Oylar Erdoğan’a, Akman’a değil

 Çankırı gündemi şu sıralar oldukça sıcak! AK partinin adaylarının açıklanmasının ardından bu süreci sabırsızlıkla takip etmekte olan diğer partilerde de hareketlenme başladı.

Gelişmeleri Çankırı Postasının web adresinden an be an takip ettiklerini belirten çeşitli parti yöneticileri telefonla bize ulaşıp; haberlerin doğruluk derecesini öğrenmek istediklerini, ona göre adaylara teklif götüreceklerini belirttiler. Bu arada AK Parti ilçe belediye başkanlarıyla ilgili yaptığımız haberlerin doğruluğu adayların açıklanmasıyla ortaya çıkmış oldu.

Genel merkezde yapılan görüşmelerden tarafıma yansıyan diyaloglardan birine değinmek istiyorum. Daha önce de belirttiğim gibi AK Partide dengeler arasındaki güç savaşı öyle bir hal almıştı ki, bu atmosferde milletvekiliNurettin Akman; “Ilgaz benim memleketim. Ilgaz’da benim gösterdiğim aday olmazsa ben istifa ederim” restini çekmiş genel merkeze. 

Yani buradan anlaşılacağı üzere bu işlerde temayül, anket gibi tabanın sesine kulak veren yok. Hizmet edecek, birikimli, doğru düzgün bir aday bulalım derdinde değiller. Varsa yoksa benim adamım olsun derdindeler.

Tıpkı Sayın Akman’ın tepeden inme Çankırı’ya vekil gösterilmesi gibi. Düne kadar Çankırı’da adı dahi bilinmeyenAkman’ın Çankırılılara dayatıldığı gibi. 

Yalnız şu gerçeği kimse göz ardı etmesin! Oylar Tayyip Erdoğan’ın şahsına verilmiştir. Kimse verdiği oyları sizin adınıza vermedi. Eğer Nurettin Akman olarak seçimlere girmiş olsaydınız Çankırı’da alacağınız oy 50’yi dahi bulmazdı. 

Sözün özü; Çankırı sorunlarını çarşaf çarşaf yazıyor, çiziyoruz. Sayın Akman, genel merkezde benim adamım olacak diye ortaya kalıbınızı bastığınız gibi bir de Çankırı sorunları için ve şu E-80 karayolu için ortaya elinizi koysanız nasıl olur?

Kaim-Der siyasallaştırılmak mı isteniyor?

TOKİ ve Çankırı Belediyesi işbirliğince yapılan kentsel dönüşüm projesi tartışmaları da beraberinde getirdi.

Bu konuyla ilgili Çankırı Postasında birçok haber yayımladık. Mahalle muhtarları ve mahallelinin görüşlerine yer verdiğimiz haberlerde yetkililere mağduriyetin giderilmesi çağrısında bulunduk. Buna rağmen Kaim-Der tarafından düzenlenen bilgilendirme toplantısında söz alan Kaim-Der Yönetim Kurulu Üyesi yaptığı konuşmada Çankırı Postasını hedef alan talihsiz açıklamalarda bulundu.

“Karşı duruş tamamen duygusal” başlığının ne ifade ettiğini bile çözemeyen birisinin eline dernek adına mikrofon verilip konuşturulması, ne bilgilendirilme toplantısına ne de Kaim-Der’e yakışmadı.Konuyla ilgili daha sonra görüştüğüm dernek başkanı, olayın kendisini de üzdüğünü ve arkadaşı adına özür dilediğini belirtti.

Yazdığım yazıları satır satır okuyun beyler. Orada mahallelinin mağduriyetine mi arka çıkmışım, yoksa AKP’ye mi arka çıkmışım iyice okuyun ve ondan sonra karşıma çıkıp konuşun. Ben eleştiriye açık bir insanım. Amma velakin haksız ve isnatsız eleştiride bulunanlar tahammülüm yok... Buradan Kaim-Deri’lere seslenmek istiyorum. Derneğinizin amacı; mahalleli haklarını korumak ve daha yaşanabilir hale getirmek olsun. Bunun haricinde bugünkü siyasi atmosferin içerisinde sizleri siyasi malzeme olarak kullanmak isteyenler olabilir. Onlara fırsat vermeyin. Aksi takdirde derneğiniz hak aramak yerine siyasi bir yapıya bürünmüş olur.

Filistin Kan Gölü, Gazze yanıyor.

İsrail’in kara operasyonunu başlattığı gece TV başında sabahladım. Canlı canlı izledim bombardımanı. Kardeşlerimizin tepelerine bomba yağarken çoğunuz gibi bende karanlıklar içindeki şehri gözyaşlarıyla izledim.

Gazze mahzun ve yitik şehir...

Karanlığı sokaklara rast gele atılan bombalar aydınlatıyordu. Acaba o an tepelerine bomba yağan Gazze mi kaybediyordu, yoksa TV başındaki bizler mi? Bilinmez...

Ve sabah olurken bir daha baktım Gazze’ye. Minarelerden yükselen ezan sesi ve misket bombaları bozuyordu o melun karanlığı. Filistinli bir ihtiyardan yansıyan hüzünlü bir ses tonuyla Siyonist uşaklara ve dünyanın tüm batıl medeniyetlerine  meydan okuyan bir ezandı ki o hayatım boyunca kulaklarımda yankılanacak...

YORUM EKLE