Büyük Camimize, Büyük Ayıp!

Bizim çocukluğumuzda yerli mahsullerin satıldığı Çankırı’nın meşhur Çarşamba Pazarı Büyük Cami etrafında kurulur; şehirde o gün büyük bir hareketlilik ve yoğunluk yaşanırdı…

Çarşamba gününe eskiden “deri günü” denirdi. Deri, “dermek” kökünden gelen Türkçe bir kelimedir. Büyüklerimizden duyduğumuz: Derigünü kurulan Çankırı pazarının tarihçesinin çok eskilere dayandığıdır…

Yaz aylarında da Büyük Cami’nin arka üst cephesindeki boş alana kavun, karpuz sergileri kurulur; üzüm mevsimi bitinceye kadar devam ederdi…

Şehir içi taşımacılığın at arabalarıyla yapıldığı, pek fazla otomobilin bulunmadığı o yıllarda Çankırı’nın doğal olarak otopark gibi bir sorunu da yoktu!

12.07.1971 - 10.07.1972 tarihleri arasında 1 yıl gibi çok kısa bir süre görev yapmış olmasın rağmen adı gönüllere kazınan rahmetli Valimiz Mustafa Karaer’in en önemli hizmetlerinden biri Büyük Camimizin çevre düzenlemesi konusunda gösterdiği hassasiyettir.

Mustafa Karaer, dönemin Çankırı Belediye Başkanı Ali İnandık'la birlikte yazın pislik ve kokuya yol açan Büyük Caminin üzerindeki kavun karpuz pazarının kaldırılarak yeşil alana dönüştürülmesini sağlamış; ışıklandırmak suretiyle o günkü koşullarda güzel bir çevre düzenlemesi gerçekleştirmiştir.

Büyük Camimizin yapımı ile ilgili çeşitli rivayetler olsa da, bizi ilgilendiren “Bu ecdat yadigârının Osmanlı İmparatorluğunun 10. İmparatoru ve 89. Halifemiz olan, Kanuni Sultan Süleyman’ın şehrimizdeki tek hatırası ve emaneti olduğu” gerçeğidir.

Yakın tarihte Büyük Camimizin son restorasyonu 4 yılı aşkın sürmüş; Çankırılılar için adı gibi, manevi kıymeti de büyük olan camimizin 4 Ramazan kapalı olması boyunları bükmüş, tekrar ibadete açılması da coşku ve sevinçle karşılanmıştır.

Büyük Cami’nin yenileme işlemleri bittikten sonra etrafındaki nakliyeci, traktörcü otoparkının da kaldırılarak adına yakışır bir çevre düzenlemesi beklenirken; aksine çok çirkin bir şekilde cami etrafı adeta motorlu araçlarla kuşatılmıştır.

“Camii Kebir, Ulu Camii, Sultan Süleyman Camii” olarak ta adlandırılan Osmanlı'nın şehrimizdeki en aziz hatırası olan Büyük Camimizin etrafının Çankırı Belediyesince “nakliyeci araç otoparkı olarak tahsis edilmesi” kabul edilemez.

Çankırı Büyük Cami dünüyle, bugünüyle ecdadımızın manevi koordinat merkezidir. Eğer bizler gerekli özeni ve hassasiyeti göstererek onu hak ettiği güzellikte korursak; nice yüzyıllar ayakta kalarak, yarın da bu özelliğini sürdürecektir.

Eskilerimiz bilir, geçmişte Büyük Cami'nin avlusunda bir havuz mevcuttu.

Havuz; caminin temeline su sızdırdığı gerekçesiyle kaldırıldı. Havuz camiye güzellik katıyor ve cemaatin hoşuna gidiyordu ama camiye zarar verdiği ortaya çıkınca kimse çıkıp “Niye yıkıyorsunuz?” demedi.

Tarihi doku içerisinde nakliye araçlarına hiçte uygun olmadığı halde bu izni Çankırı Belediyesi verdiğine göre, o zaman yine belediyemiz bu ayıbı ortadan kaldırmalıdır.

Cami etrafında nakliyecilik yapan insanların görüşleri de alınarak, münasip bir alan bulunmalı ve Büyük Camimizin etrafındaki araç kirliliğine son verilmelidir.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Sıdıka
Sıdıka - 6 yıl Önce

Turgut Cansever'in bir sözü, bu duruma yapılacak en güzel yorum diye düşünüyorum." Estetik ahlâkın bir parçasıdır, ahlâk da inancın bir parçasıdır."
Umarım bu durum en kısa zamanda düzeltilir.

Nurten
Nurten - 6 yıl Önce

Aynı fikirdeyim güzelim camimizi lütfen bu çirkin görüntüden kurtarın .

Sedat Uzun
Sedat Uzun - 6 yıl Önce

Belediye bu kötü manzaraya daha ne kadar seyirci kalacak?

ismail
ismail - 6 yıl Önce

sağında solunda buluna çirkin yapıların yıkılarak hacı bayramı veli cami gibi güzel bir görünüme kavuşması lazım gör ozaman o mevki nasıl hareketlenecek