TÜRKİYE

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kıbrıs meselesine en gerçekçi çözümün Ada’da iki devletin bir arada var olmasından geçtiğine inanıyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kıbrıs meselesine en gerçekçi çözümün Ada’da iki devletin bir arada var olmasından geçtiğine inanıyoruz. Bizim Kıbrıs davasındaki duruşumuz her zaman net olmuştur. Kıbrıs meselesinin bugüne kadar çözümsüz kalışının temelinde Rum tarafının Kıbrıs Türklerinin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünü reddetmeleri vardır" dedi.

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kıbrıs meselesine en gerçekçi çözümün Ada’da iki devletin bir arada var olmasından geçtiğine inanıyoruz. Bizim Kıbrıs davasındaki duruşumuz her zaman net olmuştur. Kıbrıs meselesinin bugüne kadar çözümsüz kalışının temelinde Rum tarafının Kıbrıs Türklerinin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünü reddetmeleri vardır" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Erhürman’ı tebrik ederek sözlerine başladı. Erdoğan, "19 Ekim 2025 tarihindeki Cumhurbaşkanlığı seçimleri huzur içerisinde gerçekleşti. Sayın Cumhurbaşkanı’na bir kez de huzurlarınızda yeni görevinde Cenab-ı Allah’tan muvaffakiyetler diliyorum. Öncelikle iki gün sonra 42. kuruluş yıl dönümünü idrak edeceğimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bu müstesna gününü tebrik ediyorum. Kıbrıs Türkü kardeşlerime muhabbetlerimi gönderiyorum. Milli davamız Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve adadaki gerçeklere uygun bir çözüme ulaşılmasına yönelik mücadelemizi Sayın Erhürman’la yakın eş güdüm içerisinde kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erhürman ve heyetiyle oldukça kapsamlı ve verimli bir görüşme yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Erhürman ile Kıbrıs meselesinin mevcut gidişatı çerçevesinde gelecek dönemde atılabilecek ortak adımları değerlendirdiklerini aktardı. Erdoğan, "Bizim Kıbrıs davasındaki duruşumuz her zaman net olmuştur. Kıbrıs meselesinin bugüne kadar çözümsüz kalışının temelinde Rum tarafının Kıbrıs Türklerinin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünü reddetmeleri vardır" diye konuştu.

Rum tarafının ne siyasi gücü ne de ekonomik refahı adadaki Türklerle paylaşmak istemediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dahası buna asla yanaşmıyor. Rum tarafı Kıbrıs için çözümü 1963’te silah zoruyla ele geçirdiği bugün ise hiçbir hükmü kalmamış olan ortaklık devletinde Kıbrıslı Türkleri azınlık konumuna indirgemekte görüyor. Bunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs meselesinin bidayetinde yaptığı yanlışların ve Annan planını reddetmesine rağmen Rum yönetimini üye olarak kabul eden Avrupa Birliği’nin de hatası olduğunu akılda tutmamız gerekiyor" açıklamasını yaptı.

"Rum tarafına son dönemde verdiği mesajlarda Kıbrıs Türk’ünün egemen eşitliğinden taviz verilmeyeceğini vurgulamasını oldukça isabetli buluyorum"

Geçmişin yanlış kararlarıyla Rum tarafına sunulmuş olan rehavet imkanının Kıbrıs Türklerinin öz vatanlarında sonu gelmeyen bir hak mağduriyetine uğramalarına yol açtığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun tadili için verilen sözlerin de tutulmadığına dikkat çekerek, "Sayın Cumhurbaşkanı gerek geçmiş başbakanlık dönemi gerekse 2008-2010 yıllarındaki müzakere heyeti üyeliği tecrübelerinden bu süreci çok iyi bilmektedir. Bu tecrübeler ışığında kendisinin Rum tarafına son dönemde verdiği mesajlarda Kıbrıs Türk’ünün egemen eşitliğinden taviz verilmeyeceğini vurgulamasını oldukça isabetli buluyorum" değerlendirmesini yaptı.

"1968’den beri yapılan ve bir sonuca varamayan müzakerelere artık sırf dostlar alışverişte görsün diye devam etmeyeceğimizi 2017’de Rum tarafının masayı terk etmesiyle çökmesinin ardından ortaya koymuştuk" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu duruşumuzu Kıbrıs Türk tarafıyla tam bir anlayış birliği içerisinde muhafaza ediyoruz. Kıbrıs meselesine en gerçekçi çözümün Ada’da iki devletin bir arada var olmasından geçtiğine inanıyoruz. Ada’daki iki halkın barış, refah ve emniyet içinde yan yana yaşayabileceği bir çözümün mümkün olduğuna dair tutumumuzu koruyoruz. Bu doğrultudaki samimi gayretlerimizi de sürdüreceğiz" dedi.

Bugün artık çok daha farklı bir uluslararası konjonktürle karşı karşıya olunduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha önce de söyledim, dünün güneşiyle bugünün özellikle çamaşırı kurutulamaz. Eski dönemin ezberleriyle iğneyle kuyu kazmaya uğraşmak bizi bir yere götürmez. Dilerim Kıbrıs Türk’ünün gösterdiği cesaret ve çözüm iradesini ilerleyen dönemde karşı taraftan da görebiliriz. Bunu mümkün kılabilmek için her zamanki yapıcı, sonuç odaklı, adaletli ve insancıl yaklaşımımızı Kıbrıs Türk halkıyla birlikte sürdüreceğiz" açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman ile Türkiye-KKTC arasındaki iş birliğinin daha da hızlanması için yapılabilecekleri ele aldıklarını belirterek, "Kıbrıs Türk’ünün refahını artırmak, gündelik hayatını kolaylaştırmak ve on yıllardır maruz kaldığı tecritten en az ölçüde etkilenmesini sağlamak üzere hayata geçirdiğimiz projeleri değerlendirdik. Gelecekte aynı kararlılık ve anlayışla yardımcım Cevdet Yılmaz Bey’in koordinasyonunda bu gayretlerimiz sürecektir" değerlendirmesini yaptı.

"Ana vatan ve garantör olarak dün olduğu gibi bugün ve yarın da Kıbrıs Türk halkını haklı mücadelesinde asla yalnız bırakmayacağız"

Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası toplumda layıkıyla temsil edilebilmesi, sesini ve uğradığı haksızlıkları dünyaya duyurabilmesi için siyasi ve diplomatik gayretlerine eş güdüm halinde devam edeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ana vatan ve garantör olarak dün olduğu gibi bugün ve yarın da Kıbrıs Türk halkını haklı mücadelesinde asla yalnız bırakmayacağız. Bu düşüncelerle Cumhurbaşkanı Sayın Erhürman’a nazik ziyaretleri için huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum. Görüşmelerimizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanının 42. yıl dönümünü bir kere daha tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Vatan için toprağa düşen tüm şehitlerimizi, fedakar gazilerimizi ve Kıbrıs davasının önderleri Merhum Doktor Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Merhum Rauf Denktaş’ı şükranla yad ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’nın önceki gün Gürcistan’da düşen askeri kargo uçağımızda şehit olan 20 kahraman askerimiz için Kıbrıs Türkü adına yayınladığı taziye mesajı için de teşekkürlerimi kendilerine iletiyorum. Kıbrıs Türkü kardeşlerimizi muhabbetle selamlıyorum" dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a davetleri için teşekkür ederek, "Geride bıraktığımız 10 Kasım tarihi münasebetiyle Büyük Lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha saygı ve minnetle anar, 11 Kasım tarihinde yaşanan elim uçak kazasında kaybettiğimiz şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaslı ailelerine, sevenlerine ve Türk ulusuna kendim ve halkım adına baş sağlığı ve sabır dilerim. Dünyada herkesin bildiği gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türkiye ilişkileri başka herhangi iki devlet arasındaki ilişkilerle kıyaslanamayacak kadar özeldir" ifadelerini kullandı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bugüne kadarki tüm cumhurbaşkanlarının seçildikten sonra ilk ziyaretlerini Türkiye‘ye yaptıklarını ve gerek Kıbrıs sorunu gerekse dış politikayla ilgili konulardaki görevlerini her zaman Türkiye Cumhuriyeti ile yakın istişare içinde yürüttüklerini dile getiren Erhürman, "Bu elbette Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 6. Cumhurbaşkanı olarak benim dönemimde de böyle olacaktır ve bu çerçevede bugün seçildikten sonraki ilk ziyaretimi Sayın Cumhurbaşkanı’nın nazik davetleri üzerine Türkiye Cumhuriyeti’ne yapıyor olmaktan son derece mutluyum. Belirtmek isterim ki görev sürem içerisinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki sarsılmaz kardeşlik bağları çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri daha da iyi bir seviyeye taşımak ülkemi halkımı Türkiye kamuoyunda daha da bilinir daha da tanınır kılmak benim için en önem verdiğim çalışma alanlarından biri olacaktır" diye konuştu.