İl Divan toplantısına Genel Mevzuat ve Toplu Sözleşme Sekreteri Ramazan Çakıcı, İl Şube Yönetim Kurulu, İl Şube Disiplin ve Denetleme kurulu, Üniversite temsilciliği, İl Şube Kadınlar Kolu, İlçe temsilcileri ve işyeri temsilcilerinin katılımı ile gerçekleşti.
Açılış konuşmasını Kasım Karatekin yaptı. Karatekin; “Çankırı’nın ve Türkiye’nin en büyük sendikası olarak Türkiye’nin en önemli sorununun, eğitim ve demokratikleşme olduğunu düşünüyoruz, eğitim sistemindeki köklü sorunları çözmeden bu ülkenin vatandaşlarını demokrat olarak yetiştirmenin mümkün olamayacağı bir gerçektir. Demokratikleşmede olumlu adımları atmadan da eğitim sistemini ideolojilerden ve dayatmalardan kurtaramayız.
Eğitim Bir Sen olarak bu ülke için hedefimiz tam demokrasidir. Ancak bunun önünde engeller bulunmaktadır. Bunların başında ise Anayasa gelmektedir. Bu Anayasa milletine tepeden bakan bir anayasa’dır. Bu anayasadan bir an önce kurtulma mecburiyeti vardır. Özgürlükleri genişleten, emeği saygın kılan, insanı yücelten bir Anayasa’ya ihtiyaç vardır.
Büyük çabalar sonucu 12 Eylül referandumunda toplu sözleşme hakkımızı aldık, yeni anayasa ile birlikte de grev hakkımızı da alacağız. Bu toplumun anayasa değiştirme düşüncesi çok önemlidir. Uyum yasalarının acilen çıkarılarak, toplu sözleşme masasında eğitim çalışanlarının mağduriyetlerinin giderilmesi gerekmektedir.
Memur maaşlarının belirleneceği platform toplu sözleşme masasıdır. Toplu Sözleşme artık bir anayasal haktır. Bizim isteğimiz, gecikmiş olan yasal düzenlemenin biran önce ve sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesidir. Yetkili sendika ve yetkili konfederasyon olarak, referandumda elde ettiğimizi toplu sözleşme masasına oturarak, kamu çalışanlarının haklı taleplerinin karşılanması için üzerimize düşeni yerine getirmenin mücadelesini vereceğiz. Bilinmelidir ki, taleplerimiz karşılanmazsa meydanlara çıkacağız. Toplu Sözleşme, siyaset yapma ve grev hakkının yeni anayasa çalışmaları içinde yer alması için mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
Şube Başkanı Kasım Karatekin' nin konuşmasının ardından Genel Mevzuat sekreteri Ramazan Çakıcı da söz alarak ek ödeme, ilksan kesintileri, özür grubu tayinleri, toplu sözleşme hakkı eşit işe eşit ücret uygulamaları, özlük hakların kazanımı, gibi konularla ilgili olarak konuşmasını yaptı.
Çakıcı; “Eşit işe eşit ücret” sloganı ile aynı unvanda bulunanların aynı ücreti almasını öngören 666 sayılı KHK’nın ek ödeme ile farklı kurumda aynı unvanda çalışanların ücretlerinin dengelendiğini fakat kapsam dışı bırakılmaları ve unutulmaları dolayısıyla öğretmen ve öğretim elemanlarının sinirlerinin gerildiğini, bu uygulama ile öğretmen ve öğretim elemanlarının dengesinin bozulduğunu, ‘Kamuda eşit işe eşit ücret politikası gereği aynı unvanda olanların ücretlerinde iyileştirme yapılırken, ‘sizi diğer kurumlarda muadiliniz olamadığı için dışarıda tuttuk’ demenin bir başka ifadesi, ‘sizi dışarıda unuttuk’ demektir. Emekli oldukları kuruma göre 3 ile 5 bin lira arasında maaş alan bakan ve milletvekillerinin emekli maaşlarını bütün partilerin ortak önergesiyle önce 5 bin 600 TL’ye, sonra da ikinci bir önergeyle 7 bin 750 TL’ye çıkarmayı aklından çıkarmayanlar, eğitimcilere sizi aklımıza getiremedik mi demek istiyorlar” dedi.
Çakıcı daha sonra şunları söyleyerek konuşmasına devam etti. “Memura toplu sözleşme içeren yasayı 15 aydır hala Meclis’e göndermeye vakit bulamayanlar, ‘şike yasasını’ bir ayda iki kez çıkarmaya nasıl vakit buluyorlar ya da kendine, danışmanına, sekreterine ve şoförüne ücret artışına nasıl vakit buluyorlar merak ediyorum. Hükümet, eğitime en fazla bütçeyi ayırıyoruz, en çok eğitime önem veriyoruz diyor. Eğitimciler okulları ayakta tutmak için dilencilik, tahsildarlık yapmaya devam ediyorlar. Öğretmenin maaşı ise ortada. Peki, önem bunun neresinde? Eğitim Bir Sen camiası olarak tüm haksız uygulamalar karşıyız ve bunun takipçisi olmaya devam edeceğiz” ifade ederek konuşmasına son verdi.
