Geçtiğimiz günlerde Karadayı köyünde yaşanan sel felaketinin ardından devletin unuttuğu köyde kendi kaderlerine terk edilen selzedelere küfür iddiası!
Çankırı Merkez Karadayı köyünde yaşanan sel felaketinin ardından büyük maddi hasara uğrayan çiftçi Satılmış Karadayı, felaket’in yaşandığı köye giden tek gazeteci olan Ercan Şeker’e kendisine küfür ve hakaret edildiği iddiasında bulundu.
Çankırı Postası kamerasına konuşan ve kendisine p…….k ve buna benzer küfürler eden kişinin İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Hasan Yıldız olduğunu söyleyen Karadayı, “Hasan Yıldız’ı telefonla aradım ve benim 40 ton ekinim çamur içinde dedim. Ben kendisine öfkeli konuştum ama sel mağduruyum sabah sekizden beri ekinim, samanım çamur içinde bekliyor” dedi.
Yeni bir sel baskınına karşı kepçe istedim diyen Karadayı, “Hasan Yıldız’a birileri kepçe çalışamaz demişler. Bende şu an kepçe çalışabilir dedim. Ben telefonu kapattıktan birkaç dakika sonra yeniden telefonda görüştüm ve bana iyice rahatladın mı p…..k” dedi.
Görevi vatandaşa hizmet etmek olan bir müdür bana nasıl bu şekilde hakaret edebilir diyen Karadayı, ben olayı başbakana kadar duyuruyorum gelsin görsün diyerek isyanını dile getirdi.
Kendinse yapılan küfür ve hakaretlerle ilgili Çankırı Valisi ile görüşmek isteyen ama görüşemeyen Karadayı, Valilik Makamına şikâyet dilekçesinde bulundu.
12.07.2001 Tarihli dilekçesinde başından geçen olayı anlatan Karadayı, kendisine küfürler eden Hasan Yıldız için koskoca müdür yakışmayan bir davranış, devletin koltuğunda oturup mağdur durumdaki vatandaşa nasıl böyle konuşur. Ben yaşını almış çoluk çocuk sahibi insanım ve kendisinde şikâyetçiyim. Bana yaptığı hakaret ve küfürlü konuşmasından dolayı şikâyetçiyim. Hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını istiyorum şeklinde özetledi.
Daha sonra telefonda yeniden konuştuğumuz Karadayı, Telefon görüşmem sırasında yanımda şahitlerimde var diyerek davasının sonuna kadar arkasında olduğunu belirtti.
Aynı gün Tarım İl Müdürlüğü’ne de dilekçe veren Karadayı zarar ve ziyanın tespitini istedi.
Milletin Efendisine Küfür Yenilir Yutulur Gibi Değil
Karadayı’nın iddiası yenilir yutulur cinsten değil. Üstelik “Köylü Milletin Efendisidir” vecizesini söyleyen Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün bir kurumunun koltuğunda oturan bir bürokrat için “Milletin Efendisi’ne” küfür etmek o kuruma yakışmayan bir davranıştır.
Felaketin Hafta sonu tatilinin yaşandığı saatlerde gerçekleşmesinden anlaşılıyor ki, hafta sonu tatilinin keyfini bozmak istemeyen etkisiz yetkililer kıçlarını kaldırıp köye gitmeyi bir yana bırakın yerini bir memuru dahi gönderme zahmetinde bulunmuyor.
İşin vahameti o kadar acı ve üzücüdür ki, Ankara’nın hemen yanı başında üstelik Genelkurmay başkanı yetiştirmiş bir köyde yaşanıyor tüm bu olaylar.
Gece can pazarı yaşanıyor çünkü kerpiçten yapılmış evin duvarları ıslandığı için kerpiçler ağırlığı taşıyamayarak evde çökme meydan gelebilir ve içerde kalan insanlar hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıyalar. Ne Afet Koordinasyon’un ne Kızılay’ın nede başka kurumların sel felaketinden haberleri dahi yok!
Buradan Çankırı’nın siyasi iradesine sesleniyorum. Eğer iddialar doğru ise ve ben doğru olduğuna yüzde yüz inanıyorum. Hemen Hasan Yıldız hakkında soruşturma açılmalı hatta soruşturma sonuçlanan kadar açığa alınmalıdır.
Eğer siz bunu yapmazsanız hafta sonunda şenlik ve gezilerden arta kalan zamanda dondurma yemeye ayırdığınız zaman daha da çok artacak.bilesiniz…
Bu arada Sayın Hasan Yıldız’a da iddialarla ilgili cevap hakkının saklı tuttuğumuzu belirtmek isterim.
