Vatandaşın gördüğünü birileri görmüyor

 Dünya Gıda Günü için düzenlenen programda gözlediğim ilginçliklerden bahsetmek istiyorum sevgili okurlar.

Yapılan konferansta akademik bir konunun seçilmesi salonda bulunan ilkokul talebesinden çiftçisine, bürokratından memuruna farklı bir kitle tarafından dinlendi. Tabi buna dinlemek denirse. Konferansı veren öğretim üyesinin konuşması salonda bulunanlara  adeta ninni gibi gelene kadar.

Durum o kadar vahimdi ki hemen arka koltukta uyuyan beyefendinin horlamalarını işitecek ve fotoğraf karelerine uyuyan insanların kareleri yansıyacak haldeydi.

Bu tarz programların daha farklı ve tüm insanları ilgilendirecek konuların ele alınarak yapılması ve kısa tutulması daha güzel olur diye düşünüyorum.

Mesela birinci gelen bal üreticisinin balı nasıl ürettiği ve arılara gösterdiği şefkati anlatması insanların daha çok ilgisini çekebilirdi. Ayrıca kanola üreticisinin görüşleri, arı yetiştiriciler birliğinin markalaş- mak adına yaptığı çalışmalar ele alınabilir, birlik başkanlarına kısa kısa sözler verilerek beyin fırtınası yapılabilirdi. 

Bunun yanında fuaye alanında stant açan gıda üreticilerinin verdiği ikramların yenilebileceği ayrı bir mekan olmaması nedeniyle insanlar o sıkışıklıkta ayakta ya da köşelere çekilip sunulan ikramları yemeye çabaladılar. Ama yenemeyip yerlere dökülen ve ayaklarla basılan gıdalar, Dünya Gıda Gününe pek de yakışan bir görüntü sergilemedi. Yapılan bu organizasyon bize gösterdi ki; Kültür Merkezi fuaye alanı bu tarz programların yeri değil.

* * *

Geçtiğimiz günlerde Kurşunlu YİBO’ da Kaymakam Tolga Kamil Ersöz’le birlikte yaptığımız incelemede birçok değerlendirmeler yaptım. Kurşunlu yatılı bölge okulu 500 öğrenci kapasitesi ile 185 öğrenciye hizmet veriyor. Okula ayrılan yıllık ödeneğin yarısı harcanmadığı için bir sonraki yıla devrediliyor. Anlayacağınız binaların büyük bölümü kullanılmıyor. Buradan çiçeği burnunda Sayın Karatekin Üniversitesi Rektörüne seslenmek istiyorum. “Ali İbrahim Hocam; Kurşunlu YİBO tam anlamıyla bir üniversitenin fakültesi için biçilmiş kaftan. Yatakhaneleri, derslikleri, kapalı spor salonu ve lojmanlarıyla tamamen kampus olabilecek özelliklerde”. Haberin olsun...

* * *

Bu sıralar Karatekin Üniversitenin hemen köşesinde bulunan balık tezgâhlarından akan balık suları cadde aşağı akıyor. Oradan geçmek zorunda kalanların burnunu sızlatan pis koku insanları rahatsız ediyor ve buna kimse dur demiyor.

Ahmet Yesevi Camisinin kenarında bulunan satıcıların çaya attığı çöpleri vatandaş görüyor ama görmesi gerekenler ne hikmetse o çayın kenarında hiç geçmiyorlar bile!  Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte yerel yönetimler bu durumları görmezden gelirken, vatandaşta ses çıkarılmıyor diye yasa tanımazlığını aştıkça aşıyor. Buradan yetkililere seslenmek istiyorum. “Seçimlerde oy kaybederim diye bu görüntülere ses çıkartmıyor olabilirsiniz ama bu duruma tepki gösteren ve Çankırı’yı adeta mezbeleliğe döndürenlere göz yumulmasının da oy kaybettireceğini hesap edersiniz umarım.

Sevgiyle ve dostça kalın.

YORUM EKLE