Kınıklıoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada Karadeniz bölgesinin geleceğinin, Türkiye'nin AB macerasının nerede bittiği ile ilgili olduğunu belirterek, "Türkiye AB'ye tam üye olursa, bu, AB'nin Karadeniz'de daha önemli bir aktör olması anlamına gelir" dedi.
AB'nin, Romanya ve Bulgaristan'ın üye olmasıyla birlikte Karadeniz bölgesine daha aktif olarak girmek istediğini ifade eden Kınıklıoğlu, ancak AB'nin, geleneksel stratejik vizyon eksikliği ile çok farklı mekanizmalarla Karadeniz bölgesine ulaşmaya çalıştığını, bu konuda çok fazla başarılı olduğunun söylenemeyeceğini kaydetti.
Türkiye'nin temel düşüncesinin, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü'nün temel örgüt olması gerektiği yönünde olduğunu belirten Kınıklıoğlu Türkiye'nin, Karadeniz'e bakış açısını AB ya da başka ülkelerin durumuna göre belirlemediğini vurguladı.
KOMŞULARLA SIFIR PROBLEM
Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı en önemli değişikliğin, kamuoyunda "komşularla sıfır problem" olarak algılanan komşuluk siyaseti ve bunun başarısı olduğunu ifade eden Kınıkılıoğlu, bu politikanın Karadeniz'de olumlu bir etkisi olduğunu, siyasi diyalogun ve ticaretin arttığını, spor, kültür ve turizm ile de halklar arasında doğrudan temas sağladıklarını kaydetti.
Kınıklıoğlu, Rusya ile vize rejiminin kaldırılmaya çalışıldığını, Suriye ve Irak ile bunun gerçekleştirildiğini, bu ülkelerin Karadeniz ülkesi olmadığını, ancak Türkiye'nin komşuluk ağına olumlu katkı sağladığını belirterek, vize rejiminin hafifletilmesi nedeniyle aydınların, akademisyenlerin ve iş adamlarının bu ülkelere gidip gelişinde rahatlama olduğunu, İstanbul'un önemli bir kongre merkezi haline geldiğini, bunun Türkiye'nin ağırlığını ve ev sahibi olarak önemini artırdığını kaydetti.
Rusya'nın daha önceleri bölgedeki büyük güç olarak anıldığını, ancak toplantıda artık Rusya'nın yanı sıra Türkiye'nin konuşulduğunu ifade eden Kınıklıoğlu, dolayısıyla Türkiye'nin Karadeniz'de bölgesel ağırlının artmasının önemli olduğunu söyledi.
Kınıklıoğlu ayrıca, Karadeniz bölgesinde Türkiye'nin gücünü ve buradaki olayları etkileme kabiliyetini orta ve uzun vadede artıracağını düşündüğünü dile getirerek Karadeniz bölgesinin istikrarı açısından bölgede aslında Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü gibi bazı mekanizmaların bulunduğunu, ancak Karabağ, Osetya ve Abhazya'daki sorunların çözülmesi için daha fazla çabaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.