banner198

Yapılan habere herhangi bir açıklama yok ama...

Çankırı Ticaret Borsası Başkanı Hüsnü Ünal ile ilgili olarak yaptığım belgeli habere bugüne kadar herhangi bir açıklama gelmedi ama şahsıma karşı iftira nihayet dün patladı!

Yapılan habere herhangi bir açıklama yok ama...
banner145

Vedat Beki

 

Dün (6 Ekim 2009 Salı) Çankırı İl Genel Meclisinde tarihi bir toplantı gerçekleşti. Toplantının ana gündem maddesi Çankırı’nın verdiği göç üzerineydi. Konuyla ilgili olarak İl Genel Meclisinde oluşturulan iki komisyon, Çankırı’nın son yıllarda verdiği göçün nedenleri ve göçle ilgili bağlantılı başlıklar yapılan çalışma ile kamuoyuyla paylaşıldı.

İl Genel Meclisi bu çalışma ile birlikte, Çankırı’nın önemli sivil toplum örgütlerinden başta Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası, Çankırı Ticaret Borsası, Çankırı Ziraat Odası ve Esnaf Odası Başkanlarını toplantıya davet ederek konu ile ilgili görüşlerini meclis üyeleri ile paylaşmalarını arzu etti. Bu talep doğrultusunda toplantıya katılan oda ve dernek başkanları da düşüncelerini kürsüden arz ettiler!

 

Ve bu toplantı ile ilgili olarak bugün Çankırı yerel basınında bazı haberler yer aldı. Toplantı ile elde ettiğim bilgi ve belgeler ışığında, özellikle Yenigün gazetesinin internet sayfasında (7 Ekim 2009 Çarşamba tarihli basılı nüshasında) yer alan haber ve haberde bizatihi Ticaret Borsası Başkanı Sayın Hüsnü Ünal’ın Mecliste sarfettiği cümleler üzerine düşüncelerimi kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.

 

İsterseniz önce gelin haberi okuyalım:

 

http://www.cankiriyenigun.com/haber_detay.asp?haberID=413

 

“Gerginlik Mecliste” başlıklı ve Ö.A imzalı haberde, beni ilgilendiren bölüm şöyle:


“... Son olarak kürsüye gelen Çankırı Ticaret Borsası Başkanı Hüsnü Ünal, konuşmasının son bölümünü Gamzeli’ye cevap vermek için ayırdı. Allah’ın çalışanla çalışmayanı bildiğini söyleyen Ünal, kendisinin önemli bir kurumun başında olduğunu kaydederek, “Türkiye Odalar Borsalar Birliği’nde önemli bir yerdeyiz. GİMAT (UMAT olacak V.B.) gibi önemli bir kurumun başındayız. Allah çalışanla çalışmayanı biliyor. Çalışana sahip çıkmalıyız’’ dedi.


Çankırı’nın nüfus sorunlarını konuşmak için meclis toplantısına katıldığını belirten Ünal, ‘’20 yıldır bu işlerin içerisindeyim. Hiçbir zaman müfettişler defterimi gelip götürmedi. Hiçbir açığım çıkmadı. Başım dik. Yüzüm ak. Uzayan kol Çankırı’dan olsun demeliyiz. Dışarıdan tetikçi tutarak ayak kaydırmaya çalışmayalım. Hiçbir zaman ustasını satan çırak olmadım’’ diye konuştu.”

 

TETİKÇİ’Yİ DE, ONU TUTANI DA AÇIKLA!

Zat-ı muhterem, daha doğrusu medar-ı iftiharlığı kendinden menkul “Borsa” denilince Çankırı’da ilk akla gelen isim, dün İl Genel Meclisinin toplantısında gündem gereği “misafir sanatçı” olarak kürsüde konuşmuş ve aynen “Başım dik. Yüzüm ak. Uzayan kol Çankırı’dan olsun demeliyiz. Dışarıdan tetikçi tutarak ayak kaydırmaya çalışmayalım.” (!) demiş.

 

Hani derler ya “Düğün değil bayram değil, eniştem beni niye öptü!” Dün yaşanan toplantı ve bugüne yansıyan haberlere baktığımızda Çankırı İl Genel Meclis toplantı salonundaki toplantı, sanırsınız “Hüsnü Ünal günah çıkarma toplantısına” dönüşmüş!

 

Pes doğrusu! Sayın Borsa Başkanı ile ilgili olarak bu haber sitesinde ve gazetemizde yaptığım haberler üzerine herhangi bir açıklama ya da basın bildirisi yayımlanmış olmasına karşın, üstüne üstlük bir de suçlamaya hatta hatta "iftiraya" maruz kalmışız! Tabii ki direk değil ama dolaylı! “Anlayan anlasın” cinsinden!

 

Ben bu dolaylı "iftirayı" anladığımı söylüyor ve bu sayfalardan Sayın Hüsnü Ünal’a “hodri meydan” diyerek "çağrıda" bulunuyorum!

 

“Dışarıdan tetikçi tutarak ayak kaydırmaya çalışmayalım.” (!)

Sayın Ünal; Öncelikle bu “dışarıdan tutulan tetikçi” kim? Bunun üzerine ilave ettiğiniz  “tetikçiyi tutan” kim?

 

Böylesi bir iftirayı atan olarak bunu “ispatlamak” zorundasınız! İspatlamadığız  takdirde de bu kelimeleri dolaylı olarak şahsımla ilgili kullanan(lar) da bizatihi “şerefsiz” ve “namussuz”dur!

 

Ben, Çankırı'da sokaktaki vatandaşın ağzına adeta pelesenk olan “Hüsnü Ünal virajını” belgeleriyle ortaya koyalı neredeyse iki ay oluyor! Haberi yaptığım günden bu yana henüz “bir açıklama” yapma gereği duymayan ve zannımca işi “pişkinliğe” getirerek “zaman içerisinde unutturma” yöntemini seçen zat-ı muhterem, “kaçak dövüşmeyi” ve cümleleri arasına "iftira" atmayı aklınca çıkar yol olarak görmekte!

 

Vedat Beki olarak, zat-ı muhteremin icraatlerinden “sadece bir tanesini” belgeleriyle ortaya koyan bir “gazeteci” olarak, yaptığım haberin “tetikçilikle” ilgisini şu saate kadar çözmüş değilim!

 

“Tetikçi” kelimesinin sözlük anlamını yaptığım işle bağdaştırmak olsa olsa “kuru iftiradır” (!)

 

 Her kim ki, hangi işi yaparsa yapsın, mesleği ve konumu ne olursa olsun, “karşısındaki” 2’nci ve 3’üncü şahıs ya da şahıslar için böylesi bir iddiayı İl Genel Meclisi üyeleri ve kamu oyu önünde dile getiriyor, o halde bu iddiasını pekiştirecek “delil” ve elindeki "belgeleri" de ortaya koymalıdır!

 

Ve bunun için de dün İl Genel Meclisinin toplantısında Dışarıdan tetikçi tutarak ayak kaydırmaya çalışmayalım” (!) şeklinde cümleyi sarfeden Sayın Hüsnü Ünal’a, Vedat Beki’nin “tetikçiliğini” belge ve delilleriyle ortaya koymasını; aksi takdirde, bu söylemi dile getirdiği için kendisini bu sayfalardan “yalancı” ve “şerefsiz” ilan edeceğimi bildirmek isterim!

 

Saygılarımla...

 

Fotoğraf 1: Çankırı Ticaret Borsası Başkanı Hüsnü Ünal, 6 Ekim 2009 Salı günü İl Genel Meclisi toplantısında kürsüde konuşurken (Fotoğraf: Çankırı Postası - Özel)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER