Rahmetli Erbakan Hocam keşke o uzun süren milli güvenlik toplantısında hukuk ve ahlak tanımaz insanlara karşı dik durabilseydi. Ben bu ülkenin seçilmiş Başbakanıyım sizlerde benim memurumsunuz diyebilseydi…
Ne olurdu sine-i Millete dönseydi…
Erbakan Hoca, milli güvenlik kurulunda milletin evlatlarına açık cezaevini reva gören bu kararları asla uygulamadı…
Bu kararların uygulanmadığını gören toplum mühendisleri hükümeti yıkarak , bu kararları uygulayıcıları işbaşına getirmişlerdir.
28 Şubat kararları Anasol M hükümetince (Demokratik Sol, Anap ve MHP) uygulamaya sokulmuştur.
28 Şubat deyince ;
O gün yapılan zulümler aklımdan çıkmıyor.
28 Şubat deyince;
Çankırı İmamhatip Lisesinde okuyan kız çocuklarının başlarının zorla açtırılması ve o kışta bahçede gencecik 13-14 yaşlarında kızlarımızın göz yaşları aklıma gelir.
28 Şubat deyince;
Çankırı İmamhatip Lisesinde milli güvenlik dersine giren subay gelir aklıma… Kızlarımızın başını açtırıp askeri araba ile sözde Tugayı ziyaret bahanesiyle oraya götürüp bir üstüne bak! ben görevimi yaptım zafer sarhoşluğu içinde olanlar aklıma gelir. Neyin zaferini kutluyorlar bilmiyorum.. Bu tür olaylar olunca aklıma hep Maraş’taki Fransız askerleri aklıma gelir.
28 Şubat deyince;
O gün görev yapan Vali’nin Köy Hizmetleri hizmet binasında, çalışan başörtülü bayan var mı diye oda oda hatta tuvaletleri bile kontrol ettiği aklıma gelir…
28 Şubat deyince;
Tedaş İl Müdürlüğünde çalışan bir bayanın başörtüsünü binanın dışındaki bayrak direğinin yanında başını açıp kapaması için baskı yapılması aklıma gelir…
Utanç veren ikna odaları ve o ikna odalarında kızlarımızın karşısında duran Ebu Cehil’ler aklıma gelir…
Sırf Allah dediği için Ordumuzdan uzaklaştırılan subay, astsubay ve onların eşleri çoluk ve çocukları aklıma gelir..
28 Şubat deyince ;
Bunca yapılan haksızlık karşısında susanlar (dilsiz şeytanlar) ve elindeki kalemini oynatmayanlar aklıma gelir…
Bir de aklıma kendini milletine adamış, darbecilerin karşısında dimdik durmuş, Türkiye’de bir Suriye modelini devreye sokmak isteyen çevrelere; Türkiye asla bir Suriye olmayacaktır, ben milletine silah doğrultan bir orduya asla saygı göstermem diyen Merhum Muhsin YAZICIOĞLUaklıma gelir.
Evet! Aradan 15 yıl geçmiştir ama hesap sorulamamıştır. Biz darbecilerden hesap sorulsun diye 12 Eylül referandurumunda EVET oyunu kullandık. Tıpkı ergenekonda olduğu gibi yürekli ve yiğit savcılarımızın 28 Şubat darbesini yapanlardan hesap sormasını istiyoruz.
28 Şubat 1000 yıl sürecek sözünü ifade edenler…
O günkü İçişleri Bakanımızı yağlı kazığa oturtmakla tehdit edenler….
Başbakana akıl almaz küfür savuranlar…
İkna odalarını kuran rektörler…
Kim varsa..
Millet hepsinin adalet önünde hesap vermesini istiyor.
28 şubat süreci ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Eline diline yüreğine sağlık Bekir ağabey.