Muharrem Zeki Korgunal (1912-1973)

1970'lerde oldukça rağbet gören eski meddah öykülerinin Muharrem Zeki Korgunal tarafından kaleme alınmış destansı kitapları, İstasyon Caddesinde bazen Çorum Leblebicinin önüne, bazen de Bakkal Vehbi Amca'nın dükkanının kaldırımına tezgâh açan Korgunlu Mustafa Amca tarafından satılırdı.

Bu kitapların kapakları çok ilgi çekiciydi ve içinde o döneme göre çok açık çizimler yer alıyordu.

Okula giderken tezgâhı çok kere merakla ziyaret ettiğimden; hatırlamakta zorlanmıyorum; "Eba Müslim, Battal Gazi, Köroğlu" gibi halk kahramanlarının kitaplarını…

Kitapların yanında camlı İslami çizimlerde satılırdı. Hazreti İbrahim Efendimizin(AS)Hazreti İsmail’i kurban edişinin temsili resmi en çok rağbet gören tabloydu.

Çeşitli ve sayıları pek çok olan Anadolu Halk hikâyeleri, çok değişik kaynaklardan gelmişlerdir. Bunlar arasında, kökleri binlerce yıl önceki Türk tarihinin derinliklerinde olanlar bulunduğu gibi, yeni olaylardan doğanlar veya yabancı kültürden aktarılanlar da vardır.
Halk hikâyelerini kaba bir sınıflandırma ile dört türe ayırabiliriz:

1)    Destanlar ve Destanımsılar

2)     Tarihler ve Menkıbeler

3)     Âşık Hikâyeleri

4)     Masallar, Fıkralar ve Efsaneler

1912 doğumlu Yazar Muharrem Zeki, soyadı kanunu çıktıktan sonra "Korgunlu olduğu için" kendisine KORGUNAL soyadını seçmiştir.

1930 doğumlu Babam Tahsin Yılmaz Muharrem Zeki Korgunal'ı Korgun Örenbaşı Mahallesi köy odasını ziyarete geldiğinde gördüğünü ve Korgunlular tarafından halk hikâyeleri kitapları neşrettiğinin Korgun’da bilindiğini ifade etti.

İlk kitapları "Muharrem Zeki" adıyla basılan yazar; 1934 yılında yayınladığı Eba Müslimi Horasani kitabında "KORGUNLU Muharrem Zeki" adını kullanmıştır ki; bu da Korgunlu olduğuna vurgudur.

Mesleğe 1928’de yerel gazetelerde çalışarak başladı. Çalışmalarını Yeni Sabah, Milliyet, Tanin’de düzeltmenlik ve yazarlık yaparak sürdürdü. “Falcı Baba” ve “Paşa Marko” haftalıklarını yayımladı.

Muharrem Zeki Korgunal, Kur'an'ı manzum olarak tercüme etmeye çalışmışsa da başarılı olamamıştır.

30 Ocak 1935’te Muharrem Zeki Korgunal’ın “İsa’nın İnsanlığı”, 26 Şubat 1935’te de “İsa’nın Dağdaki Vaazı” kitaplarının satışı İnönü hükümetince yasaklanmıştır.

Muharrem Zeki Korgunal, yazdığı kitapların yanı sıra 28 Şubat 1945 senesinde İstanbul’da kurulan ancak hiç seçime katılmadan 1952 yılında kapanan Sosyal Adalet Partisinin kurucuları arasında da yer almıştır.

Muharrem Zeki Korgunal, 1947 yılında yayınlanan haftalık Doğru Yol Gazetesinin Yazı İşleri Müdürlüğünü yapmıştır.

Vefatına kadar farklı yayınevi ve ajanslarda yazar ve düzeltmen görev yapan Korgunal 28 Mart 1973'te İstanbul’da vefat etmiştir.

Tamamı birden fazla baskı yapan Korgunal’ın kitaplarına bugünde sahaflarda rastlamak mümkün.
Muharrem Zeki Korgunal'ın bazı kitapları gazetelerde de tefrika edilmiştir.

"Muharrem Zeki Korgunal’ın İstanbul Topkapı’da matbaası bulunan kızıyla yaptığımız telefon görüşmesinde babası hakkında daha geniş bilgi ve bir fotoğrafını edinmek istedik ancak hanımefendi ne doğru düzgün bir bilgi verdi, ne de babasının fotoğrafını gönderdi."

1930’lu yılların başından, 1950 lilerin sonuna kadar yoğun bir şekilde yazan Korgunal’ın yayınladığı kitap sayısı 100’e yakındır.

Bizim tespit edebildiklerimiz:

-Envarül Aşıkın (Bütün Peygamberlerin Hayat, Hilkat ve Şeriatı)

-Hazreti Ali’nin Büyük Sözleri

-Sevilmiş Halk Hikâyelerinden Büyük Sürmeli Bey

-Yedi Yol Cengi/ Yedi Yol Savaşı

-Büyük Halk Şairi Karacaoğlan’ın Aşk

-Seyfi Zülyezen Hikâyesi

-Sürmeli Bey (1937)

-Hurşid ile Mahmihri (1938)

-Eba Müslim- i Horasani ve Nasr-ı Sayyad Savaşı

-Kordela (Faruk Zeki ile birlikte)

-Âşık Dertli Divanı

-Asuman ile Zeycan (1935)

-Niyazî Divanı

-Şah İsmail

-Tarihi Hayber Kalesi Cengi

-Battal Gazi (1936)

-Köroğlu Yavrusu

-Köroğlu’nun Oğlu Kara Hasan

-Âşık Kurbani

-Binbir Gece Hikâyeleri

-Elif ile Yaralı Mahmut

-Karacaoğlan,

-Tam ve hakiki Dadaloğlu Hayatı ve şiirleri

-Korkunç Bir Rüya / H. Ali Devler Peşinde

-Bey Böyrek ile Akkavak Kızı (1936)

-Türk Kahramanı Battal Gazi

-Aşık Kuddusi Divanı

-Seçme Karacaoğlan Şiirleri

-Türk Kahramanı Battal Gazi (Mihriyayil’den intikam)

-Kerem ile Aslı

-Kan Kalesi (Resimli)

-Hurşid ile Mahmihri (1938)

-Yusuf ile Züleyha (1931)

-Melikşah ile Güllühan (1934)

-Asuman ile Zeycan (1935)

-Köroğlu (1936),

-Tahir ile Zühre (1936)

-Ejder Kalesi, İstanbul (1932)
-Haverzemin ve Billuru Azam Cengi (1934)

YEDİ YOL CENGİ/YEDİ YOL SAVAŞI KİTABININ ÖNSÖZÜ:

Bütün Yargılığı Saklıdır

Sunuştan

Dilimizi Kurtaralım!

Ulu Tanrı Arabı Arap, Acemi Acem; Türk’ü Türk yarattı. Araba Arapçayı, Aceme Acemceyi; Türk’e Türkçeyi verdi. Osmanlıca sonradan uydurulmuş bir dildir. Türkçe konuşmayıp, Osmanlıca konuşursak Tanrı’nın buyruğundan dışarı çıkmış oluruz.

Yeryüzünde Türk dilinden daha güzel, daha işlek bir dil yoktur. Çünkü Türk budunu en eski budun olduğu, hem de hiçbir budunun sözü altına girmediği için, dilini çok genişletmiştir. Ancak Osmanlılar, ana dilimizi bırakıp; daha doğrusu, yabancı dillerle karıştırıp anlaşılmaz bir dil kurmuşlardır. Bu yüzden yazılan bitikleri, yapılan yasaları anlayamamış, geriledikçe gerilemişiz. Şimdi uyanmış, sarsılmaya yüz tutan benliğimiz sağlamış, ölüğsüz başlıcalığımızı kurmuş bulunuyoruz. Ancak dilimizi de yabancı sözlerden kurtarmak gerekliğindeyiz. Çünkü yükselmek için anlaşmak, anlaşmak içinde aramızda dil birliği olmak ister. Ben bütün yazılarımız öz Türkçe yazmaya başladım. Ağız birliği, gönül birliği yapalım; öteki yazıcılarımıza da öz Türkçe yazmaya başlatması için Ulu Tanrıya yalvaralım.

Yazan Türk için Türkçe yazmaktan, okuyan Türk için de Türkçe okumaktan daha değerli yumuş, dolaysıyla daha büyük kazanç olmaz.

13 Ekim 1934 - Korgunlu Muharrem Zeki