Yaklaşan yerel seçimler ve kapanan belediyeler

 Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte siyaset arenası ısınmaya başlıyor.

AK Parti aday adaylığı başvuruları için süreç başladı bile. AKP dışında diğer partilerde bir hareketlilik bugün bile hala göremiyorum.

Mevcut durum gösteriyor ki seçimlerin gözde partisinin yine AKP olacağı yönünde.

Geçtiğimiz haftanın flash gelişmesi ise belde belediyeleriyle ilgili AKPtarafından hazırlanan ve mecliste kabul edilen yasanın iptali için CHP başvurusuna Anayasa Mahkemesinin aldığı karardı.

Anayasa Mahkemesi nüfusu 2 binin altına düşen 862 belde belediyesi ile 283 ilk kademe belediyesinin tüzel kişiliğinin kaldırılması ve 43 yeni ilçe kurulmasını öngören yasanın iptali istemini reddetmesiydi.

Anayasa Mahkemesinin verdiği kararla belde belediyelerinin kapısına vurulan kilit önümüzdeki seçimlerin daha sönük geçeceği sinyalini verse de bence doğru verilmiş bir karardı.

Öyle ki gurbetten getirilen otobüs dolusu seçmenle köyün nüfusunu şişiren ve belde olan birçok yerde başkanlığı kazananın yaptığı ilk icraat, altına hemen bir makam aracı çekmek ve vaktinin çoğunu ilçede makam aracıyla hava atarak geçirmekten ibaretti.

Ben şahsen bu süreç içerisinde Dumanlı Belediye Başkanı, namı diğer “Deli Osman”dan başka tasarruf olsun diye köylülerle aynı otobüsle ilçeye gelen başka bir belediye başkanı tanımadım!

Tabi istisnaları ayırmakta yarar var. İşi abartıp koruması, şoförü ile bu işi bir evcilikmiş gibi görenleri de unutmadı hafızalarımız!

Belediyecilikten bihaber kişilerin makamında oturmak, hizmet üretmek yerine gününü altında makam arabası ile şehirde ya da ilçe merkezinde geçirenleri çok görmüştüm.  O zamanlar sokaktaki vatandaştan siyasetçisine “ben olsam bu belediyeleri kapatırım” diyenden geçilmiyordu.

Yan yana iki tane köy belediyelik olmuş, her ikisi de devletten aldığı bütçeyle kepçe, kamyon alarak diğer beldenin gerisinde kalmama yarışında olmak zorundaydı.

Halbuki kaynakları kısıtlı bir ülke için ihtiyaç dışı harcamalar büyük bir külfetti. O bölgede bulunan diğer köylerin alamadığı hizmeti, nüfusunu şişirmiş ama diğer köylerden hiçbir farkı olmayan beldelere aktarılması ne kadar adilce bir yaklaşımdı bunu da ayrıca sorgulamak gerekir. 

Aralarında 1 km mesafe olmayan iki beldeye benzer araçları almak yerine o bölgenin tamamına hizmet verecek ve buna göre kurulacak makine parkıyla çok daha güzel bir sistem oluşturulabilirdi.

Kimse kusura bakmasın alınan bu karar bence çok yerinde bir karardır. Yalnız bölgemizde iki beldeyi bu karardan müstesna tutmakta yarar var. Birisi turizm bölgesi kapsamında değerlendirilmesi gereken Çavundur Beldesi, diğeri de en eski belediyelerin başında gelen Çardaklı Belediyesi diye düşünüyorum.

Saygı ve sevgiyle kalın.  

YORUM EKLE