Gazetemiz yazarlarından Ömer Faruk Eryılmaz ‘Cemreler Düşerken’ adlı köşe yazısıyla uzun bir aradan sonra siz değerli okuyucularımıza merhaba diyor.
Kaleme aldığı birbirinden güzel yazılarla okuyucuyu günün getirdiği stres ortamından bir an olsa dahi çekip sıyıran Ömer Faruk Eryılmaz, gezi ve anı yazarlığı konusunda Çankırı da birkaç yazar arasında geliyor. Eryılmaz’ın kaleminde geçmiş bir anda boşluk bulup sızıveriyor gönlümüze. Geçtiği yollar içtiği bir tas ayran geçmiş ve gelecekle harmanlanıveriyor kaleminde!
Önümüze hüzünlü hikayeler çıkarıp koymayı seven yazarımız, bizleri çocukluk ve ilk gençlik yıllarına sürükleyip götürüveriyor.
Kırkikindi Yağmurları, Çiğdem Zamanı, Gün Dönümü, Patlıcanın moru, Domatesin eğşisi gibi onun yazılarında buluyoruz hatırlarımızda ve belleğimizde unuttuğumuz benzer hikayemizi…
Dimağımızda bıraktığı hüzünlü üslubuyla tanınan Ömer Faruk Eryılmaz’ın köşe yazısını zevkle okuyacağınızı düşünüyoruz.
Cemreler Düşerken
Ne takvime baktığını anımsarım, ne bir kayda. Ama yılın takvimini kafasından yapan babaannem, soğukların zamanını, rüzgârların adlarını yanılmadan bilirdi.
Kış günlerinin hesabını hep Kasım ayına göre yapar, örneğin Aralık ayının ortalarında “Bugün Gasimin kırkı, Zemheri günleri” derdi.
Yazının devamı yazarımızın kendi köşesinde bulabilirsiniz…