Çankırı düşman çizmesiyle çiğnenmedi

TÜRKAV’ın geleneksel hale gelen sohbet toplantılarının bu haftaki konukları Çankırı Şehit ve Gazi Aileleri Yardımlaşma Derneği üyeleriydi.

Emekli Öğretmen Ahmet Ünlü’nün konuşmacı olarak katıldığı program, Dursun Özyılmaz ve Yahya Köle Hocaların bütün şehitlerin ruhuna Yasin-i Şerif ve hatim duasını okunmasıyla başladı.

TÜRKAV Çankırı Şube Başkanı İsa Bölükbaşı, Çankırı’yı Hoca Ahmet Yesevi’nin erenlerinden Hacı Muradı Velinin Türk İslam temelini atıp, Yine Hoca Ahmet Yesevi’nin erenlerinden olduğu söylenen Çankırı Fatihi Emir Karatekin’in Fethettiğini, Çankırı’nın o günden bu yana hiçbir zaman işgal görmediğini söyledi.

Çankırılıların Müslüman Türk Milletinin verdiği her savaş ve cephede bulunduğunu belirten Bölükbaşı, “terör olaylarında PKK ya en çok şehit ve gaziyi veren illerin başında olan Çankırılı hiçbir zaman Devletten hak ettiğini alamamıştır. Ama Çankırılının yaradılışında var olan Türk İslam ülküsü, Vatan ve millet sevgisi ona vatan sağ olsun demenin dışın da bir şey söyletememiştir” dedi.

Bu haftaki toplantıya konuşmacı olarak katılan emekli öğretmen Ahmet Ünlü, Yurdumuzun düşman işgalinden kurtulması için Milletin bağrından çıkan ve Türk Milleti’nin maneviyatına güvenen Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları milli mücadeleyi başlatma kararı aldıklarını vurguladı.

Ahmet Ünlü, “Yurdun her yerinde Müdafaayı Hukuk Teşkilatları kurulmuştur. Bunlardan biride Çankırı da 1919-1923 yıllarında kurulan Müdafaayı Hukuk Teşkilatı’dır. Bu teşkilatın amacı; halkın kurtuluşa katılımını sağlamak, vatanı işgalden kurtarmak, İnebolu’dan gelen silah ve cephaneyi Ankara’ya ulaştırmak, 14 yaşından büyük erkeklerin orduya katılımını sağlamak, cepheden gelen yaralıları tedavi etmek, ordunun binek atı ve yiyecek ihtiyacını karşılamaktır” dedi.

Ünlü,” Bu yolda ölürsek şehit, kalırsak gazi inancına sahip Çankırı insanı kadın, çoluk çocuk sefere koyulmuştur. Şehitlik, vatan, millet, din, devlet, bayrak gibi kutsal değerler uğruna savaşırken ölen kimseye verilen yüce rütbe, Gazilik de bu yolda savaşırken hayatta kalanlara verilen rütbe idi. Kurtuluş Savaşında İstiklal Yolu olarak ifade edilen İnebolu’dan kayıklarla gelen silah ve cephane kadın ve çocuklarla bin bir güçlük içinde dağdan, tepeden aşılarak Kastamonu’ya, oradan kağnılarla Çankırı’ya getirilir, buradan da Ankara’ya ulaştırılırdı. Bu sırada  yakalananlar yollarda devriye gezen Ermeni ve Rum çeteler tarafından şehit edilirdi. İstiklal Yolu boyunca hat komutanlıkları tahsis edilmiştir. Çankırı ve Kalecik’te Nokta Komutanlığı oluşturulmuştur. Yine Çankırı’da teçhizat ambarı ile hayvan hastanesi ve deposu kurulmuştur. Yol boyunca Jandarma Karakolları da kurulmuştur. İstiklâl Yolunda mermi taşıyan Türk kadınlarından Kastamonulu Şerife Bacı ile Ilgazlı yanığın Emine büyük fedakarlıklar göstermişlerdir” ifadesini kullandı.

Ahmet Ünlü, ülkemizin kurtuluşunda ecdadına layık olmak, bizlere de hür ve bağımsız olarak yaşaya bileceğimiz bu cennet vatanı bırakanlardan Çankırılı Şehit ve Gazilerimizin sayılarının,  Muharip Gazi 381, İstiklal Savaşı Gazisi 646, Çanakkale Savaşı Şehitleri 1795, Terör Şehitleri 149 ve 32 gazi olduğunu anlattı.

Çankırı Postası