banner198

Papatyam dizisinin son bölümü yeni bir kriz yarattı!

Ahi Yaran Derneğinin katılımı ile gerçekleştirilen son bölüm, Çankırılılar arasında yeni bir tartışma yarattı. Tartışmanın nedeni takviyeli limonata!

Papatyam dizisinin son bölümü yeni bir kriz yarattı!
banner145

Yaran'da
"takviyeli limonata" tartışması!

Vedat Beki

 

Bir haftadır "Salı günü olsun da Ahi Yaran Derneğinin 'Papatyam' dizisinde gerçekleştirilen çekimleri senaryoya nasıl monte edilmiş onu göreyim" diye meraklandım durdum.

Kısmet bu ya, dizinin ilgili bölümünü Çankırı’da izlemek varmış!

Öğle sonrası otobüsten indiğim Çankırı otogarında beni Belediyenin anonsu karşıladı:

“Ahi Yaran Derneğinin çekimlerine katıldığı ve akşam saat 20.00’de Star TV’de gösterilecek olan Papatyam dizisini izleyiniz” (!)

Bu anonsun arkasından “Şehrimize taze balık gelmiştir” (!) anonsunu da beklemedim dersem yalan olur! Ama galiba gelen balıklar “tazeliğini” yitirmiş olmalı ki dün, gün boyu böylesi bir anonsla da karşılaşmadım! Yalnız bugün karşılaşmayacağımın garantisini veremem! Haberiniz ola!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Anonslar hayli hoş oluyor ama bu yöntemin Çankırı’da ne zaman kalkacağını da doğrusu merak ediyorum. Ve bu anonslara devam edildiği sürece, Çankırı’nın “il” olduğunu da bana kimse söylemesin! Çünkü “belediye anonsu” olsa olsa “kasabalarda” geçerliliğini koruyabilir ama Çankırı’da yaşanan böylesi anonslar 2009 yılında, şehre ilk defa gelenlerin yüzünde “tebessüm” yaratmaktan öteye geçmediğinin de bilinmesini isterim!

Neyse… Konumuz anonslar değildi… Programıma uygun iki görüşmeyi gerçekleştirdikten sonra, bir “üçüncüsü” listeye dahil oldu. O görüşmeyi de tamamlayınca hava zaten çoktan kararmıştı ve ben kalacağım otelin yolunu tutmuştum! Ama şehir içerisindeki kısa yolculuğum kaloriferlerin daha çok az sayıda yanmasına karşın dışarıdaki havada bir hayli “karbon monoksit” vardı ki, henüz hastalıktan yeni çıkmaya çalışan ben, hızlı adımlarla kendimi geceyi geçireceğim otele zor attım!

Yarana “takviyeli limonata” imzasını koydu!
Arada olanları es geçeyim de şu bir hafta boyunca “yaygarası” kopartılan Papatyam dizisine geleyim! Otelde yerleştiğim odamda “bol reklamlı” diziyi seyredeceğim diyerekten ekran başında oldukça “sabır” gösterdim! Bu arada dizi yayındayken şehirdeki belediye anonsu da devam ediyordu!

Ve izlediğim bölümde, dizinin başrol oyuncusu Metin Akpınar (senaryo gereği) Çankırılı emekli kasap Necati Usta mahallenin takımı olan Esnafspor’u içinde bulunduğu mali krizden düzlüğe çıkarabilme gayretiyle bir gece düzenliyor ve yaranları da o geceye davet ediyor!

Dizinin senaristi Murat Aras yaranları “dizinin senaryosına” hiç de iyi monte edememiş! Çankırı yaranı öylesine bir duruma sokuldu ki, “yaranı” yakından tanımayanlar “farklı bir yaran”, tanıyanlar ise “çok daha farklı bir yaran” izlemek zorunda kaldılar.

Dizinin başrol oyuncusu Metin Akpınar (Kasap Necati usta) yaran gecesinde sofrada “takviyeli limonata” birlikte devamında “takviyeli kızılcığı” yani Çankırı dilinde “eyşiyi” elinden düşürmedi!


Bu arada dizide "senaryo gereği" Esnafspor için yapılan geceye katılan Çankırı yaranlarının, Çankırı Belediyespor yararına bugüne kadar neden bir gece düzenlemedikleri sorusunu da sormadan edemeyeceğim!

Konuyla ilgili olarak Çankırı Postası yazarlarından İbrahim Zencirci www.cansaati.org sitesinde bir yazı kaleme aldı. Yazının tamamını verdiğim adresten okuyabilirsiniz. Ancak ben ilgili yazının bir bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum:

"SANKİ, İMARET
HELASININ ALGUNU"
"10 Kasım, Salı akşamı, İzmir de, seksen yedi yaşındaki annemle, oturduk televizyonun karşısına, her ne kadar başımıza nelerin geleceğini bilsem de, son aylarda yazdıklarımızdan belki etkilenmişlerdir. Belki akılları başlarına gelmiştir. Belki yüzleri vardır, utanmışlardır. Belki bu sefer memleketimizin tanıtımına bir katkısı olur umudu ile başladık “Papatyam” dizisini seyretmeye, “Bizim yarenler, aha şimdi çıkacak, birazdan çıkacak” diye, reklamlarda bile gözümüzü ayırmadık. Dizinin reytingini artırdık.

Yaran sofrasını, yemek duasını beklerken, dizideki Necati Usta, “yaranda içki yoktur, masanın üstünde olmaz, ama masanın altını kimse görmez” diyerek, “takviyeli limonataları” bir biri arkasına yuvarlarken, meydana çıktı “bizim yaren oğlanları” (malum; oğlan babadan öğrenir sohbet gezmeyi. Atanız böyle değildi; ne bileyim, siz kime çektiniz?)

Görmez olaydık; 87yaşındaki annem üzüldü, ben kahroldum.

"Edeb ya hu!"
Çavuşu yapmışlar başağa, başağa da “Duvara vurdum kazmayı, amman Alim, ben yandım” diyerek ortada döneliyor. Bu nasıl yaran adabı? Edeb ya hu!

Sanki, “İmaret Helasının Algunu”
Necati Usta, “alguna döker gibi” peşi peşine “takviyeli limonataları” yuvarlarken, bizim “yaren oğlanları” yine sahnedeydi. Sazendeler, Allah uzun ömürler versin, “Teksaz Zeki” (Babadağ) dan derlenen (telif hakkını hatırlatırım) ve ona “rahmet okuturcasına”  “Dar yoldan gel suna boylum dar yoldan aman… Sen doldur da ben içeyim fincandan aman…” diyerek, “kıvak” oyun havasına geçince, Necati Usta çakırkeyif olarak türküye eşlik ederken, “sen doldur takviyeliyi ben içeyim bardaktan” diyordu, takviyeli limonatayı ağalar, beyler çoktan tüketmiş, takviyeli kızılcık eyşilisine geçilmişti, bedava olduğu için alguna döker gibi döküyordu usta, misafir ağalar, bizim yaranlar ortada döneliyordu. (Çavuştan olma(!) Başağam Necati Ustadan davacıyım “kırmızı mindere” oturtulsun)

Bu pisliği nasıl sileceksiniz? 
Hazırladığı kitaplara koyduğu, eski yaran fotoğraflarındaki, içki kadeh ve şişelerini fotoshop ile kaldıran, silen, dernek başkanı ve bu rezilliğe ön ayak olanlar (dizinin sonundaki yazılarda sizinde adınız vardı) "takviyeli limonatayı" ve bu pisliği neyle sileceksiniz, nasıl temizleyeceksiniz?

Bu tanıtımı seyrettikten sonra, Yaranı merak edip de Çankırı’ya gelenlere, masa altından servis yapmak için hazırlayın, “takviyeli eyşiliyi”(!)

“Karga klavuzunuz”
ile birlikte, dalkavukluk yapmaya çok meraklı olduğunuz eski İlbay Paşanız da pek severdi Yıldız Tepe’de “takviyeli eyşiliyi.” Nedeni şimdi anlaşıldı."

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER