Bedelini yıllar önce ödedik…

 Çankırı Postası Genel Yayın Yönetmeni Vedat Beki’nin geçtiğimiz günlerde gündeme getirdiği bir konu vardı!

Şehrimizin Valisi geçtiğimiz hafta katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşmada Çankırılılardan on altı yıllık hakkını istemiş!

Peki, neymiş bu hak?

Iğdır Valiliği döneminde güzelleştirip, bir anıt haline getirdiği Şehit Mehmet Çavuş için yapılan anıtı hatırlatarak; “Sizde 16 yıllık hakkım var. Hakkımı istiyorum” demiş.[1]

Sevsinler senin hakkını!

Bu açıklamanın ardından bugüne kadar gelmiş geçmiş, millete hizmet etmekle görevli değerli devlet büyüklerimiz de “benim de Çankırılıdan alacağım vardı, hakkımı istiyorum” diye ortaya çıkarsa şaşmayın sevgili dostlar.

Peki ya Çankırılının hiç alacağı yok mu?

Yıllardır hizmetten tam olarak yararlanamayışı, alt yapı, üst yapı eksikliği ve en önemlisi eğitimde geri kalmışlığı ortadayken bu ihmalkârlığın bugüne kadar kartopu gibi yuvarlanıp büyümesini sağlayan gelmiş geçmiş yöneticilerin birikmiş borçları ne olacak?

Çankırılının yemeğe ekmeği, gitmeye yolu yokken,  elektrikleri kesilmiş karanlıkta karalar bağlarken, on altı yıllık hakkını isteyen bir valiye de kavuştuk ya artık sırtımız yere gelmez vesselam!

Şimdi aradan bir hafta geçmişken bu yazıyı niye kaleme aldığımı düşünenler olabilir. Vedat Beki’nin dile getirdiği “Bir Allah’ın kulu çıkmaz mı?” diye seslenişinden, daha doğrusu haykırışından sonra bakalım kimler tepki verecek diye bekledim bu süre zarfında. Ama gelin görün ki Çankırı Postası yazarı İbrahim Zencirci ve cankiri.web.tr yazarı Zeynel Kozanoğlu haricinde bu konuya değinen bir Allah’ın kulu çıkmadı bu güne kadar.

Şundan emin olunuz ki bu sözler başka bir ilde söylense gündemin birinci sırasına otururdu. Yerel basın ve köşe yazarları sarf edilen sözlerinden ötürü Valiyi söylediğine söyleyeceğine bin pişman ederlerdi. Malesef yerel basınımızın yaptığı birilerinin ağzından çıkan lafı aynen alıp redakte ederek sayfalara taşımaktan ibaret. Olayları tahlil etmek ve kamu adına hesap sormaksa akılarının işi değil. Bu gazetecilik oyununa bir son verip kendilerine çeki düzen vermekse şimdilerde  mümkün gözükmüyor. Birileri birilerinin ekmeğine yağ sürmekle meşgulken, birileri yerel basını avucunun içinde oynatmakla meşgulken daha bizden çooook böylesi hak talep edenler çıkar.

Bu arada hepimizin Çankırılıyı arkadaşlarına tarif ederken kullandığı şu meşhur sözün ne kadar doğru olduğu bu olaydan da anlaşılmış oldu: “Çankırılının sırtına vur, ekmeğini al” gıkı bile çıkmaz!

Bizler  Sarıkamış’ta, Çanakkale’de, Yemen’de, Kurtuluş Savaşında,kanlarımızla canlarımızla,  “devlet malıdır ıslanmasın” deyip yağan yağmurda bebeğinin sırtındaki örtüyü cephaneye sarıp sarmalayan  Yanığın Emine bacılarla bu borcun bedelini yıllar önce ödedik ve ödemeye de devam edeceğiz.

Çankırılı bir vatandaş olarak bu talihsiz açıklamayı yapan Sayın Vali Uzun'dan  özür dilemesini bekliyorum.

YORUM EKLE