Ergenlik dönemi, bireyin kimliğini bulmaya çalıştığı, bağımsızlık arzusunun arttığı ve duygusal iniş çıkışların yoğun yaşandığı bir dönemdir. Bu süreçte öfke, inatlaşma, isyan ya da ani tepkiler, hem ebeveynleri hem de öğretmenleri zorlayabilir. Antalya Terapi Merkezi uzman psikologları, ergenlikte görülen öfke davranışlarının “asi olmak” ya da “saygısızlık” olarak yorumlanmaması gerektiğini, çoğu zaman duygusal bir karmaşanın dışa vurumu olduğunu vurguluyor. Bu dönemi sağlıklı bir şekilde atlatmanın yolu ise etkili iletişim, empati ve doğru rehberlikten geçiyor.
Ergenlik Döneminde Öfkenin Doğası
Ergenlik, fiziksel değişimlerin yanı sıra hormonal, duygusal ve bilişsel dönüşümlerin yaşandığı bir dönemdir. Bu dönemde beyin gelişimi henüz tamamlanmadığı için, gençler duygularını kontrol etmekte zorlanabilir. Antalya Terapi Merkezi uzmanlarına göre öfke, ergenin bağımsızlaşma çabası ile ebeveyn kontrolü arasındaki gerilimin bir sonucudur. Genç, kendi kararlarını vermek ister ancak henüz sorumluluk bilinci tam olarak gelişmediği için sık sık çatışmalar yaşanır.
Antalya Terapi Merkezi psikologları, ergenlerin öfke ve isyan davranışlarını “dikkat çekme çabası” olarak etiketlemenin hatalı olduğunu vurguluyor. Bu davranışlar çoğu zaman duygusal karmaşanın, kimlik arayışının ve anlaşılmama hissinin bir ifadesidir. Öfke, bastırılmış korku, üzüntü veya çaresizlik gibi duyguların maskesi olabilir.
Ergenlerde Öfkenin Görülme Şekilleri
Öfke her gençte aynı biçimde ortaya çıkmaz. Bazı ergenler açık şekilde tepki gösterirken, bazıları içe kapanır, sessiz bir direniş sergiler. Antalya Terapi Merkezi uzmanları, ergenlerde öfkenin şu biçimlerde görülebileceğini belirtiyor:
- Aileye karşı sık sık tartışmaya girme
- Kurallara karşı gelme veya sorumluluklarını reddetme
- Küçük eleştirilerde aşırı tepki gösterme
- Sosyal çevreden uzaklaşma veya agresif arkadaş ilişkileri geliştirme
- Akademik başarının düşmesi
- Teknoloji bağımlılığı ve iletişimden kaçınma
Bu belirtiler, ebeveynlerin dikkatini çekmeli ve cezalandırıcı değil, anlayışlı bir yaklaşımı devreye sokmalıdır.
Antalya Terapi Merkezi’nin Yaklaşımı
Antalya Terapi Merkezi, ergenlerde öfke ve davranış problemlerine yönelik olarak bireysel ve aile temelli terapi yöntemleri uygular. Uzman psikologlar, gencin duygusal dünyasını anlamayı ve aile içi iletişimi yeniden düzenlemeyi hedefler.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), gencin düşünce ve duygu ilişkisini anlamasını sağlar. Ergen, öfkesini tetikleyen düşünceleri fark ederek bu düşünceleri daha sağlıklı biçimde yorumlamayı öğrenir.
Duygu Odaklı Terapi, bastırılmış duyguların tanınmasına ve güvenli bir ortamda ifade edilmesine yardımcı olur. Antalya Terapi Merkezi uzmanları, özellikle ergenlerin duygularını bastırmak yerine anlamlandırmalarına destek verir.
Aile Terapisi, ebeveyn ve ergen arasındaki iletişim çatışmalarını çözmek için kullanılır. Bu süreçte ebeveynler, gencin öfkesini kişisel algılamamayı, sınır koyarken duygusal sıcaklığı korumayı öğrenir. Antalya Terapi Merkezi, bu yöntemle aile bireylerinin birbirini daha iyi anlamasını sağlar.
Ebeveynlerin En Sık Yaptığı Hatalar
Antalya Terapi Merkezi uzman psikologlarına göre ebeveynlerin iyi niyetle yaptıkları bazı davranışlar, ergenin öfkesini daha da artırabilir. En yaygın hatalar şunlardır:
- Sürekli nasihat vermek veya eleştirmek
- Gencin duygularını küçümsemek (“Abartıyorsun”, “Bu yaşta neyin derdi bu?” gibi)
- Katı cezalar uygulamak veya tehdit etmek
- Onunla konuşmak yerine sadece kurallar koymak
- Aşırı koruyucu ya da kontrolcü davranmak
Bu tür yaklaşımlar, gencin kendini anlaşılmamış hissetmesine yol açar ve iletişim kanallarını kapatır. Antalya Terapi Merkezi, ebeveynlere “yargılamadan dinleme” becerisini kazandırmayı hedefler. Çünkü her gencin en çok ihtiyacı olan şey, anlaşılmak ve değer görmektir.
Ergenlerle Etkili İletişim İçin Öneriler
Antalya Terapi Merkezi uzmanları, ebeveynlere ergenlerle sağlıklı bir iletişim kurabilmeleri için şu stratejileri öneriyor:
1. Dinleyin, hemen yargılamayın.
Genç, anlatmak istediği şeyin önemsendiğini hissettiğinde savunma duvarlarını indirir. Aktif dinleme, güvenin temelidir.
2. Duygularını anlamaya çalışın.
Öfkenin altında korku, hayal kırıklığı veya yalnızlık olabilir. “Seni kızdıran şey neydi?” gibi açık uçlu sorular sormak, empatik bir yaklaşımı destekler.
3. Sınır koyun ama saygılı kalın.
Kurallar açık ve net olmalıdır; ancak otorite, baskıdan değil tutarlılıktan doğar. Antalya Terapi Merkezi uzmanları, “katı değil, kararlı” ebeveyn olmanın önemini vurgular.
4. Kendi duygularınızı da ifade edin.
Ebeveynlerin öfke veya kırgınlıklarını uygun biçimde ifade etmesi, gence duygusal model oluşturur.
5. Gerektiğinde profesyonel destek alın.
Öfke kontrolü sorunları, kaygı bozuklukları veya depresyon gibi altta yatan psikolojik etkenlerden kaynaklanabilir. Antalya Terapi Merkezi, ergenlerle çalışmada uzmanlaşmış klinik psikologlarıyla bu süreçte ailelere rehberlik eder.
Antalya Terapi Merkezi’nde Ergenlerle Güven Temelli Çalışma
Antalya Terapi Merkezi, ergenlerle kurulan terapötik ilişkinin güven ve gizlilik temeli üzerine kurulduğunu vurgular. Gençler, terapi ortamında yargılanmadan kendilerini ifade edebildiklerinde değişime daha açık hale gelirler. Merkezdeki terapiler, gencin duygusal farkındalığını geliştirmeyi, sorumluluk bilinci kazanmasını ve sağlıklı iletişim becerileri edinmesini hedefler.
Öfke Bir Duygudur, Tehlike Değil
Ergenlik döneminde öfke, doğal bir gelişim sürecidir. Önemli olan bu duygunun doğru yönetilmesidir. Antalya Terapi Merkezi, ergenlerin hem duygularını tanımalarına hem de bu duyguları sağlıklı biçimde ifade etmelerine destek olur. Unutmayın, öfke bir tehlike değil, iletişime açılan bir kapıdır. Doğru rehberlikle, her öfke duygusu büyüme fırsatına dönüşebilir.
Yazar: Klinik Psikolog Deniz Beren Kılıçlı
Kaynak:Antalya Psikolog