edilir.


Kuka kaygan yapısı, pürüzsüz yapısı ve el ile temas ettikçe renginin koyulaşması dolayısıyla tesbih yapımında kullanılan malzemeler arasında en özellikli olanlardan biridir. Ayrıca kukadan yapılmış tesbihler, oldukça hafif ve her türlü dış etkiye karşı dayanıklıdır. Bunun yanında malzemenin mikrop kırıcı özelliği de bu tesbihlerin tercih edilmesinde etkilidir.


Tropikal iklime sahip Endonezya, Hindistan, Brezilya gibi ülkelerde bulunur.


Kehribar
, Çamgiller ailesinden bir çam türü olan Pinussuccinifera ağaçlarının fosilleşmiş reçinesidir. Genellikle bazı süs eşya yapımında kullanılan yarı saydam ve kolay kırılabilen bir fosildir. Turuncu, sarı, kırmızı, kahverengi, konyak rengi, bal rengi, altın rengi, kemik rengi, siyah, renksiz, mavi ve yeşil renklerde bulunabilir. Kehribara, oluşumu sırasında yapışan fosilleşmiş böcek, yaprak ve çiçek kalıntıları diğer taşlarda görülmeyen önemli bir özelliktir. Bu tür kehribardan yapılmış tespihler de oldukça değerlidir.


Kehribar çoğunlukla kozalaklı ağaçların reçinesinden oluşmasının yanı sıra, tropik çiçekli ağaçların reçinesinden de üretilebilir.

Avrupa'da kehribar yatakları en çok Ukrayna, Romanya, İsveç, İngiltere, Hollanda ve Sicilya'da görülmektedir. Kehribar, ortalama 25 ile 40 m arasında değişen bir derinlikte ve eski devirlerde meydana gelen denizaltı çökeltilerinin iki tabakası arasında damarlar şeklinde bulunmaktadır. Buna mavi toprak denilmektedir. Bu kehribarın ikinci vatanıdır. Birinci vatanı ise bugünkü İskandinav ve Polonya Baltık Denizi'nin büyük bir kısmını içine alan sahalardır.

Kehribar Türleri

• Damla Kehribar

• Sıkma Kehribar

• Ateş Kehribar

• Zar Kehribar

 


Sorularımız dışında konuyla ilgili söylemek istediklerin var mı?

Her işte olduğu gibi, bu işte de kötü niyetli davranıp insanları kandırıp bir tespihi “orijinal tespih” diye değerinin çok çok üstünde satanlar var maalesef. Bu durum bizim tespih kültürümüze de büyük bir sekte vurmaktadır. İnsanları bu sevdadan soğutmamak daha çok bağlamak ve bu kültürü dünya çapında bir seviyeye dönüştürmek bu işi severek yapanların ve gönül verenlerin sayesinde olacağını düşünüyorum. Günümüzde tespih Türkiye’nin hemen her şehrinde yapılmaktadır. Kuyumcularda tespih satıyor, tamam satsın ama maalesef çok pahalı satıyorlar.


Tespihlerin en güzelleri İstanbul’da yapılırmış. İslam ülkelerinden zengin meraklılar yüzyıllar boyunca en güzel tespihleri hep İstanbullu ustalardan edinmişler. Türkler tarafından üst düzey bir seviyeye getirilen Türk tespih sanatının bu seviyede ilerlemesi veya daha da gelişmesi tespih ustalarının elindedir. Dünya çapında da en iyi tespih ustaları Türkiye’den çıkmaktadır.


Benim de gayem hem iyi bir tespih ustası olarak anılmak, hem de Ankara adını tespihçilikte duyurmaktır.

 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Uğur CESUR
Uğur CESUR - 8 yıl Önce

Selamunaleyküm. Sevgili İSMAİL ARIN USTA.. Öncelikle böyle bir sunumda bulunduğunuz için emeği geçenlere teşekkürler ediyorum.
Işinin ehli bir yetenek bir tesbih ustası olduğun için ANGARALILAR çok şanslı..
Bildiğim kadarı ile ayrıca tesbih bilirkişisi olarakta farklı kurumlardan aranan bir USTA olduğundan bahsetmemiş alçak gönüllülük göstermişsin. Buda senin bu sanata ne kadar önem verdiğinin bir göstergesidir...
Sanatı devam ettirebilmek adına bu yolda size başarılar diliyor..
Selam Sevgi ve Saygılarımı iletmek istiyorum... U. CESUR

Sedat
Sedat - 8 yıl Önce

tam adres verirmisiniz

Şaban Küçükgümrah
Şaban Küçükgümrah - 8 yıl Önce

bir tesbih meraklısı olarak çok bilgilendiğim ve zevkle okuduğum bir röportaj yapmışsınız sizi tebrik ederim. ismail ustanın adresinide bu vesile ile öğrenmiş olduk, teşekkürller...

İbrahim alnıaçık
İbrahim alnıaçık - 6 yıl Önce

Sizi yürekten kutluyor. Başarılarınızın diliyorum...

Alpaslan can
Alpaslan can - 6 yıl Önce

Sa. Yüreğinize saplık, Allah yolunuzu açık etsin.
Benim sorum, tespihkerinize imza, işaret vb. Ayurt edici bir ibare bırakıyormusunuz?

kadriye sakir gezer
kadriye sakir gezer - 5 yıl Önce

Ankara mamaktan yaziyoruz evde yapmak icin tesbih dizme isi ariyoruz acaba bize yardim edebilir misiniz bu konuda yani tesbih isini nerelerden bulabiliriz mesela bu ise ihtiyacimiz var rahatsiz ettigimiz icin ozur dileriz

Emin Arslan
Emin Arslan - 5 yıl Önce

Selamun aleyküm usta palesenk imamesi yapıyor musunuz 0542 430 08 06