banner198

Seydişehirli Hacı Abdullah Efendi Kitabı Yayınlandı

Araştırmacı Yazar Yrd. Doç. Dr. Şerafettin Yıldızın Seydişehirli Hacı Abdullah Efendi 1087-1903 kitabı çıktı.

Seydişehirli Hacı Abdullah Efendi Kitabı Yayınlandı
banner145

Araştırmacı Yazar Yrd. Doç. Dr. Şerafettin Yıldız’ın “Seydişehirli Hacı Abdullah Efendi 1087-1903” kitabı çıktı.

128 sayfadan oluşan kitapta Şeyh Hacı Abdullah Efendi’nin hayatının yanı sıra Padişah II. Abdülhamit’le görüşmesine, Kafkas Kartalı olarak bilinen Şeyh Şamil’le Medine’de karşılaşmasına ve aralarında geçen konuşmalara yer veriliyor. Ayrıca tespit edilen 44 menkıbesine, halifelerine ve 18 kolda devam eden silsile de kitapta yer alıyor.

Seydişehirli Şeyh Hacı Abdullah Efendi; 25 Mart 1903’te vefat etmiştir. Müritlerinden Çankırı Yapraklılı Hacı Mustafa Okutkan Efendi (1870-1949) Hacı Abdullah Efendiyi yıkayıp kefenlemiş, binlerce müridi ve sevenlerinin katılımıyla Seyyid Harun Veli Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra vasiyeti üzerine o zaman Hızır Mescidi adı verilen şimdiki türbenin bulunduğu yerdeki kabre defnedilmiştir.

Çankırı Ilgazlı Şeyh Ahmet Abduşoğlu’nun (1890-1975) anlattığına göre, Kastamonulu Hacı Merdan Efendi, Çankırı’nın Yapraklı ( o dönem ismi Tuht) ilçesine varır, orada bulunan Mustafa Tuhti Efendiye “Seydişehir’de Hacı Abdullah Efendi hasta, ona gidelim” der. Birlikte Seydişehir’e giderler.

Hacı Abdullah Efendiyi ziyaret edip dönerlerken Hacı Merdan Efendi, Şeyh Efendinin vefat ettiğini manen haber alır. Yol arkadaşı Mustafa Efendiye “Dönelim, vefat etti” der.

Tekrar Seydişehir’e döndüklerinde, seksen halife ve şeyhin cenazeyi yıkamadan beklediklerini görürler. Hatiften bir sesin “Tuhtlu Hacı Mustafa Efendi yıkasın!” dediği duyulur. Teçhiz ve tekfinden sonra memleketlerine dönerken, Hacı Merdan Efendi; Hacı Mustafa Efendiye

-“Bak hele Hacı Mustafa! Bu kadar şeyh arasında görev bana verildi diye sakın ha sana bir gurur gelmesin. Cenazenin çevresinde meleklerden ayak basacak yer yoktu. Bu yüzden kimse yerinden kımıldayamadı. Sen bir şey görmediğin için, bu görev sana verildi” demiştir.(*)

Hacı Abdullah Efendinin vefatından sonra Padişah II. Abdülhamit Han’ın emriyle kabrinin üzerine türbe yapılmıştır. Hacı Abdullah Efendi, Seydişehir’in çarşı başında bulunan ve kendi adıyla anılan medresede, 1833-1903 yılları arasında yetmiş sene müderrislik yaparak, Seydişehir’i bir ilim ve kültür yuvası haline getirmiştir. Başta 3 oğlu olmak üzere, ülkenin çeşitli şehirlerinden gelen birçok talebeye icazetname (diploma) verip medreseden mezun etmiş ve bunların birçoğu kadı, naip, müderris olurken; birçoğunu da hizmet gayesiyle çeşitli şehir ve beldelere göndermiştir.

Hacı Abdullah Efendinin Halifeleri arasında Çankırı Çerkeşli Mehmet Hilmi Efendi, Çankırılı Astarlızade Hilmi Efendi, Çankırı Yapraklılı Hacı Mustafa Okutkan’da bulunmaktadır. Halifelerinden devam eden silsileler:

3. KOL: Kastamonu

1.Kastamonulu Hacı Merdan Efendi

2. Yapraklılı Hacı Mustafa Okutkan

3. Ilgazlı Hacı Ahmet Abduşoğlu

4. KOL: 1.Çerkeşli Mehmet Hilmi Efendi 2. Ahmet Mecbur Efendi 3. Ilgaz Akçörenli Hafız Şakir Efendi 4. Astarlızade Mehmet Hilmi Efendi. Kitabın yazarı Şerafettin Yıldız, “ Şeyh Hacı Abdullah Efendi’nin 1087-1903 yılları arasında memleketim Seydişehir’de müderrislik ve irşat faaliyetlerinde bulunmuş büyük bir âlim, mutasavvıf ve döneminin önemli bir kanaat önderidir. Şeyh Hacı Abdullah Efendi hakkında çıkardığım kitapla bu büyük insana layık olabilirsek kendimizi bahtiyar hissedeceğiz.” dedi.

(*)Abdülkerim Abdulkadiroğlu, Ilgazlı Hacı Baba sf. 37-38

YORUM EKLE
YORUMLAR
fakir harman
fakir harman - 8 yıl Önce

size nasil ulasabiliriz kitabi almak icin

SIRADAKİ HABER