Ağustos ayı içerisinde ilk kez Çankırı Postası tarafından gündeme getirilen ve baş rolünü Ticaret Borsası Başkanı Hüsnü Ünal’ın oynadığı “RANT DOSYASI” belgeleriyle ortaya konuldu.
Dosyanın birinci derecede muhatabı olan Ticaret Borsası ve UMAT Mağazalar Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Ünal, yaptığımız yayınlar sonrası Çankırı Postası’na karşı ısrarla sürdürdüğü “sessizliği” muhafaza ederken, günün 24 saatinde “karşı propagandayı” da aralıksız sürdürüyor.
Ticaret Borsası Başkanı Hüsnü Ünal, cankiripostasi.com'da yer alan RANT DOSYASI’nın olumsuz etkilerini ortadan kaldırabilmek amacıyla Çankırı içerisinde düzenlenen her etkinlikte yine baş köşede oturmasını biliyor! Milletvekillerinin Çankırı ziyaretlerinde, özellikle AK Parti Milletvekili Nurettin Akman’la uzun süreli birliktelikler yaşayabiliyor!
Bizlerin, kimin kiminle “halvet” olacağı ya da olduğu konusunda özel bir merakımız bulunmamakta! Ancak ortada “BELGELİ ÖZEL RANT DOSYASI”nı görmezden gelebilecek düzeyde bir Çankırı Milletvekilinin var olduğunu düşünmek, başta kamu oyu olmak üzere bizleri de fazlasıyla derinden üzüyor!
"RANT DOSYASI" ile birlikte ortaya dökülen belgeler karşısında anlaşılmaz “suskunluğunu” koruyarak, işi zaman tünelinin karanlık dehlizlerine bırakarak “HAVADAN ve KAN ÜZERİNDEN SERVET KAZANANLARA” kamuoyuna karşı “ortada herhangi bir ters durum yok!” anlamında birliktelikler sergilenmesinin doğuracağı bedellerin karşılığını yine “zaman” gösterecektir!
Bizlerin bu köşelerden “nacizane uyarımız” özellikle vatandaşımızın oylarıyla seçilerek Yüce Meclis çatısı altında görev yapan şahsiyetlerin, “kimlerle” beraber olacaklarını, hangi yüzlerle nerelerde birlikte “kareler” vereceklerini özellikle ve özellikle “kılı kırk yararak” düşünmeleri gerektiğini hatırlatan cümleleri yazarken dahi biraz da mahcubiyet duyduğumuzun bilinmesini isteriz.
Bütün bunların üzerine, nereye giderse gitsin, hangi ortamda bulunursa bulunsun önünde belgeleriyle net bir şekilde duran “RANT DOSYASI” ile Ticaret Borsası Başkanı Hüsnü Ünal, kamuoyuna ve vicdanına bu hesabı vermediği sürece, onunla “yan yana”, “omuz omuza”, “kol kola” kim ya da kimler “kare” ya da "kareler" veriyorsa, kamuoyu vicdanında hiç de küçümsenmeyecek oranda “önemli yaralar” alacağı düşüncesindeyiz! Bilginize...
VE BÜTÜN BUNLARDAN SONRA, AŞAĞIDAKİ BU KAREYİ HİÇ YAŞANMAMIŞ KABUL EDİYOR ve YOK SAYIYORUZ!
ANCAK, YARINLARDA BÖYLESİ BENZER KARELERİ YAKALADIĞIMIZDA YA DA ÖNÜMÜZE GELDİĞİNDE "NASIL ANLAMAMIZ GEREKİYORSA" ÖYLE ANLAYACAĞIMIZIN DA BİLİNMESİNİ İSTİYORUZ...
