2020 Dünya Göçebe Oyunlarını Iskalamamak!

Yâran Kültürünün Uluslararası tanıtımı için

2020 Dünya Göçebe Oyunlarını Iskalamamak!

"Millete hizmet etmek istiyorsan, elinden gelen işle başla"

(Gaspıralı, İsmail Bey)

Tarih: 9 Eylül 2018. Yer Kırgızistan’ın Colpan Ata şehri. Şahikası asırlar boyunca hiç erimeyen bembeyaz karlarla kaplı Tanrı Dağlarının eteklerinde, Cengiz Aytmatov’un Beyaz Gemi adlı eserinde betimlediği Issık Göl’ün kenarına kurulmuş hipodromun sahnesindeyiz. Bir hafta boyunca süren “World Nomad Games” Dünya Göçebe Oyunlarının final gecesi ve sahnede sadece iki ülke var: Ev sahibi Kırgızistan ve Türkiye. Katılımcı 77 ülke ise tribünden muhteşem finali izliyor. Sahnede olmamızın sebebi, her iki yılda bir düzenlenen oyunların dördüncüsünün 2020 yılında ülkemizde yapılacak olması. Kırgızistan Başbakanı Abılgaziyev, Tanrı Dağlarının en yüksek buzulu olarak bilinen Han Tengri’den -Göklerin Efendisi- alınan ve oyunların sembolü buzul suyunun olduğu kabı ve oyunların bayrağını bir sonraki oyunlara ev sahipliği yapacak ülkemizin temsilcisi, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya’ya teslim etti. Artık 2020 yılı oyunlarının resmi sahibi Türkiye olmuştu. Peki, neredeyse Olimpiyatlar çapında olan, 79 ülkeyi bir araya getiren ve pek çoğumuzun adını bile duymadığı “World Nomad Games” yani Dünya Göçebe Oyunları nedir? Bir sene önce o atmosferi yaşayan ve ülkemizin oyunlara gönderdiği az sayıda temsilciden biri olarak bu önemli organizasyona kısaca değineyim...

Dünya Göçebe Oyunlarının yapılmasına ilk kez 2012 yılında Kırgızistan’ın adını yayık yayma aracı fişekten alan, başkent Bişkek'teki Türk Konseyi Zirvesi'nde Azerbaycan, Kazakistan ve Türkiye ile birlikte karar verilmiştir. Göçmen halkların yaşam felsefesi, doğa ve hayvan sevgisini, birlik ve beraberliklerini yeni nesillere tanıtmayı, bu oyunlar ile teknolojik gelişmelere rağmen tabiata karşı insanların sevgisini artırmayı, göçmen halkların geleneklerinin korunmasını, yaşatılmasını amaçlayarak başlatılan ve üçüncüsünde büyük bir başarıyla 79 ülkeyi olimpiyat ruhuyla bir araya getirmeyi başaran bir organizasyondur. Mevcut büyük çaplı spor organizasyonlarından farklı olarak Dünya Göçebe Oyunları; tüm halkların milli sporlarını sergilemelerine imkân verecek ortamı oluşturmak üzere ortaya konulmuş, göçebe halkların tarihi ve kültürel miraslarının canlandırılması ve sürdürülmesini amaçlamaktadır. Tarihteki Türk kavimlerin hayatına ve medeniyetine ışık tutmayı amaçlayan oyunların üçüncüsünde 174 altın, 173 gümüş ve 247 bronz toplam 594 madalya dağıtılırken, Türkiye oyunları 2 altın, 1 gümüş ve 3 bronz olmak üzere 6 madalya ile tamamlamıştır. Mangala, kemik fırlatma, ok atışı, kartal ve şahinle avcılık, mas ve bilek güreşi gibi geleneksel 37 spor dalında düzenlenen yarışmalara, 74 ülkeden bin 986 sporcu katılmıştır. Oyunların galibi ev sahibi Kırgızistan olurken, Kazakistan ikinci, Türkiye ise onuncu olmuştur. Aslında oyunlara katılan temsilcilerin esas amacı ülkelerin tarihlerini, kültürlerini tanıtmak olmasına rağmen, bunun rekabet ortamında anlatılması mevcut atmosfere ayrı bir haz katmaktadır.

Geleneksel olarak belirlenen 37 yarışma oyunlara rekabet katarken, asıl ülke tanıtımları folklor, müzik, halk dansları ve kültürel tanıtım alanlarında yapılıyordu. Dünya Göçebe Oyunları fikrini ilk ortaya atıp uygulayanlar her ne kadar Türkler olsa da, 79 ülke temsilcisi oradaydı. Ülkelerin temsilcileri tüm özelliklerini öne çıkararak, kültürlerini tanıtma uğraşı içinde çabalıyorlardı. İsimleri değişik olsa da Türk devletleri temsilcileri, kadim bir ırkın temsilcisi olduklarını sergiledikleri oyunlarda gayet net gösteriyorlardı. Kızılderililer ve Afrika kıtası temsilcileri de halk dansları ve müzikleri ile dikkat çekiyordu. Amerika, Asya, Avrupa, Afrika ve Avustralya olmak üzere dünyanın dört bir yanından değişik milletler oradaydı.

Dünya Göçebe Oyunları fikir olarak ortaya konulmasından itibaren, organizasyonu benimseyen ve destekleyen Türkiye, Kazakistan, Azerbaycan devletlerinin ortak gururu olma yolunda ilerlemektedir. Bu organizasyonun başarısı, çağdaş dünyada etnik sporların hayat bulmasına yol açmış ve sosyo - kültürel açıdan çok büyük önem kazanmıştır. Oyunlar tüm dünyaya göçebe toplumların kültürel değerlerini tanıtmada önemli rol oynamaya başlamış, değişik turist gruplarının dikkatini cezbetmiştir. Sadece organizasyonun düzenlendiği ülke halkının gurur kaynağı değil, tüm katılımcı ülkeler açısından önemli bir etkinlik olarak yerini almaya başlamıştır.

Dünya Göçebe Oyunlarının biz Türkler için bir başka önemi ise, oyunların ilk üç gününün Türk Devlet adamlarının katılımıyla güç gösterisi halini almasıdır. Son oyunların ilk üç günü pek çok görüşmeler ve toplantılar yapılmıştı. Çolpan-Ata şehrinde Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov’un ev sahipliğinde ve Azebaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın iştirakiyle VI. Türk Konseyi yapıldı. Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile Macaristan Başbakanı Viktor Orban da ev sahibi ülkenin davetlisi olarak zirveye katıldılar. Macaristan’ın hem Konsey’de hem de Türk Akademisinde müşahit üye olarak yer alması kararlaştırıldı. Çalışmalar her bir ülkenin siyasi varlığını devam ettirerek her alanda iş birliği yapması gerektiği şeklinde sürdürülmüştür. Bu gibi organizasyonların ileride siyasi ve ekonomik Türk işbirliğine dönüşmesi yolunda insanı umutlandırıyordu! Nitekim ‘Barış Pınarı’ harekâtı sürecinde, Türk Dünyasının bir bütün olarak dosta-düşmana mesaj vermesi, bu çabaların hiçte boş olmadığını gayet net göstermiştir. 

       

Büyük çaplı organizasyonlar, çarpıcı bir karaktere, kitlesel popülerliğe ve uluslararası düzeyde öneme sahip kültürel, ticari ve spor organizasyonlardır. 2018 Dünya Göçebe Oyunları da göstermiştir ki; organizasyon artık küresel bir hal almış ve biz Türklerin başarıyla üstesinden geldiği, sosyo- kültürel bir spor faaliyeti haline dönüşmüştür. Bu gibi organizasyonlar ev sahibi ülke ve düzenlendiği şehir açısından önemli ekonomik, kültürel ve sosyal etkiler yaratmaktadır. Bu tür etkinliklere ev sahipliği yapılmasının temelinde ülkede turizm sektörünün canlandırılması, döviz girişlerinin arttırılması, ülkenin uluslararası görünürlüğünü arttırmak gibi pek çok sebep yer almaktadır.

Gönül ister ki, önümüzdeki yıl Eylül ayında gerçekleşecek Dünya Göçebe Oyunları, Çankırı’da yapılsın! Ancak katılımcılara ve on binlerce turiste ev sahipliği yapacak Oyunlara; mevcut otelleri, spor salonları, stadyumlarıyla elbette Çankırı ev sahipliği yapacak durumda değildir. Ülkemizin bir şehrinde düzenlenecek bu oyunlara Çankırı mutlaka katılmalıdır. Çankırı’nın somut olmayan kültürel miraslarını, ülkemiz insanına ve yurt dışından gelecek on binlerce kişiye tanıtma fırsatı asla kaçırılmamalıdır. Oyunların en az üç günü yayla ortamında kurulan yüzlerce çadır ve geniş alanlarda yapılmaktadır. Hangi ilimizde düzenleneceği henüz belli olmayan, 2020 Eylül ayında düzenlenecek oyunlarda, ilimizi en iyi temsil edecek şekilde kurulacak bir otağın -büyük çadır- alanda yer alması şarttır. Bu otağda oyunlar boyunca misafirlere, Çankırı konukseverliği en üst noktada göstermelidir. Pek çok yabancı dili bilen öğrenciler bulunmalı ve Çankırı’mızı en iyi anlatacak donanımda, gönüllü hemşerilerimiz burada rutin olarak hizmet vermesi sağlanmalıdır. Yetenekli bir fotografçı ise her anı görüntülemelidir. Otağa gelen misafirlerimize Kazanlarda keşkek ve yöresel tatlılar ile sürekli olarak çay ikram edilmelidir. Yâran ekibimiz düzenli olarak oyunlar boyunca etkinlikler yapmalıdır. Yazılı ve görsel basın mensuplarına, fotoğraf sanatçılarına çadırda özel programlar düzenlenmelidir. Çankırı tuzu, kaplıcalarımız, turistik yörelerin tanıtımı, doğa spor rotalarının tanıtımı, üniversitede kurulacak ekiplere çocukluğumuzda oynadığımız Çankırı oyunları, Mangala gibi oyunların öğretilerek Eylül ayına kadar ekipler hazır olmalıdır.  

Ayağımıza kadar gelen bu büyük fırsat asla kaçırılmamalıdır! Çankırı Valiliği, tüm İlçe Kaymakamlıkları, Çankırı Belediyesi, tüm İlçe belediyeleri, İl Kültür Turizm Müdürlüğü, Çankırı Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Karatekin Üniversitesi rektörlüğü, Ahi Yaran Meclisi Kültür ve Dayanışma Derneği, Çankırı basını ve sosyal medya yöneticileri hep birlikte bu konuya önem vermelidir. 2020 Eylül ayında tüm ülkenin gözü oyunlarda olacak, televizyonlar bir hafta boyunca bahsedecektir. 4. Dünya Göçebe Oyunları, bu etno-kültür olimpiyatlarında gerçekleştirilecek gövde gösterisi ile Çankırı’nın tanıtımında yaşanan beceriksizliklerin izi silinecektir. Bu tarihi bir görevdir ve unutmayalım ki:

Çankırı’nın bu oyunlara, Oyunların da ilimizin kadim somut olmayan kültürel mirasını tanımaya ihtiyacı vardır. Damağınız, dadlı olsun!

YORUM EKLE