Hain Ali Kemal, kendi milletine düşman bir alçaktır!

 Borisi Çankırılı ilan eden çokbilmişlere...

Çankırı internet sitelerinde Londra Belediye Başkanına vurgu yapılarak, dedesinin Çankırılı olduğu övünçle anlatılıyor. Bununla da kalınsa iyi, Londra Belediye başkanının seçim vaatleri bile çok lazımmış gibi; bir bir sıralanıyor...

Çankırılı kıtlığı varmış gibi, Londra Belediye Başkanının “Çankırılı” olduğu ısıtılıp ısıtılıp, yağlıya ballıya haber yapılıyor. "İngiltere'yi Çankırılı yönetecek" başlığıyla Boris'in siyasi istikbaline dair kehanetlere yer veriliyor.

Boris’in künyesi:

İsviçre'de tatilini geçirdiği yıllarda Boris Johnson'un büyük ninesi Winifre Brun'la tanışan Ali Kemal 1903 yılında evlenir. Ali Kemal'in bu evliliğinden Selma ve Osman Ali adlarında iki çocuğu olur. Osman Ali, annesi ile birlikte İngiltere'ye yerleştikten kısa bir süre sonra annesi, yani Ali Kemal'in ilk eşi Winifre Brun genç yaşta ölür. Osman Ali'yi Anneannesi Margaret Johnson büyütür. Anneanne Margaret, torununun adını Winfred Johnson olarak değiştirir. Londra Belediye Başkanı Boris Johnson, Winfred Johnson'un oğlu Stanley Johnson'un çocuğudur yani Ali Kemal'in oğlu Winfred Johnson'un torunudur.

Asıl adı Ali Rıza olan Ali Kemal’in sicil defterinden:

Harice karşı hukukumuzu müdafaa ve varlığımızı muhafaza için en birinci vazifemiz, ne emel beslediklerini hepimizin bildiği bu muzır neşriyattan, bu haşerattan, Kuvayı Milliye'den Anadolu'yu temizlemektir! 

(Ali Kemal 6 Mayıs1920 Peyam-ı Sabah Gazetesi)

  • Mütareke basının tetikçilerinden;İstiklal Harbimiz sırasında millî güçlere ve Türk milletine karşı saldırıya geçerek, düşmanlarımızla bir olup, alçakça kendi milletinin aleyhine çalışan satılmışların sembolüdür Ali Kemal.
  • Ülkenin kurtuluşunu yabancıların himayesi altına girmekte arayacak kadar tiyniyetsiz, şahsiyetsiz ve işbirlikçidir Ali Kemal.
  • Ali Kemal ihanet akan kalemiyle ve Dâhiliye Nazırı olarak Millî Mücadele’ye karşı çıkmış,  aleyhinde çalışmış, elinden gelen her kötülüğü yapmıştır.
  • Hıristiyan-İngiliz terbiyesi ile büyütülmüş Ali Kemal, birilerinin masumiyet gömleği giydirmeye çalıştığı gibi “farklı düşünen” biri değil “düşmanın yanında saf tutan” bir alçaktır!

-Ali Kemal’in yediği naneleri, ihanetlerini yaz yaz bitmez! 

Hangi birini yazsam bilemiyorum...

-Sorbon’da (Fransa) okuduğu yıllarda kendisi gibi rejim aleyhtarı oldukları için yurdu terk eden arkadaşlarını İstanbul’a gammazlamıştır.

-Bir İngiliz uşağı olarak kendisini hiçbir zaman Türk hissetmemiştir.

-Birinci Damat Ferit Hükümeti’nde Maarif, İkinci Damat Ferit Hükümeti’nde Dâhiliye Nazırı olarak ülkenin İngiltere’ye teslim edilmesinde haince roller üstlenmiştir.

-Dâhiliye Nazırı Ali Kemal; telgraf tebliğiyle: "Her ne surette olursa olsun işgallere boyun eğiniz, hilafında hareket edenleri hemen İstanbul’da Divan-ı Harbe sevk ediniz" emrine imza atmıştır.

-İngilizlerin 16 Mart baskınıyla İstanbul’u işgalini, “hararetli bir sevinçle” karşılamıştır.

-Mondros sonrası, düşmana akıl vererek: Aman ülkenin “üççeyreğinden fazlasını gasp etmeyin" diyen bir namussuzdur.

-Anadolu'da işgalcilere karşı canlarını dişlerine takarak savaşan insanları çileden çıkaran(demoralize eden) en alçakça yayınları Ali Kemal yapmıştır.

-Millî varlığımıza düşman kuruluşlardan İstanbul’daki “İngiliz Muhipleri Cemiyeti”  (İngiliz Dostları Derneği) kurucularındandır. Bu Derneğin iki yönü ve niteliği vardı: Biri açıkca İngiliz himâyesini sağlamak. Öteki de gizli yönüyse ülkede örgütlenerek isyan çıkarmak, millî bilinci felce uğratmak, yabancı müdahalesini kolaylaştırmak gibi haince girişimler derneğin bu gizli kolu tarafından yönetiliyordu.

-Ali Kemal, emperyalist işgalcileri kızdıran her protesto eylemine bir Yunan gibi tavır almış, İzmir’in işgaline karşı çıkan mitingleri yerden yere vurmuştur.

-Anadolu’yu yakıp yıkan Yunan'a boyun eğilmesini de isteyerek: “Yunan işgali ne kadar gaddarane ve ne kadar haksız olursa olsun, mukavemet edilmemesi, Aksi surette hareket edenlerden hesap sorulacağı” genelgesini yayınlamıştır. (18 Haziran 1919)

-"Doğu illerimizi altı milyon altın karşılığı Ermenilere satalım" önerisiyle adı Artin Kemal olarak anılır olmuş,

-Osmanlı’ya karşı Ermenileri kışkırtanların başında gelen ABD’li misyoner Dr. Usher’in Doğu illerini fiilen ABD’ye devretme projesine imza koyarak ihanette sınır tanımamıştır.

Ali Kemal’in Akıbeti:

Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasının ardından Ankara hükümeti, İstanbul polisinden Ali Kemal'in tutuklanıp yargılanmak üzere Ankara'ya gönderilmesini istedi.

4 Kasım 1922 günü, Teşkilat-ı Mahsusa mensupları Ali Kemal'i İstanbul Beyoğlu'ndaki Tokatlıyan Oteli 'nde gittiği berber dükkânından kaçırdılar. 


İstiklal Mahkemesi'ne çıkarılmak üzere Ankara'ya götüreceklerini bildirdiler ancak gerçekte ise Ali Kemal, İzmit'te bölge kumandanı Sakallı Nurettin Paşa'ya teslim edildi. Nurettin Paşa ile görüştükten sonra dışarı çıkarken kumandanlık karargâhı önünde bekleyen vatandaşlar tarafından linç edildi, ardından darağacına çekildi.(6 Kasım 1922)
...

İngiltere’de çalışma hayatını sürdüren bir arkadaşım Boris’le ilgili şunları söylüyor:

Bir adamın babasının, Ali Kemal Bey'in İngiliz -İsviçre kökenli bir kadınla beraber yaptıkları çocukların torunun torunu olması Türk asıllı olması için yeterli mi? Bir o kadar yakın Musevi, Alman akrabaları var. Ne Almanlar ne de Museviler bu adama sahip çıkmıyorlar.

Eşi de Hintli ama Hindistanlılar ona damadımız demiyorlar.

Boris'in Türk olduğu iddiası kazandığı ilk seçimde sadece ve sadece Londra'da yaşayan Kıbrıslı ve Türkiye kökenli vatandaşların oylarını almak istediğinde aklına gelmiştir. Türk medyasında çıkan saçma sapan Boris'i sahiplenme haberleri sayesinde bu şapşal adama "bak Türk’müş bizdenmiş" diye oy veren Türkler tanıyorum. Bu adam tek tek Türk marketlerini, kebapçılarını dolaşıp hayatında yanaşmayacağı insanlardan "Türküm diye" oy istedi. Bu taktik tuttu ve Rakibi Ken Loach belediye başkanlığını kıl payı kaybetti. İşin ilginç tarafı bu adamın aile kökenleri hakkında bir belgesel yapıldı. Türkiye’ye de gelindi. Bir akademisyen hariç hiç bir Türk tarihçi bilim adamı Ali Kemal hakkında konuşmak istemediler, söyleyecekleri pek iyi bir şey olmadığı için BBC'nin teklifini geri çevirdiler. Merak edenler Google'da BBC'nin "Who do you think you are" isimli belgeselini aratsınlar. 

Vatan haini dediğiniz, sevmediğiniz adamın torununun torununu Türk ilan etmenizin size ne gibi bir faydası oluyor doğrusu anlayamıyorum. Ama Londra'da yaşayan bir Türk olarak şahsen bana hiç bir faydası yok!



Çankırı’nın Boris’lere, Moris’lere ihtiyacı yoktur!

"Biz, kendi insanımızın kıymetini bilelim yeter."

YORUM EKLE
YORUMLAR
Erol
Erol - 10 yıl Önce

böyle çankırılı olmaz olsun

Cevat
Cevat - 11 yıl Önce

Şu adamın Türklükle Çankırılılıkla zerre kadar alakası varmı soruyoruım?Böyle hainlere arka çıkanlar şehitlerimizin kemiklerini sızlatır. Bırakın bu saçmalıkları. Eskiden komünistler için söylenemn bir slogan vardı: Komünistler Moskovaya diye.Çok seven borisin yanına gitsin, Borisçiler Londraya

Osman Yanık
Osman Yanık - 11 yıl Önce

Milli mücaadeleye karşı çıkan kanı bozukları savunanlar bu milletin evladı olamazlar.

Mesut Bilal
Mesut Bilal - 11 yıl Önce

Ali Kemal ile övünenin Türklüğünden şüphe ederim tabi Çankırlılığındanda.

Süleyman
Süleyman - 11 yıl Önce

Bize ne elin ingilizinden.Eğer Bu adam Çankırılıysa ben Eskimoyum . Şu en alttaki kare zaten her şeyi açıklıyor. damat Ferit denen İngiliz köpeğiyle yan yana duran duran kişi de yine bir ingiliz köpeği olan Ali Kemaldir. Tarihte 2 karekter vardır. Biri kahramanlar , öteki hainler. Biz çok şükür Çanakkale kahramanlarının torunlarıyız.

Sinan
Sinan - 11 yıl Önce

Hain ali kemalin dıdısının dıdısı torununa Osmanlı torunu diyenler Osmanlıya en büyük hakareti yapıyorlar.adamın tipine bak halis mulis ingiliz.