İnsanlığın İmtihanı

 Mübarek ramazan ayını idrak ederken, Afrika’da yaşayan insanların yoksulluk ve kıtlık içindeki halleri vicdanlarımızı sızlatmaktadır. Ümmeti ümmeti diyen Peygamberimizin varisleri olarak buna asla seyirci kalmamalıyız. Hepimizin bu kanayan yaraya bir parmak basması lazım.
İlimizde genellikle iftarlara eş, dost çağrılır ve beraber iftarlar açılır. Bazen ölçüyü kaçıran insanlar da vardır. Bunlar ramazanın yarısında iftarını kendi evinde, diğer yarısında da misafir çağırdığı insanların evinde iftarlarını açarlar.  Bu türlü iftar programlarını iptal etsek, davetlerde harcanacak parayı göndersek ne kaybederiz?
 
Aslında Allah’ın(c.c) ve Resulünün hoşuna gidecek bir iş yapmış oluruz ki kıyamet gününde belki de bu amelimiz inşâallah günahlarımızın silinmesine vesile olacaktır.
 

İlimizde de fakir insanlar vardır ama Sosyal Yardımlaşma Vakfı tarafından yapılan yardımlar fakir ve yoksul insanımızı mağdur etmemektedir. Afrika ve Somali’de bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Her 6 dakikada bir çocuğun öldüğü ifade edilmektedir.

Fitrelerimizi, sadakalarımızı, zekatlarımızı, hayırlarımızı ve kurbanlarımızı can çekişen bu kardeşlerimize yollamalıyız. Hepimizin 1kg. et alma imkanı olduğuna inanıyorum.

Akşam evlerimizde bir sıcak çorba içebiliyoruz. Bu insanlar bunların hepsinden mahrum yaşamakta ve yaşam mücadelesi vermektedir.  Hz. Ebubekir (r.a) efendimiz birgün soğuk suyu yudumladı ve hemen arkasından ağlamaya başladı. Etrafındaki sahabe efendilerimiz niçin ağlıyorsun dediler; O şöyle ifade etti : Yarın kıyamet gününde Allah (c.c) içtiğim bu soğuk suyun hesabını sorarsa ne derim dedi.

Hergün 3 çeşit 4 çeşit yemekle iftarını açan bizlere Rabbim kıyamet gününde benim Afrika’daki, Somali’de yaşayan kullarım açlıkla imtihan olurken siz ne yaptınız derse bizler ne cevap vereceğiz ve hangi yüzle Peygamber Efendimizin huzuruna varacağız.

Çeşit çeşit yedikten ve içtikten sonra Rabbim sana şükürler olsun diyeceğiz ama sadece bu şekliyle gerçek bir şükür etmiş olur muyuz? Bunun cevabını İslam büyüklerinden Şakik-i Belhi ile İbrahim Edhem’in arasında geçen konuşmadan öğrenelim ve bizim yaptığımız şükür hangisi diye bir vicdan muhasebesi yapalım.

Birinci tabakadan olan Şakik bin İbrahim El-Belhî Hazretleri (k.s) İbrahim Edhem Hazretleri ile sohbet etmiştir. Zamanın manevi erleri arasındaki o sohbetin nasıl geçtiği insan zekasının anlayabileceği bir şey değildir. Ne var ki aşağıya aldığımız bir kıssa onların ne kadar Hakka teslim olduklarını beyan hakkında küçük bir misâldir.

Birgün Şakik Belhî Hazretleri ile İbrahim Edhem Hazretleri sohbet ederken Hz. Şakik:

-          Günlük yaşayışınızı teminde nasıl hareket edersiniz?  diye İbrahim Edhem Hazretlerine sordu.
 
İbrahim Edhem Hazretleri ona şu cevabı verdi:   
 
 -          Bir şey bulursak şükrederiz, bulamadığımız zaman da sabrederiz…
 
Hazreti Şakik’in bu söze cevabı şu oldu:
 
-          Ya Edhem! Horasan’ın köpekleri de böyle yaparlar! İbrahim Edhem

Hazretleri:

 
  -   Öyleyse siz ne yaparsınız? diye sordu. Şakik’i Belhi Hazretleri:    
           
-   Biz bulduğumuz zaman dağıtır, bulamadığımız zaman da şükrederiz,  
  
  diye cevap verince İbrahim Edhem Hazretleri onu alnından öperek:

-  Üstad sensin! dedi. 

 

Evet! Telefonumuzun mesaj kısmına ;

ACLIK yaz 5777 – (Kimse Yok mu?)

AFRİKA yaz 5601 – (Diyanet)

AFRİKA yaz 2868 – (Kızılay)

AFRİKA yaz 3072 – (İHH) yazarak 5 TL’lik yardımda bulunabiliriz.

O insanlar bizlere  Osmanlı’nın torunu gözüyle bakıyorlar. Bizlerde inşâallah bu mirasa sahip çıkacağız ve  bu insanlara hayal kırıklığı yaşatmayacağız.

Tüm İslâm Âlemine ve okuyucularıma Rabbimden hayırlı ramazanlar diliyorum.


YORUM EKLE