Ezen okundu mu?

Abdullah Ata Efendi (Atabek) Osmanlı’nın son, Cumhuriyetin ilk yıllarında Çankırı müftüsü olarak 1917 – 1932 yılları arasında görev yaptı, M. Nami Mutlu’da 1932’den 1962’ye kadar uzun dönem Çankırı Müftülüğü yaptı.

1962-1974 yılları arasında Çankırı Müftüsü olarak görev yapan Seyfullah KotanoğluCumhuriyet döneminin 3. Çankırı Müftüsüydü.

Müftülük döneminde dur durak bilmeden Çankırı’nın hemen her köşesine giderek hizmet için gayret eden, Büyük Camide verdiği vaazlarla Çankırılıların büyük sevgisini kazanan Kotanoğlu Hocamızı da kısa bir süre önce kaybettik.

      Seyfullah Kotanoğlu Erzurumlu idi, başarısında vaaz kürsüsünde kendine has üslubuyla (özünü koruyarak) memleketine has bir şiveyle konuşmasının da payı vardı. Sadece Cuma günleri değil; Ramazan ayı boyunca ve kandillerde de kürsüye çıkardı rahmetli. Onun görev yaptığı yıllarda "Büyük Cami'deki büyük coşkuyu" o dönem Çankırı’da yaşayanlar çok iyi bilir. Kotanoğlu, Mehmet Akif'in mısralarını vaazlarında o güzel dadaş şivesiyle harika okur ve yediden yetmişe tüm cemaatin tüyleri diken diken olurdu.

O kürsüdeyken ezan vaktine doğru cami de yer kalmaz, konuşmasının rengi daha koyulaşır ve o kalabalığa rağmen çıt çıkmayan camide sesi her dakika daha da gür yankılanırdı… Öyle ki; ezan okunur ve cemaatin kıpırtısını da hissederek o tatlı şivesiyle “ezen okundu mu?” diye her defasında sormadan edemezdi.

Emeklilik sonrasında Ankara Keçiören’deki Mecidiye Camiinde vaaz vermeye devam ediyordu. Çocukluğumun Çankırı’sında dinlediğim Kotanoğlu ile Keçiören’de vaazlarını dinlediğim Kotanoğlu arasında hiçbir fark yoktu. Coşku aynı coşku ve gördüğü sevgi aynı sevgi… Tek değişiklik, son yıllarda aldığı kilolarla yürümekte zorlanması ve baston kullanması idi.

Seyfullah Kotanoğlu ile son mülakatı gerçekleştirmek bana kısmet oldu. Çankırı’ya dair bir çok konuyu konuştuğumuz bu mülakatı kendisini fazlaca yormamak için ikinci bir görüşme yapmak düşüncesiyle 2 saatle sınırlı tuttuk. Sonrasında bir kez daha soramadıklarımızı sormak için bir araya gelmeyi arzu ettik ama olmadı.

Seyfullah Kotanoğlu Çankırı’nın manevi önderlerinden Astarlızade Mehmed Hilmi Efendinin de çok sevdiği bir şahsiyetti. Ankara’da düzenlediğimiz 50. Vefat yılında Hilmi Efendiyi anma gecemizde onun Çankırı’da ki hatıralarını paylaşmasını çok istedik ama sağlık problemleri nedeniyle bu da mümkün olmadı.

Seyfullah Kotanoğlu özellikle 12 Eylül döneminde çok sıkıntılar çekti. Bu konuyla ilgili ayrıntıları kısmet olursa oğlu Mustafa Bey ile yapacağımız mülakat yoluyla sizlerle paylaşmayı umuyoruz.

Büyük Camiden çalınan rahle ile ilgili görüşme talebinde bulunduğumuz bugünkü Çankırı Müftüsü her defasında bir bahaneyle telefona çıkmıyor ve bunu maharet sanıyor.

Bir şehrin bürokrasisinde yılların akışında kimler geliyor, kimler geçiyor…
Makamlar kimseye kalmıyor.
Baki olan bu gök kubbede bir faninin hoş bir sada bırakabilmesine verilebilecek en güzel örneklerinden biridir Seyfullah Kotanoğlu Hocamız.
İslam'a ,milletimize, Çankırımıza verdiği güzel hizmetler için Yüce Rabbim ondan razı olsun, mekanı Cennet olsun.