Milli enerji ve maden politikası kapsamında düzenlemeler devam ediyor. Son olarak, yerli kömürle üretim yapan termik santrallere, Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) ile sözleşme imzalamaları halinde, 31 Aralık 2029’a kadar alım garantisi verildi. Konuyu değerlendiren Yerli Kömür Kaynaklı Elektrik Üreticileri Derneği (YEKÜD) Başkanı Fatma Elif Yağlı, bu teşvikle Türkiye’nin enerji arz güvenliğine ve cari açığının azaltılmasına katkı sağlayan santrallerin kapanma tehlikesinin bertaraf edildiğini söyledi.
Yağlı, Türkiye’nin yerli kömür potansiyelinin stratejik değerine dikkat çekerek, "Bu teşvik, Türkiye’nin sahip olduğu linyit rezervlerinin ekonomiye daha güçlü kazandırılması için atılmış önemli bir adım ve ülkemizin yerli kaynaklara dayalı enerji stratejisinin güçlü bir yansıması. Yerli kömür, ülkemizin baz yük kapasitesinin bel kemiği ve dışa bağımlılığın azaltılmasında vazgeçilmez bir rol oynuyor" dedi.
Küresel zorluklara karşı stratejik bir sigorta
Rusya-Ukrayna savaşı sonrası küresel enerji piyasalarında yaşanan sert dalgalanmaların Avrupa’yı yeniden kömüre yönelttiğini hatırlatan Yağlı, buna karşın Türkiye’de uzun süre yerli kömür santrallerinin satış bedellerinin HES, RES ve GES gibi kaynaklarla aynı seviyede belirlendiğini söyledi. 2024 yılı boyunca elektrik fiyatlarının düşük seyretmesinin yerli termik santrallerde ciddi kayıplara neden olduğunu dile getiren Yağlı, "Bu teşvik, üretim sürekliliği için hayati bir nefes niteliğinde. Yerli kömürden üretilen elektrik, cari açığın azaltılmasına yıllık yaklaşık 4,5 milyar dolar katkı sağlıyor. Santrallerin ekonomik ömürleri boyunca bu katkı 100 milyar dolara ulaşacaktır" dedi.
Türkiye’nin enerji ithalatına ödediği yıllık ortalama 75 milyar dolar içinde yerli kömürün sağladığı katkıya dikkat çeken Yağlı, teşvik sayesinde enerji arz güvenliği için stratejik bir sigorta oluşturulduğunu ifade etti.
Cari açığa katkı, 200 bin kişilik istihdam
Yerli kömür santrallerinin enerji arz güvenliğini garanti ettiğini belirten Yağlı, istihdama ve bölgesel kalkınmaya da büyük destek verdiğine değindi. Yerli kömür üretiminin son 5 yılda cari dengeye 50 milyar doların üzerinde katkı sağladığını aktaran Yağlı, yerli kömüre dayalı termik santrallerde ve kömür işletmelerinde 50 bin doğrudan, 200 bin dolaylı kişinin çalıştığını da bildirdi. Yerli kömür santrallerinin bulundukları bölgelerde geniş bir ekonomik ekosistem oluşturduğunu belirten Yağlı, "Bu tesisler sadece enerji üretmiyor; bulunduğu şehirlerde ekonomiyi, istihdamı ve sosyal yapıyı ayakta tutuyor. Santrallerin konumlandıkları bölgelerde oluşturdukları ekosistem, yerel kalkınma açısından son derece kritik" şeklinde konuştu.
"Cumhurbaşkanımızın milli enerji ve maden politikasının bir yansıması"
Teşvik mekanizmasının bu nedenlerle Türkiye’nin kendi kaynaklarını ekonomiye kazandırması yönünde doğru ve gerekçeli bir hamlesi olduğunu söyleyen Yağlı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu teşvik, yerli kömür santrallerinin sürdürülebilirliğini güvence altına alarak kapanma riskini ortadan kaldıracak, ithal kaynaklara olan bağımlılığı azaltacak, cari açığa yıllık milyarlarca dolarlık katkıyı koruyacak ve enerji arz güvenliğimiz için stratejik bir sigorta görevi görecektir. Bu teşvik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla yürütülen milli enerji ve maden politikası kapsamında devreye alındı. Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Alparslan Bayraktar başta olmak üzere, bu teşvikin hayata geçmesine katkı sunan tüm karar vericilere teşekkür ederiz."