Çankırı Karatekin Üniversitesi Geleceğin Akademisyenleri Topluluğu tarafından organize edilen "Bağımsızlıklarının Yirminci Yılında Türk Cumhuriyetleri-Türkiye İlişkileri" Paneli Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
İlk konuşmayı yapan panel başkanı Çankırı Karatekin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Muhittin Demiray Türk dış politikasının tarihsel süreci hakkında bilgi verdi. Türk dış politikasını dört döneme ayıran Demiray, bugün Türkiye’nin güvenlik ve istikrar üreten, bölgesinin merkezi konumunda, bir cazibe merkezi olma yolunda olduğunu ifade etti.
Dışişleri Bakanlığı Orta Asya Daire Başkanı Orhan Işık ise Orta Asya’nın soyut bir kavram olduğunu ve Orta Asya kavramı ile Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ortaya çıkan cumhuriyetlerin ifade edildiğini belirterek bu coğrafyanın merkezinde Afganistan’ın yer aldığını söyledi. Işık, bu bölgede tarihsel olarak egemenlik mücadelelerine bakıldığında iki ülkenin; Çin ve İran’ın isimlerinin öne çıktığını söyleyerek, “Orta Asya, Avrasya’nın kalbidir. Orta Asya’ya hakim olan Avrasya coğrafyasında önemli bir konuma sahip olur” dedi.
Türkiye’nin bölge ile ilişkilerinin 1990’larda gelişme gösterdiğini ifade eden Orhan Işık, bugün Orta Asya ile ticaret hacmimizin 6,5 milyar dolar, yatırımlarımızın ise 4 milyar dolar tutarında olduğunu sözlerine ekledi.
Panelde son olarak söz alan Çankırı Karatekin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Reha Yılmaz ise 1990’lı yılların Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla Türkiye’nin bölgede bir Türk Birliği oluşturma çabalarının başlangıcı olduğunu belirtti. Çabaların Türk dış politikasına yeni nefes getirdiğini vurgulayan Yılmaz, bu dönemde Türkiye’nin Sovyetler Birliği’ni dağılmasına hem politik hem de ekonomik anlamda hazırlıksız yakalandığını söyledi. Bölgenin altyapı, sermaye, eğitim ve demokrasi olmak üzere dört alanda Türkiye’den beklenti içerisinde olduğunu ifade eden Reha Yılmaz, çalışmaları devam eden Azerbaycan’da Türkiye ve Türk Dış Politikası Algılama Anketi’nde çeşitli verileri aktarak, “ Bölge ile dilde, işte, fikirde birlik olmalıyız” sözleri ile konuşmasını bitirdi.
