Selçuk Eğitim Merkezi Müdürü Süleyman Sarı “Siyasetçilerin seçilebilmek için ev ev, dükkan dükkan gezdikleri gibi hocalar da böyle bir mücadelenin içine girse camilerimiz dolup taşardı” dedi.
Çankırı Çevre Kültür Derneği’nin düzenlediği “Kur’an’ı niçin anlamalıyız? “ konulu konferans 100. Yıl Kültür Merkezi’nde yapıldı.
Konferansa konuşmacı olarak katılan Selçuk Eğitim Merkezi müdürü Süleyman Sarı, insanımız çok hoşgörülü, çok merhametli, cefakâr ve vefakâr olduklarını belirterek, “Siz bir adım atarsanız o size koşarak gelir. Bizim toplumumuz böyle ama kabahat bizde. Niye hoca tipleri bizlere çok sert ve haşin tipler olarak tanıtıldı. Hocalarımızın affına sığınarak söylüyorum ama bir kısmı böyle görüntü çizdi. Ve toplumuz hocalarla ilgili olumsuz sözcüklerle bahseder oldu. Dört büyük melek 4 büyük kitap. Sayamıyorlar sayarken incile incir diyor. Bu çok vahim. Kitaplarımızı sayamayan peygamberlerimizi tanımayan bir toplumla karşı karşıyayız. Hiç kimseyi suçlamaya gerek yok kabahat bizde. Eğer her mahalle de camimiz var. Her hocamız her eve gitse kapınızı çalsa kovarmısınız? Buyur edersiniz değil mi? Hocalara saygı var cünkü. Biz tabi bu konumumuzu pek iyi bilemiyoruz. Allah’ım diyorum dini anlatanları sen ıslah eyle. Eğer biz düzgün olursak bütün vücut düzgün olur. Bakın siyasetçiler ne yapıyorlar eve ev dükkan dükkan geziyorlar seçilebilmek için. Biz hocalar da böyle bir mücadelenin içine girsek camilerimiz dolup taşardı” dedi.
Çankırı’nın Darül Hadisin merkezi olduğunu söyleyen Sarı ,”Sünnete bağlı kalmadan Kur’an’ı öğrenmeye kalkarsak eksik bir ilimle hareket etmiş oluruz. Onun için sünnet çok önemlidir” dedi.
Sarı,”Peygamberimiz diyor ki, ‘İlerde öyle alimler gelecek koltuklarına yaslanacak ve diyecekler ki, Kuran bize yeter. Sünnete ne gerek var. Kur’an’ın haram dediğini haram kılalım, helal kıldığını helal kılalım bundan başkasına ne gerek var diyecek bir topluluk gelecek’ diyor. Sünneti dışlayacaklar. Onun için Peygamberimiz a.s diyor ki, ‘Benim sünnetime azı dişlerinizle sanki bir şey ısırıyormuşçasına sımsıkı sarılın.’ Onun için Allah’ın kitabında helal kılınanlar helal, haram kılınanlar haram ama peygamberimizi lütfen bir kenarda tutmayalım.
Mevlana’nın verdiği önemli bir örneği salonda bulunanlarla paylaşan Sarı, “Bir usta bir de onun şaşı çırağı var. Usta şaşı çırağına ‘Evladım masanın üzerinde bir tane bardak var onu bana getir’ diyor. Çırak masanın üzerindeki bir tane bardağı şaşı olduğu için iki tane görüyor. Ve ustasına diyor ki; ‘Ustam burada bir değil iki tane bardak var hangisini getiriyim?’ Usta da çırağının şaşılığını anlaması için diyor ki, ‘Evladım birini bırak diğerini getir.’ Şaşı çırak masanın üstünde ilk gördüğü bardağı kırınca, masanın üzerindeki görmüş olduğu ikinci bardakta kendiliğinden kayboluyor. Yani burada mesaj veriyor. Sünneti kırarsanız Kur’an’da kırılır. Sünneti dışlarsanız Kur’an’ı hiç bulamazsınız. Kuranla sünnet ruhuna itaat edin” diye konuştu.
Sarı konuşmasının devamında şunları söyledi,”Peygamberimiz hayatı boyunca Kur’an kendisine indiği için hayatı Kur’an’la geçmiştir. Efendimizin ahlakını merak mı? Ediyorsunuz. Kur’an okumanız gerekli. O yüzden Allahüteala sen büyük bir ahlak üzere gönderildin” diyor.
Sarı, “Bizim asıl bilmemiz gereken Kur’an’ın asıl verdiği mesaj ne? Evimize çamaşır makinesi buzdolabı, televizyon yada herhangi bir elektrikli alet aldığımızda ilk önce kullanma kılavuzunu okuruz. Hemde heyecanla hatta yabancı bir dilde yazıyorsa bir tercüman bulup ‘burada ne yazıyor’ diye sorarız. Şu hayatımızın sağlığı sıhhati ve ruhumuzun ebedi mutluluğu bulabilmesi için yüce Mevlamız bize anlaşılması kolay bir Kur’an göndermiş. Onu anlamaya çalışmıyoruz.Doğru yolu bulmak demek Allaha gidecek yolu bulmakta Kur’an’dadır.”
