Ömrünü ilim ve irfana adamış Mustafa Şeker Hocaefendi, Hakk’a yürüdü.
Aslen Çankırı’nın Kurşunlu ilçesinden olan ve uzun yıllar yurtiçinde ve yurtdışında görev yapan Mustafa Şeker Hocaefendi seksen dokuz yaşında, 4 Mayıs 2025 tarihinde İstanbul’da Hakk’a yürüdü.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Yüksek İslam Enstitüsü mezunu olan Şeker Hoca, uzun yıllar Almanya Münih Freimann Camii’nde baş imam-hatip olarak görev yaptı. Arapça, Farsça, Almanca ve İngilizce bilen Hocaefendi, çok sayıda kişinin İslam’la tanışmasına vesile oldu.
Üsküdar Hekimbaşı Mezarlığı’nda defnedilen Şeker Hoca, evli ve iki çocuk babasıydı.
Mustafa Şeker Hocaefendi (1936 – 2025)
1936 yılında Çankırı’nın Kurşunlu ilçesinde dünyaya gelen Mustafa Şeker Hocaefendi, daha çocuk yaşta Kur’an’a ve ilme gönül vermiş bir dava adamı olarak hayatını sürdürdü. Babası, “Derviş Ali” lakabıyla tanınan şekerci esnafı Ali Şeker, annesi ise Salimgil sülalesinden Zeliha Hanım’dı. Kurşunlu’da başlayan ilim yolculuğu, Anadolu’nun zorluklarına rağmen azimle ve sabırla şekillendi.
Kalfat Nahiyesi’nde tek parti döneminin ağır şartları altında hafızlığını tamamlayan Mustafa Şeker, hafızlığını kuvvetlendirmek ve Arapça ile dini ilimlerde derinleşmek için İstanbul’un yolunu tuttu. Bu zorlu fakat bereketli tahsil döneminde, Fındıklı Camii’nin üst katında mütevazı bir şekilde barındı, Beyazıt Camii’nde ilim halkalarına katıldı ve Üsküdar’da, devrin büyük alimi Ermenekli Mustafa Safvet Efendi’den klasik medrese usulüyle Arapça tahsil etti.
Aynı zamanda Beyazıt camisinde Reîsü'l-Kurra Abdurrahman Gürses Hoca’dan aşere ve takrip dersleri alarak icazet aldı. Abdurrahman Gürses hocanın ilk talebelerindendir. Bu kıymetli ilim yolculuğu, sadece eğitimle sınırlı kalmadı; Arapça, Farsça, Almanca ve İngilizce gibi pek çok dili öğrenmesiyle birlikte, Mehmet Zahit Kotku Hazretleri’nin sohbet halkasında da bulunarak maneviyatla ilmi bir arada yaşadı.
Ortaokulu dışarıdan tamamladı, İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun oldu ve İmam Hatip diploması aldı. Bu başarıları sayesinde hem İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne hem de Yüksek İslam Enstitüsü’ne kabul edildi. Her iki kurumu da başarıyla tamamladıktan sonra kısa bir süre avukatlık yaptı.
1973 yılında Milli Selamet Partisi’nden Çankırı milletvekili adayı oldu. Seçimi kıl payı farkla kaybetse de, bu süreç onun hizmet azmini azaltmadı. Aynı yıl Almanya’ya giderek Münih Freimann Camii’nde uzun yıllar baş imam-hatiplik görevini sürdürdü. Farklı milletlerden oluşan geniş cemaatine rehberlik etti; Almanya genelinde verdiği vaaz ve konferanslarla birçok insanın kalbine dokundu, birçok gayrimüslimin hidayetine vesile oldu.
Mustafa Şeker Hocaefendi, sadece kürsüde değil, kalemiyle de ümmete hizmet etti. “Makbul Dualar”, “İslam’da Ana Baba Hakları”, “Kırk Hadis ile Hac ve Umre Rehberi”, “Kur’an-ı Kerim Elifbası” ve “Oruç ve Oruç Hakkında Kırk Hadis” adlı eserleri, hem dini eğitim hem de halk arasında bilinç oluşturma açısından önemli kaynaklar arasında yer aldı.
Emekli olduktan sonra yurda dönerek İstanbul İçerenköy’de mütevazı bir hayat sürdürdü. 4 Mayıs 2025 tarihinde Hakk’a yürüyen Mustafa Şeker Hocaefendi, ardında ilme, ahlaka ve hizmete adanmış tertemiz bir ömür bıraktı. Kabri, Üsküdar Hekimbaşı Mezarlığı’ndadır.
Evli, iki çocuk ve dört torun sahibi olan Şeker Hoca, ömrünü Kur’an’a, ilme ve insanlığa hizmete adamış bir gönül insanıydı.