banner198

İbrahim Zencirci 700 km öteden gazetecilik yaptı!

Gazetecilik böyle bir şey! Olayın yakınında ya da uzağında bulunmak ayrı bir durum, haberi okuyucu ile buluşturmak apayrı bir olay... Okuyun...

İbrahim Zencirci 700 km öteden gazetecilik yaptı!
banner145

Gazetecilik gerçekten farklı bir meslek. Öncelikle “haber kaynağınızın” çeşitli ve çok sayıda olması gerekiyor. Şayet bunu sağlamış iseniz, nerede olduğunuz, olay yerine uzak ya da yakın bulunmanız hiç mi hiç önemli değil! İşte bunun kanıtı! Ağustos ayı içerisinde Ankara’da Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen “Büyük Ankara Festivali” etkinliklerinde cereyan eden ve Çankırı’yı, özellikle “yaran kültürünü” yakından ilgilendiren bir olayı, gazetemiz yazarlarından İbrahim Zencirci, Çankırı’ya 700 km mesafede bulunmasına karşın, bizlerin dahi farkına varmadığı “rezaleti” bulunduğu yerden patlattı! Gazetecilik mesleğinde “atlatma” denilen haberi başarıyla yerine getirdi. Kendisini kutluyor ve halen www.cansaati.org adresinde yayımlanmakta olan haberi sayfalarımıza taşıyoruz…

İbrahim Zencirci / İzmir
Sevsinler sizin kültür anlayışınızı!

Geçtiğimiz ağustos ayında, Ankara Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği “Büyük Ankara Festivali” etkinliklerine katılmaları için, Ankara Belediyesi, Çankırı Belediyesine ve yaran derneklerine de davetiye çıkartmış. Davete Çankırı Bbelediyesi de halk oyunu ekibi ve Çankırı'daki yaran meclislerinden karma bir ekip ile katılmış.

Sırası gelen şarkıcı, türkücü ve ekipler gösteri yaparak sahneden ayrılırken, bizim “yaren oğlanları” (malum; oğlan babadan öğrenir sohbet gezmeyi, sizin babanız, atanız böyle değildi, ne bileyim siz kime çektiniz?) sürekli sahnede kalarak, arada bir oynayarak türkücülere eşlik etmişler. Türkücü “Ha un ele hah ha da.. Ha dönele hah ha da” dedikçe, bizim“yaren oğlanları” kasnaklarını un eler gibi sağa sola çalkalıyorlarmış.

Fotoğraflarda da görüleceği gibi sıra süper mini etekli Macar revü kızlarına gelince, kasnağı sallamaktan çok yoruldukları için, revü kızlarının arkasında baş ağalarının karşısında oturur gibi saygıyla, iki dizlerinin üstüne gelerek, kıpraşmadan ve de aşağıdan yukarıya doğru gözlerini ayırmadan, büyülenmiş gibi pür dikkat manzarayı seyretmişler. Sahneyi sahiplenmişler ve de kimseciklere bırakmamışlar.

Buraya kadar bizim “yaren oğlanları” şeyhler, şıhlar ve evliyalar şehri, yiğidin harman olduğu Çankırı’mızı ve Yaran kültürümüzü tam hakkıyla temsil etmişler.


Ne olduysa, mini etekli revü kızlarının gösterisinden sonra olmuş. Sıra köçeklere gelince, bizim “yaren oğlanları”  seyredilecek manzaranın bir önceki gibi hoş olmadığını görmüşler. Gösterinin başından beri şov malzemesi olarak kullanıldıkları akıllarına gelmiş ve rahatsız olmuşlar. En nihayetinde “Yaran” olduklarını hatırlamışlar. Tepkili bir şekilde sahneyi terk etmişler ve hatta efelenerek protesto bile etmişler.

Sahne amiri ne olduğunu anlamak için, “yaren ağalar neden indiniz?” diye sorunca, bizim yarenler hep bir ağızdan “BİZİM KÜLTÜRÜMÜZDE KÖÇEK YOK. BU REZALETE BİZ ALET OLMAYIZ” diyerek, tepki koymuşlar.

Bence; "Biz yaren oğlanları varken, köçeğe ne hacet" (!) diyerek tepki göstermişlerdir.

Şimdi adama sormazlar mı?

“Sizin kültürünüzde köçek yok, anladık da Macar revü kızları kültürünüzde var mı da hepiniz büyülenmiş gibi seyrettiniz? Menemen testisi gibi iki diziniz üzerine dizildiniz ve sahneden hiç inmediniz?”

Yıllardır dilimizde tüy bitti; bu kültüre gönül vermiş, emek vermiş, Çankırı Yaran Kültürü üzerine tezler, kitaplar hazırlayanlara, çalıştaylar yapanlara yalvardık, rica ettik, aman diledik. Siz amanı bilir misiniz?

Doktora tezi olarak Yaran Kültürünü kullananlar, isimlerinin başında Dr. titri bulunan “Yaren Doktorları” bu yalvarmalarımıza hezeyan (saçmalama) dediler.

Bu "televole yaren ağaları" ve “yaren oğlanları” yüzünden, "Çankırılıyım" dediğimizde, "yaran mısın?" sorusuna muhatap oluyoruz. Yaran kelimesi kasıtlı olarak bu harflerle, argo olarak ve dalga geçilerek kullanılıyor. Çünkü insanlar yarenliği, bu yanlış örnekler yüzünden gayet müstehcen, bayağı ve sapkın bir eğlence biçimi olarak algılıyor. Bu nedenlerle Çankırılı erkekler hakkında ileri geri konuşuyor. Köçeklik bile daha makbul karşılanıyor.

Yeter artık!

Kökü Oğuz boylarına dayanan, Selçuklu, Osmanlı kültüründen süzülerek gelmiş.

Ahilikle müesseseleşmiş; Temel ilkesi "açık ve kapalı" diye ikiye ayrılmış.

Açık olması gerekenler; ALIN, KALB, KAPI ve SOFRA;

Kapalı olması gerekenler; EL, DİL ve BEL olan.


Bu kadim kültürü siyasete malzeme yapanları, siyasetçiye peşkeş çekenleri, Çankırı’ya her gelen "böyük adama" dondurmacı kıyafeti giydirerek fahri baş ağa ilan edenleri, bürokrata, valiye dalkavukluk yapmak için kullananları, televizyonların aptal eğlence programlarına malzeme yapanları, buna izin verenleri, göz yuman ve ses çıkarmayanları kınıyorum.

Yıllardır nemalandığınız Çankırı Yaran Kültüründen artık elinizi çekin efendi ağalar!

Ahi Yaran Derneği Başkanı Ahmet Absarılıoğlu’ndan konuyla ilgili açıklama!

 

İbrahim Zencirci’nin gündeme taşıdığı olayla ilgili olarak Ahi Yaran Derneği Başkanı Ahmet Absarılıoğlu Çankırı Postası’na özel  açıklamada bulundu. Başkan Absarılıoğlu “Sözü edilen organizasyona bir kısmı derneğimiz üyesi olan 10 arkadaşımız katılmış! Çankırı Belediyesinin talebi üzerine vermiş olduğumuz bu destek sonucu yaşanılan olayda yaranlarımız gereken tepkiyi göstermişler ve sahneden inmişler” dedi.

 

Başkan Absarılıoğlu’nun açıklaması şöyle:

“Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen etkinlikler çerçevesinde Çankırı Belediyesinden yapılan taleple derneğimizden bazı arkadaşlar ile birlikte kıyafet konusunda desteğimizin olduğu etkinlik gerçekten üzüntü verici bir olaya vesile olmuş. Organizasyon öncesi Çankırılı sanatçıya eşlik edileceği ve kendi gösterimizi yapacağımız konusunda bilgilendirilen ekip, sahnede yer almışken Macar revü kızlarının gösterisi ile adeta bir şok yaşamışlar. Macar revüsünün gösterisi sonlanıp da sunucunun ‘Çankırı köçekleri’ anonsu ile birlikte yaranlarımız sahneden inmişler ve olay yerini terk etmişlerdir.

 

Yıllardır benim sözü edilen ‘köçeklerle’ ilgili mücadelemi herkes bilir. Yaptığım açılmalar ve konuşmalar yerel basında yer almıştır. Belediyemiz adına o etkinlikte görevli olan Başkan Yardımcısı Tuncay Haskılıç bey de yaranları gösteri alanından geriye çekmiştir. Yaşanılan olay üzüntü verici. Böylesi bir olaya Çankırı yaranlarının karıştırılmış olmasından başta yaranlarımız olmak üzere ben de büyük üzüntü duymaktayım. Bundan böyle bu tür organizasyonlara destek verirken daha özen fazla özen gösterileceğinden emin olabilirsiniz.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER