Yuh Baba

Eskiden Çankırı Büyük Cami’de kılınan cenaze namazından sonra mevta musalladan omuzlara alınarak, defin için Akkız Çalısı güzergâhından Sarı Baba Mezarlığına götürülürdü… Cenaze güzergâhı, bugünkü mezarlık caddesiydi…

Mezarlık caddesi üzerinde 30’lu yıllarda var olan dükkânlardan biri de “kimine göre, zırdeli, kimine göre yarı deli, kimine göre de sırlı bir adam olan” kunduracı idi…


“Yuh Baba” olarak Çankırı’da nam salan kunduracı, mezarlık güzergâhındaki dükkânının önünden cenaze geçerken çıkıp, “Yuh senin ervahınaaaa!” diye nida edermiş… Bazen de cenazenin etrafında çocuklar gibi döneleyip, sevinçle oynarmış… Bu durum mevtanın kabir hali güzel olursa sevinçten oynadığına, eğer tersi ise kızgınlıktan bağırdığına işaretmiş.

Bir gün kunduracının karşısındaki bakkal rahmetli olmuş… Bakkalın cenazesi diğer cenazeler gibi kunduracının dükkânının önünden geçerken dışarı fırlayan Yuh Baba, “Yuh senin ervahınaaa…” diye ona da saydırmış… Bu duruma hem çok kızan, hem de çok içerleyen bakkalın oğlu yine de ses etmemiş komşuluk hatırına… Etmemiş ama o günü de bir kenara yazmış.

Gün gelmiş, Yuh Baba namıyla bilinen ayakkabıcı da Hakkın rahmetine kavuşmuş…
Büyük Camiden kaldırılan cenaze tam dükkânının önünden geçerken, komşu bakkalın oğlu cenazenin önüne geçerek “Yuh senin ervahınaaa…” diye avazı çıktığı kadar bağırmış ki; tabutun kapağı fırlayıp yere düşerken; Yuh Baba: "Eğer ben de baban gibi gidiyorsam, benim de ervahıma, yuh olsun!" diye karşılık verip geri yatmış tabutuna...

Cenazeyi taşıyanlar korku ve şaşkınla çil yavrusu gibi dağılmış…

Yuh Baba’nın sırrı aşikâr olunca, tekrar toplanan cemaat, cenazeyi Akkız Çalısının karşısındaki dükkânının köşesine defnetmiş, daha sonraları mezarın önüne bir de çeşme yaptırılmış.

Yuh Baba’ya bu hafta yaptığım ziyarette mezarının yenilenmiş olduğunu gördüm sevindim ama maalesef çeşmesi artık akmıyor…


Ervah / ervâh / ارواح / اَرْوَاحْ (Tekili: Ruh) Ruhlar. Canlar.

Yayın hakkı saklıdır.
YORUM EKLE
YORUMLAR
Sıdıka
Sıdıka - 7 yıl Önce

Çankırının bilmediğimiz ne çok yaşanmış gerçekleri varmış..merak eden, araştırıp bulan ve neticesinde kaleme alıp bizlere servis eden Metin beye teşekkürler..kimimiz gözüyle bakıyor memlekete..kimimiz yüreğiyle işte..o yoldan yıllarca geçtik gittik..baktık ama görmedik..belki gördük ama merak etmedik..kimbilir daha bilmediğimiz ne çok gerçekleri var güzel Çankırımızın..yaptığınız gönül işidir Metin bey..kendi adıma tekrar teşekkürler..

Seda
Seda - 7 yıl Önce

Önünden kimbilir kaç yüz kere geçtim ama bu yazılanları ilk defa duyuyorum.cok ilginç bir hikayesi varmış.

Mesut Kuzu
Mesut Kuzu - 7 yıl Önce

Elinize ve emeğinize sağlık

İLHAN BUĞDAYCI
İLHAN BUĞDAYCI - 7 yıl Önce

Emeğinize yüreğimize sağlık Metin bey.Bu güne kadar bu olayı net bilmiyordum.Bizi aydınlattığınız için çok teşekkür ederim. Sağolun.İyiki varsınız.

alpaslan
alpaslan - 7 yıl Önce

Bilmiyorduk öğrendik teşekkür ler.

Feslikan_Lı
Feslikan_Lı - 7 yıl Önce

Çankırı da yaşadığım halde ilk kez duyuyorum bu tip olaylardan bahsedilmesi gerek tşkler metin beye..

Ferhan
Ferhan - 7 yıl Önce

müftülük bu tür bilgilere sayfasında niye yer vermez?

Nurten
Nurten - 6 yıl Önce

Adını biliyordum ama hikayesini yazınızı okuyunca öğrendim teşekkürler.