Önder abilere ihtiyaç var

 Şimdi Önder abi de kim, diyeceksiniz!

 

Önder Ergene; İzmir Şirinyer’de görev yapan ve kurallara uymayan sürücü ve yayaların adeta korkulu rüyası olan bir trafik polisi! Onu tanımam Şirinyer’de yaşayan bir arkadaşımın anlatımlarıyla başladı. Kural ihlallerine kesinlikle göz yummayıp, zaman zaman macera dolu komik öykülerle ceza yazan Ergene, bugün halkın gönlünde taht kurmuş durumda. Hatta vatandaşlar  Ergene’nin adına son dönemlerin gözde arkadaşlık sitesi olan Facebook’ta “Bahse Girerim Şirinyer’de Trafik Polisi Önder’in Ününü Duymayan Kalmamıştır” adlı bir sayfa açmışlar. Önder Ergene ile ilgili onlarca hikaye var. İşte bunlardan biri...

 

Önder Ergene, ayakta yolcu aldığı için bir minibüsü durdurmak ister. Minibüs şoförü durmayıp devam edince Ergene de yoldan geçen motosikletli bir pizzacıyı durdurur ve arkasına atlar. Şirinyer’den Buca Heykel’e kadar 3 kilometrelik nefes kesen amansız takip başlar. Sonunda minibüsün önü kesilir. Önder Ergene minibüsçüye cezayı yazar. Sonra da kendini taşıyan motosikletliye döner ve “Senin de kaskın yoktu” der, ona da bir ceza yazar!

 

Minibüsçüler arasında Önder Beyin adı “malum şahıs” tır. Minibüsçüler Şirinyer merkezine yaklaşırken birbirlerinden bilgi almaya çalışırlar. Şöyle bir anonsu o bölgede çok sık duyarsınız:

 

- “Malum şahıs benzinlikten Tansaş’a doğru seyir halinde! Aman çarpılmayın arkadaşlar!”

 

İnsanları o kadar disipline etmiş ki kırmızı ışıkta yolun karşısına geçmek isteyen gence yaşlı bir bayan seslenir; “Evladım cebinde paran bol galiba. Bak önder karşıda” der. 

 

Bütün bunları niye anlatıyorsun. Ne alakası var Önder Ergene’nin Çankırı’yla dediğinizi duyar gibiyim! 

 

Çok alakası var sevgili okurlar.

 

Çankırı’nın cadde ve sokaklarında yürümek, hele hele engelliyseniz kesinlikle mümkün değil. Etrafımız başkalarının haklarını tanımayan, düşünmeyen sürücülerle dolu. Tamam, Çankırı’da park sorunu var ama bu kesinlikle başkalarının yaşam alanlarını gasp etme saygısızlığı getirmemeli. Çankırı postanesi önünde bir yanda kazı çalışmasından yol daralmış durumdayken, öbür yana aracını park eden ve karşılıklı iki aracın geçmesine müsaade etmeyen sürücüleri ve bunları görmezden gelen trafik polisi arkadaşları gördüğümde geldi Önder Ergene aklıma.

 

Yine bir köşe başı ve yine bir özürlü rampası önüne bir araç park ediverdi. Arabanın içinden çıkansa apoletinde tek yıldız olan bir komiser yardımcısıydı. Toplumun her kesimindeki sorumsuzluk, görev bilincinden uzak ve her konumdaki insanın kendisine yaptığı ayrıcalıklar karşısında ne denilebilir ki! Bir trafik polisine “bu trafik sorunlarını neden görmezden geliyorsunuz?” diye sor­- du­ğumda; birkaç defa park yasağına uymayan sürücülere ceza yazmak istediğini ama araya hatırlı kişilerin girmesiyle, cezayı kesemediğinden bahsetti ve “o gün bu gündür hiçbir şeye karışmıyorum!” dedi.

 

Bu belki de Türkiye’de bir ilktir Siz hiç otobüs durağının önünde trafik hunileriyle çevrilmiş kişiye özel park yeri gördünüz mü? Bunu Çankırı’da görebilirsiniz. Ve bunu yapanlar da, yasaları korumakla görevli icra makamında oturuyor desem.

 

Üniversite öğrencileri Çankırı’ya gelmeye başladı. Şehre geldiklerinde ilk gördükleri yer terminal. Oğlunu kayıt için Çankırı terminaline inen Vanlı bir baba; “Burayı Ankara gibi sanıyorduk. Terminale indiğimde şaşırdım kaldım” diyebiliyorsa; ilk önce şehirlerin kalbi olan terminallerden başlamalı işe. Bir şehrin il olduğunu anlamak; o şehrin çehresi, sokaklarının makyajıyla birebir örtüşmektedir.

 

* * *

 

Çankırı Postasının yayımlandığı günden itibaren kamuoyunca büyük ses getirdiği malumunuz. Beş bin adet tirajı, özgün içeriğiyle ücretsiz olarak okuyucuyla buluşan gazete hakkında toplumun tüm kesimlerinden olumlu tepkiler aldım. Bence bu doğru bir iş yaptığımızın en büyük göstergesi. Ben her zaman güzel ve iyi şeyler yapmanın mutlaka eninde sonunda bir mükâfatı olacağı kanısındayım. Gerçi olmasa da önemli değil. Önemli olan şu gök kubbede hoş bir seda bırakmak değil mi?

 

Gelecek sayıda buluşma dileğiyle, sağlıklı ve mutlu bir hafta dilerim.

YORUM EKLE