Kasım ayının 15’i gelmeden Çankırı Merkez’de özellikle akşam saatlerinde yoğunlaşan kirli hava kendisini fazlasıyla hissettirmeye başladı.
Şehir içerisinde havanın kararması ile birlikte özellikle yaşlı insanların nefes almasını zorlaştıran kirli hava, ilerleyen günlerde soba ve kaloriferlerin daha fazla yakılması halinde hangi düzeylerde seyredeceği ise merak konusu.
Özellikle bu yıl geçen iki yıla göre çok erken zamanlarda kendisini hissettiren kirli hava şehir merkezinde yaşayanların adeta kabusu oldu. Kirli havanın en belirgin göstergesini sabah saatlerinde özel otomobillerin ön camlarında rahatlıkla görmek mümkün. Gece boyu havada oluşan zerreciklerin birikimi sabah nemi ile birlikte oto camlarından adeta “zift” olarak çözülüyor. Doğaldır ki böyle bir ortamdan da en fazla etkilenenler yaşlı, hamile kadınlar, küçük yaşta ve öğrenim çağındaki çocuklar.
SON İKİ AYDA KAÇAK KÖMÜR YAĞDI!
Haber merkezimizin elde ettiği bilgilere göre özellikle son iki aydır Çankırı Merkez’e başta Kütahya-Tavşanlı, Karabük ve Ovacık olmak üzere bu bölgelerden düşük kalorili kömür girişinde denetimsizlik nedeniyle artış görüldü.
Çankırı’dan dışarıya mal götüren nakliye kamyonları, daha önceden yaptıkları bağlantılar gereği dönüş yolunda kamyonlarını Kütahya, Tavşanlı, Karabük’ten düşük kalorili kömür yükleyerek şehre getirdiler. Özellikle 100 daireli sitelerde ısınma için kömür kullanan sitelerde harcanan böylesi düşük kalorili kömürlerin yakılması ile ortaya çıkan “kirli hava” daha şimdiden insan sağlığını tehdit eder boyutlarda.
SORUMLU KURUMLAR NEREDE?
Şehir merkezinde daha Kasım ayı ortalarında olmamıza karşın yaşanan “kirli hava” ile ilgili aylar öncesinden yapılması gereken denetimlerin yapılmayışı bir hayli düşündürücü. Bununla birlikte şehre doğalgaz veren KARGAZ firmasının kış ayları süresince alt yapı çalışmalarını Mayıs başına kadar durdurduğu açıklamasını yaptı. Çankırı Belediyesi de iki gündür şehir anonslarında “düşük kalorili kömür kullanılmaması yönünde” uyarılar yapıyor. Belediyenin bu uyarıları bugünlerde yapması ise başlı başına “acziyet” göstergesi olsa gerek. Ağustos ve Eylül aylarında yapılması gereken denetimler maalesef yapılmadı ve şehir merkezinde yaşayan insanlar bugün için "adeta nefes alamaz" duruma getirildiler.
Şehre giren kaçak kömür kamyonlarını denetle(ye)meyen Çankırı Belediyesi, özellikle büyük sitelerin kömür depolarını denetim altına alsa, şehirde yaşanan hava kirliliğinin nedenini “somut” olarak tespit edebilir.
Belediyenin "siyasi ve cemaat bağlantıları nedenlerinden dolayı" yap(a)madığı denetimleri Çevre Kurulu ve İl Çevre Müdürlüğü mevcut personel kadrosu ile yerine getirebilir. Mevcut havanın ölçümleri vatandaşa duyurulabilir. Ama gel gör ki, yaşanılan kent Çankırı olunca, “melodi” tersten çalıyor!
Kömür geliyor! Kömür yanıyor! Hava kirleniyor! Ve…
Belediye mikrofonlar aracılığı ile vatandaşından “düşük kalorili kömür kullanılmamasını” uyarıyor!
Sonuç: Her zaman olduğu gibi yine "birileri" cüzdanlarını şişirirken, birileri de "siyasi rant" elde ederken, vatandaş da "zehir solumaya" mahkum ediliyor...
Var mı aksini iddia eden!
