banner306

O Dalkavuk Tahsin Nahit Uygur'du!

 Atatürke iltifat edeyim derken, Peygamberlere hakaret eden densiz...

23 Ağustos'ta “Atatürk’ün Çankırı’ya gelişinin ve Şapka İnkılabının başlamasının 87. Yıldönümü” kutlanacak.

Cumhuriyeti kuranlar; sarıklı, fesli, kalpaklıydı. Oysa Atatürk Çankırı’ya geldiğinde, başında “Panama Şapkası” vardı.

Son yıllarda bizim memleket Çankırı ile komşumuz Kastamonu arasında işte o şapkanın müthiş rekabeti var.

Geçen yıl tavan yapan bu rekabette; Belediye Başkanımız İrfan Dinç, Şapka İnkılabının fiilen Çankırı’dan başlatıldığını ısrarla vurguladığı konuşmasında

-Bu bir hamasi nutuk değil, bilimsel verilere ve belgelere dayanan bir gerçektir. Hiç kimse bu tarihi gerçeğin üstünü örtmeye kalkmasın. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Çankırı’dan fiilen başlattığı Şapka İnkılabını İnebolu’da “Bu serpuştun adına şapka denir” diyerek noktalamıştır demişti…

Çankırı Belediyesi tarafından bastırılan Şapka İnkılabı bilgi ve belgelerinin yer aldığı “Arşiv Belgelerine Göre Atatürk’ün Çankırı Gezisi” isimli kitap bu konuşmanın ardından dağıtılarak “Şapka İnkılabının Çankırı’da ilan edildiği” cümle âleme duyurulmuştu.

 
Atatürk ilk kez 23 Ağustos 1925 günü Çankırı’ya geldi. Aynı gün, öğleden sonra Kastamonu’ya geçti.

Atatürk Kalecik’in Çandır Hanına geldiğinde dönemin Çankırı Valisi Cemil Bey, Çankırı Milletvekilleri Talat(Onay), Ziya(İsfendiyaroğlu) ve Rıfat(Ünür) Beyler(1), Çankırı Belediye Başkanı Cemal Bey ve Çankırı'nın ileri gelenleri tarafından karşılanır. Atatürk yurt gezilerinde ilk kez bir heyeti başında panama şapkası ile selamlar.

Ardından da Çankırı heyetine “Karşılamada niçin şapka giymediniz?" Diye çıkışır. 

Kalabalık sükût edince, emir mahiyetinde “Kastamonu dönüşümde sizleri şapkalarınızla görmek isterim” der.

Cumhuriyetin ilk Çankırı Müftüsü Ata Efendi’den hatıralarını dinleyen, o dönem öğretmen olan (Çankırı’nın Cumhuriyet dönemi 2. Müftüsü) Nami Efendi bugüne kadar hiçbir yerde yazılmayan şu bilgileri nakleder:

Atatürk’ün Şapka emri üzerine Çankırı heyetinde önce büyük bir tedirginlik, sonra da telaşe yaşanır... 

Hızlı istişare neticesi "Ankara’dan bulunabildiği kadar acil şapka temini için" bir ekip görevlendirilir.

Hemen Ankara’ya hareket eden “Çankırı şapka temin ekibi” şimdiki Samanpazarı Çıkrıkçılar Yokuşunun gayri Müslim esnafından Panamasına, Kanadasına bakmadan bulduğu bütün şapkaları adeta silip süpürerek satın alıp Çankırı’ya döner.

 

Atatürk 31 Ağustos 1925 tarihinde Kastamonu ziyaretini tamamlayıp saat 17 sularında Çankırı’ya ulaşır. 

Çankırı’ya gelişinde Atatürk’ü karşılayan memurların ve esnafların başında Ankara’dan alel acele alınan “eğreti duran” şapkalar vardır.

Müftü Ata Efendi de sarığını çıkartıp başına Panama modeli şapka giymiş, bunun üzerine şaşıran Atatürk'ün, “Müftü Efendi ben din adamları için bu istekte bulunmamıştım” ikazına muhatap olmuştur.

Detaylara girmeden, yazımızın asıl konusu olan Atatürk'ün Kastamonu’dan Çankırı’ya dönüşünde yaşanan(2) ve özellikle Çankırı merkezdeki yaşlılar arasında bilinen ama bugüne kadar hiçbir yerde yazılı olarak bahsedilmeyen ikinci hadiseyi yine Müftü Nami Mutlu Efendi'den naklen anlatalım:

Atatürk, Hükümet binasında memurları kabul ederek hepsine hal hatır sorduktan sonra Çankırı Ortaokulu’na geçer.

Atatürk ortaokula geldiğinde genç ve ateşli olduğu için Çankırılılar adına hoş geldiniz konuşması yapmak üzere seçilen veteriner Tahsin Nahit Uygur kürsüye çıkar. 

Atatürk’e iltifat; önce yalakalığa, ardında da hezeyana dönüşür:

-Aziz Atam Senin fikirlerine itimat ediyor ve yaşatıyoruz. 

Bu itimadımız o kadar yüksek ve sınırsızdır ki; işaret ettiğin her hedefe bütün mevcudiyetimizle korkmadan, çekinmeden yürürüz!

"Çünkü siz Peygamberlerin bile yapamadıklarını yaptınız!"

Kısa bir cevabi konuşma yapan Atatürk çok sinirlidir. Kalabalığa karşı bir şey söylemez ama konuşmasından sonra bu sinirle içeri girer.

Kim çıkardı bu densizi kürsüye? Hadsizlik bu! Diye bağırır! Vali Cemil beyi, "gönderin bu adamı buradan" diye paylar. Tahsin Nahit Uygur’un yol açtığı sıkıntıdan Belediye başkanı ve milletvekilleri de nasibini alır.

Atatürk, Çankırı Belediye Başkanı Cemal beyin üzerindeki açık renkteki elbiseyi beğenmez, milletvekillerine de “Niye smokininiz yok?” diye fırça atar.

Tahsin Nahit Uygur valinin talimatıyla anında sırra kadem basar…


Atatürk'ün kovdurduğu Tahsin Nahit Uygur hadise yaşandığında 26 yaşındadır.

Memuriyetini Çankırı dışında sürdüren M.Tahsin Nahit Uygur 14 Nisan 1954’te Demokrat Parti’den 10. Devre Çankırı Mebusu olarak Meclis’e girmiştir.Aynı seçimlerde CHP'nin adayı olan Ahmet Talat Onay;partileri farklı da olsa Uygur'un seçilmesi için gayret göstermiştir.

Uygur görev yaptığı Kastamonu'da 1930 senesinde Çankırılı Tahsin Nahid ismiyle "Gazi için ÖZ DUYGULAR" kitabını yayınlamıştır.

1899 doğumlu Tahsin Nahit Uygur, 1992 yılında vefat etmiştir.

 
 
(1) O dönem Çankırı Milletvekili olan Mustafa Abdülhalik Renda ne Atatürk’le Ankara’dan gelen heyette, ne de Çankırı karşılama ekibinde bulunmamıştır.

(2) Ahmet Talat Onay bizzat tanık olduğu bu hadiseye “o günü anlattığı yazısında” işine gelmediği için yer vermemiştir.Çünkü Tahsin Nahit'i hoşgeldin konuşması için seçip kürsüye çıkartan bizzat odur.


YORUM EKLE
YORUMLAR
Cemal
Cemal - 11 yıl Önce

Tarihte bilmediğimiz o kadar çok mevzu varki bunun sorumlsuda işte böyle her devrin taklacıları.

Osman Yanık
Osman Yanık - 11 yıl Önce

Dalkavukluk hafif kalır bu sözlere. Bu açık ve net olarak İslamı reddir.İnsanları Peygambere nispet etmek ve hatta daha sapıtarak üstün görmenin bizim kitabımızda yeri yoktur.

Muzaffer
Muzaffer - 10 yıl Önce

şirkin daniskasıdır insanlara böylesi yalakalıklar yapmak.

İsmail Cezmi Yavuz
İsmail Cezmi Yavuz - 12 ay Önce

Peygambere nispet eden bir konuşma olmuş. Hayır demiyorum ama şimdilerde çok daha fazlası her gün söyleniyor, kimsenin sesi çıkmıyor. 90 sene öncenin hesabı soruluyor. Zavallılık.

banner304