Son günlerde ki strateji değişikliğinin arkasında artık kavga etmenin kulübe bir fayda sağlamadığının anlaşılması mı, ya da başka çıkar yol kalmaması mı olduğunu tabi ki Sevda Hanım kadar doğru bilmemiz mümkün değil.
Ancak Sevda Karaali ve yöneticilerinde yaşanan değişikliğin ilk haberini aylar öncesinde meclis ziyareti sırasında almış, ‘Vardır bunda da bir hayır’ diyerek bilgimizi olgunlaşması için nadasa bırakmıştık.
Haber kaynağımızdan aldığımız bilgiye göre; Karaali’de ki ilk hamle 12 Haziran seçimleri sonrasında göreve yeni seçilen Ak Parti Milletvekilleri İdris Şahin ve Hüseyin Filiz’e “Hayırlı olsun” ziyareti için Çankırı’dan meclise giden Ak Parti heyetinin T.B.M.M ziyareti sırasında gerçekleşmişti.
Ak Parti heyetinin mecliste ziyarette olduğu dakikalarda Kulüp Başkanı Sevda Karaali’de meclise gelerek Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç’le görüşme talebinde bulunmuş, başkanın“Benim seninle konuşacak bir şeyim yok” tepkisiyle karşılaşan Karaali’nin ilk girişimi böylece sonuçsuz kalmış.
Son girişimse Çankırı Belediyesince toplu sünnet ettirilen çocuklar için düzenlenen program için Seydi köyündeki Hacı Murad-ı Veli türbesine gelen Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç’le, Çankırısporlu futbolcu ve teknik heyet arasında yaşandı.
Şaka yollu ‘Başkanla pişti oldunuz’ takılmama, sezon açılışı öncesinde kurban kesmek ve dua etmek için Hacı Murad-ı Veli türbesine geldiklerini belirten ve belediyenin böyle bir etkinliğinden haberi olmadığını söyleyen antrenör Hakan Yılmaz, daha sonra Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç’i “Başkanım bu takım sizin takımınız” diyerek futbolcuların yanına davet etti.
Antrenör Hakan Yılmaz’ın bu isteğini geri çevirmeyen İrfan Dinç, sezonun ilk maçında deplasmana giden ekibe başarılar dileyerek kısa süre kaldığı futbolcuların yanından ayrılıp tekrar protokol masasında kendisine ayrılan yere geri döndü.
Böylece gözlerimin önünde gerçekleşen bu buluşma tahminlerimde yanılmadığımın bir göstergesi oldu.
Bütün bunları üst üste koyduğumuzda Sevda Karali ve ekibinin Belediye Başkanı İrfan Dinç ile uzlaşma arayışına girmiş olması Çankırı adına sevindirici bir durum.
Ancak burada şunu hatırlatmadan edemeyeceğim. Eğer bir uzlaşı aranacaksa Sevda Karaali’nin öncelikli atması gereken adımlar var.
Şöyle ki; Sevda Karaali’nin kamuoyunda yenilir yutulur cinsten olmayan ve hala ispatlayamadığı iddialar hafıza ve gazete sayfalarında tazeliğini korurken başkan Dinç’le uzlaşması mümkün gözükmemekte.
Sevda Karaali bundan yaklaşık bir yıl önce Atatürk Stadyumu V.İ.P salonundan düzenlediği ve istifa ettiğini açıkladığı basın toplantısında da biz basın mensuplarını hedef alan suçlayıcı ifadelerde bulunmuş, bazı gazeteciler toplantıyı terk etmiş, aynı şekilde Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç’le ilgili yenilir yutulur cinsinden olmayan iddialarını yinelemişti.
Başkan Dinç ile ilgili elinde yolsuzluk belgesi olduğunu söyleyen ve bu belgeyi KaratekinGazetesinden başka kimsenin yayınlayamayacağı iddiasında bulunan Karaali, bu ifadesiyle Çankırı basınını adeta korkaklıkla suçlamıştı.
O gün Karaali’nin Çankırı basınına üstü kapalı şekilde korkaklıkla itham etmesine sessiz kalması mümkün olmayan bendeniz, Karaali'den Akşam e-mail adresime yolsuzluk belgesini göndermesini ve yayınlamayanın namert olduğunu söylemiştim.
Ne hikmetse Sevda Karaali’den iddialarla ilgili şu ana kadar ne bir belge, ne bir cevap almış değilim. Netekim belgeler bana gelmediği gibi yayınlanır dediği Karatekin Gazetesine de geldiğini sanmıyorum. Çünkü yayınlanmadı.
Yaptığı açıklamalarda “Kol kırılır, yen içinde kalır” diyerek yerel basını takımla ilgili yaptığı olumsuz haberlerle Çankırı’nın adını karalamakla suçlayan Karaali, Habertürk Gazetesi,Aksiyon Dergisi gibi benzeri yayın organlarında verdiği demeçlerle şehrin belediye başkanı ve eski idarecileri suçlayıcı açıklamalarda bulunarak ‘ne kol, ne de yen’ bırakmıştı.
Anlattığım bu olumsuz olaylardan anlaşılacağı üzere, en güzel savunma saldırıdır anlayışını bir kenara bıraktığı gözlenen Karaali ve ekibinin, uzlaşma arayışından başka bir çaresi kalmamış gibi görünmekte.
Gazetecilerle konuşurken futboldan söz açıldığında “bana futbol demeyin” diyecek kadar futboldan soğuyan bir başkan ve kendisini tanıyan birisi olarak söylemeliyim ki, bu kadar ithamdan sonra İrfan Dinç’le uzlaşıya girmek oldukça güç.
Uzlaşmak istiyorsa bu kadar ağır ithamdan sonra ne Başkan Dinç’ten ne de basın mensuplarından anlayış beklememeli.
Sayın Karali ve ekibi; benim tavsiyeme kulak vermeli!
Önce özür dilemeli. Kimden mi?
İşe İrfan Dinç ve tek görevi habercilik olup tanıtım memuru değil, basın mensupu olduklarını bir türlü anlayamadığı bizlerden özür dilemekle başlamalı.
- 29 derece soğukta kısa kollu formalarla Erzurum deplasmanın çıkarttığı futbolculardan özür dilemeli.
Bayramda paraları olmadığı için evlerine gidemeyen üstüne üstlük internetin dahi kesik olduğu Kamp Eğitim Merkezinde ki odalarına mahkum edilmek durumunda bırakılan Fahir hoca ve teknik ekibinden özür dilemeli.
Verecekleri imza ile kendi alacakları için, kendi adlarına kredi çekilmesine müsade etmediklerinden aç ve biaç bırakılan tek derdi alınteriyle evlerine ekmek götürebilmek olan futbolculardan, eşleri, çocukları, onları kendi cebinden lokantalarında doyuran Çankırı esnafından özür dilemeli.
Suçlamalar karşısında 'Hodri Meydan' dediğimiz ve kameralar karşısında tartışmaya çağırdığımız halde cevap alamadığımız Karali karşısında, kendisinin her platformda yüzleşmeye hazır olduğunu belirten eski Kulüp Başkan Celal Kaman ve yönetiminden özür dilemeli.
Beledyenin açtığı futbol okuluna kayıt yaptırıp Fatih stadında antreman yapan çocuklarıı Temmuz ortasında çimleri bakıma alacağım diyerek kapı dışarı ettiği miniklerden özür dilemeli.
Cefakar taraftar ve spor camiasından özür dilemeli.
"Türkiyenin profesyonel liglerde ki, ilk kadın başkanı" yakıştırmalarına karşısında kendisinden önce 2. Lig takımı Amasyaspor'un başında bir bayan kulüp başkanın bulunduğunu bile bile bu ünvanı kendisine mal etmek isteyenler karşısında ses çıkartmadığı için ünvanını elinden aldığı hemcinsi kadın başkandan özür dilemeli.
Takımımız Bank Asya 1. Lig 2011-2012 sezonuna merhaba dediği ilk haftada Karaali ve ekibi yeni ve temiz bir sayfa açmak istiyorsa bunu yapmalı.
Özür dilemenin bir gurur meselesi değil, erdem olduğunu öğrenmeli
Ya da iddialarını ispatlamalı…