banner198

Çankırı STK Kınama mesajları

Çankırı sivil toplum kuruluşlarında kınama mesajları geliyor. İlk kınama mesajı Türk BüroSen Çankırı Şube Başkanı Metin Memişten geldi

Çankırı STK Kınama mesajları
banner145

Altı askerimizin Şehit edilmesi ve Filistin’e Yardım götüren İHH gemilerine İsrail askerinin müdahale etmesi sonucu şehit edilen ve yaralanan yardım gönüllülerine yönelik saldırılarla ilgili Çankırı Sivil Toplum kuruluşlarında kınama mesajları geliyor. Türk Büro-Sen Çankırı Şube Başkanı Metin Memiş Çankırı Nadolu Gençlik Derneği ve Türkiye Kamu sen Çankırı İl Temsilcisi Ali Bağdat yayımladıkları mesajlarla saldırırları kınadılar.

Türk Büro-Sen Çankırı Şube Başkanı Metin Memiş'in mesajı;

Filistin’deki kardeşlerimize yardım götüren gemilere uluslar arası sularda yapılan saldırıyı nefretle kınıyoruz.

İsrail’in yaptığı bu vahşet, hukuksuzluk bizleri dehşete düşürmüştür.

Burada Türkiye’nin egemenliğine saldırı vardır. İsrail’in insanlığa yaptığı bir saldırı vardır.

Gazze’ye giden gemilerdeki bütün yardım malzemeler tek tek gümrükten geçirilip konrol edilmiştir.

Yardım götürenlerin askeri bir amacı yoktu. Onlar sivildiler.Onlar basın mensupları, gazeteci idiler.

Bizler kamuoyu olarak Devletten resmi açıklama bekliyoruz. Tavır bekliyoruz. Türk Devletini karşısına alma cüretini kendinde bulanlara aklını başına almasını/aldırılmasını bekliyoruz.

Bunun için;

İsraille olan bütün ilişkiler gözden geçirilmelidir.

İsraille gönülden bağlı olanlar, 7 kollu şamdanlılar ayıklanmalıdırlar.

İsraile bütün dünya ambargo koymalıdır. BM nezdinde gerekli ciddi girişimlerde bulunulmalıdır.

İsrail terörist bir devlettir.

İsrail artık meşruiyetini yitirmiştir.

Kamuoyunda, hoşgörü gösterilmeye başlanan bölücü terör örgütü, her geçen gün saldırılarını artırarak sürdürmektedir. Son 1 hafta içerisinde 15 askerimiz ve korucumuz şehit oldu, onlarcası yaralandı. Bebek katilleri milletimizin evlatlarını katletmeyi sürdürüyorlar. Hatay İskenderun’da saldırının arkasında da dış güçler, İsrail, ABD, AB olduğunu artık bilmeyen kalmadı. Bu Planlı hain saldırılara dur denilmeli ve gereken dersler verilmelidir.

Kınıyoruz.. Bölücü terörü kınıyoruz. Her türlü terörü, devlet terörünü kınıyoruz.

Son saldırıda şehit düşen askerlerimize, İsrail’in gerçekleştirdiği bu alçak saldırıda hayatını kaybederek şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza şifa diliyoruz.

Milletimizin başı sağ olsun.

Metin MEMİŞ Türk Büro-Sen Çankırı Şube Başkanı

Anadolu Gençlik Derneği Çankırı Şubesi kınama mesajı;

Irkçı emperyalistlerin elebaşısı İsrail, ABD’den aldığı destekle cinayetlerinde sınır tanımıyor. Vahşi yüzünü bu kez insani yardım için dünyanın çeşitli yerlerinden harekete geçen insanlara gösteren işgalci İsrail, bu sabaha karşı Gazze filosuna saldırmıştır. Bu sabah erken saatlerde 6oo’ye yakın Filistin gönüllüsüyle birlikte Filistin’e yardım taşıyan gemilerimize İsrail askerleri çıkarma yapmış ve bir çok kardeşimiz katledilmiştir. Menfur saldırılarda 30'un üzerinde kardeşimiz de yaralanmıştır.

Mü’minler bir vücudun azaları gibidir. Filistin davası, İslam ümmetinin ortak davasıdır. Filistin davası için yola çıkan gemilere yapılan saldırı İslam dünyası için önemli bir tehdittir. İslam dünyasındaki tüm müminler, mümkün olan her şekilde, Filistin’i ve Filistin sevdalılarını savunmakla yükümlüdürler.

Filistin davası Asr-ı Saadetten Osmanlı’ya uzanan bir mana ihtiva eder. Filistin, bize “Kanla alınan bu topraklar parayla satılamaz” diyen cennet mekan Abdülhamid Han’ın hatırasıdır. Mescid-i Aksa “Allah Resulü'nün miraca çıktığı, yıllarca Müslümanlara kıblegâh olmuş, üçüncü harem düşmanın elinde iken bana uyumak yaraşır mı” diyen Selahattin Eyyubi’nin bize emanetidir. Filistin, 40 yıllık siyasi hayatını Siyonizm ile mücadeleye adamış Milli Görüş Lideri Necmettin Erbakan’ın bize öğütüdür. Bu nedenle bizim bu menfur saldırıya seyirci kalmamız mümkün değildir. AGD olarak “haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır” sözü mucibince bu saldırıları bütün şiddetiyle lanetlediğimizi belirtmek istiyoruz. Vefat edenlere Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz.

Bu, Siyonist İsrail’in yaptığı ne ilk ne de son katliamıdır. İsrail, karakterine uygun bir şekilde hareket etmektedir. Bütün İslam âleminin yükünü üzerinde taşıyan Filistin bugün kan revan içindedir. Batmış bir ekonomiye, işgal edilmiş topraklara, yıkılmış okullara, açlığa, susuzluğa ve hastalığa rağmen hala o toprakları bırakmamak için mücadele veren Filistin, gerçek bir destek beklemektedir. İşte bu destek için yola çıkan yardım gemileri Siyonistlerin saldırısına maruz kalmıştır. Medeniyetler ittifakından bahseden, dünyaya barış ve özgürlük çağrıları yapan Batı dünyasının sahte yüzü, İsrail'in gerçekleştirdiği katliamlara sessiz kalmasıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Filistin halkı, insanlığın sessiz bakışları arasında yok edilmeye çalışılırken, İslam dünyasının tespih tanesi misali dağınıklığı ise İsrail’e cesaret verip, katliamlarını pervasızca uygulamalarına sebep olmaktadır. Koskoca İslam alemi, anlamlı bir tepkiden yoksun durumdadır. İsrail’in yardım filosuna yaptığı saldırı aslında İslam Medeniyeti’nin ne kadar ulvi, karşısındaki medeniyetlerin de ne kadar sahte olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koymuştur. Mekke’de, Kudüs’te, Endülüs’te ve İstanbul’un fethinde sergilenen muhteşem insanlık manzaraları ve asil davranışların esamesi bugün ABD ve İsrail gibi zorba devletlerin eylemlerinde okunmamaktadır. Bir tarafta "Zımmiye eziyet veren, bana eziyet vermiştir." hadisine riayet ederek gittikleri her yere sükunet ve barış götüren İslam medeniyeti, diğer taraftan yardım gemilerine dahi saldırabilen gözü dönmüş batı medeniyeti. Aradaki farkı dünya kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz. 

Üzerinde Türk bayrağı dalgalanan ve yetkililerden izin alınarak yola çıkan bir gemi üstelik uluslar arası sularda başka bir devletin saldırısına maruz kalmıştır. Bu gemi mürettabatının başına gelen olaylardan hükümetimiz de sorumludur. Bu sorumluk bir takım açıklamalarla geçiştirilemeyecek kadar önemli bir hadisedir. Yetkilileri derhal kayda değer tedbirler almaya davet ediyoruz. Osmanlı’dan aldığı mirasla İslam dünyasının hamisi konumunda olan ve bütün dünyanın gözü  üzerinde bulunan Türkiye’ye büyük görevler düşmektedir. Bu toprakların evlatları İstanbul’da, Diyarbakır’da, Rize’de, Adana’da ve yurdun hemen her yerinde haksızlığa, zulme, vahşete, katliama, çifte standarda karşı şiddetli bir infial içindedir. Çünkü ölen her Filistin sevdalısı bizim evladımız, bizim kardeşimiz, bizim, anamız, babamızdır. Yetmiş beş milyonluk Türkiye, hep birlikte İsrail’le lanet yağdırmaktadır. Milletimiz, bu duyarlılığı şimdi de iktidardan beklemektedir. Yetkilileri, üzerlerine düşen vazifelerini yerine getirmeye davet ediyoruz. Genelde Filistin sorununu ve bilhassa da Gazze'de yaşanan insanlık dramını görmezden gelemeyeceğini her fırsatta tekrarlayan Hükümet, söylemini pratiğe aktarmak durumundadır. Somali açıklarında korsanların ticari gemilere saldırısına karşı donanma gücünü görevlendiren Türkiye devletinin İsrail korsanlığı karşısında demeçle, beyanatla, kınama mesajı ile yetinmesi açık bir tutarsızlık olacaktır. Hükümet, zulme daha fazla ortak olmamak adına İsrail’le olan bütün diplomatik, ticari ve askeri ilişkilerine son vermelidir. Başbakan, BOP eşbaşkanlığından derhal istifa etmeli ve Yahudi lobilerinden aldığı cesaret madalyasını geri iade etmelidir. Bu saldıralar kimin dost kimin düşman olduğunu açıkça belli etmiştir. Senelerdir Müslüman kardeşlerimize yapmadıkları işkenceyi bırakmayan İsrail’le dost olunamayacağı bu saldırılarla bir kez daha görülmüştür. Bu açıdan Meclis’teki Türk-İsrail dostluk gurubunun bir hükmü kalmamıştır, derhal lağvedilmelidir. İsrail tel’inden ve kınamadan anlamaz. O, ancak müeyyideden anlar. İslam Ümmeti artık acizliği bir kenara bırakıp İsrail’e hak ettiği karşılığı vermelidir. Türkiye’nin öncülüğünde sekiz İslam ülkesinin bir araya gelerek kurdukları D-8’in işlevselleştirilmeli ve bu organizasyon aracılığıyla bütün İslam alemi adına saldırılara karşı gerekli cevap gür bir şekilde verilmelidir. İsrail’in yaptıkları yanına kar kalmamalıdır.

Gün mücadele günüdür. Gün, Filistinli kardeşlerimizle birlik olma günüdür. Filistin davası İslam ümmetinin en büyük imtihanlarından biridir. Bu imtihandan alnımızın akıyla çıkmamız gerekmektedir. Filistinli kardeşlerimizin çektikleri acılar bizim acılarımız, onların feryadları, akan gözyaşları bizim gözyaşlarımızdır. Anadolu Gençlik Derneği olarak İsrail ordusunun yardım filosuna yaptığı baskını tekrar lanetliyor, kardeşlerimizin bir an önce serbest bırakılmasını bekliyoruz. Filistinimizi yok etmeye çalışan siyonistler ve onların uluslararası destekçileri çok iyi bilmeliler ki, Filistin davası bizim onurumuzdur, bizler var olduğumuz müddetçe Filistin’i yok edemeyeceklerdir.

                                                           ÇANKIRI ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ

 

Türkiye Kamu-nen Çankırı İl temsilcisi Ali Bağdat'ın kınama mesajı;

Zor günlerden geçiyoruz. Acı günler yaşıyoruz. Olayları doğru algılamak zorundayız.

 

Önceki gün Şırnak, Hakkari ve Antakya’da verdiğimiz şehitlerin acısıyla yüreklerimiz yanarken, sabaha karşı Hatay’dan gelen yedi şehidimizin haberiyle bir kez daha sarsıldık. İnsani yardım gemilerine yapılan saldırının faali bellidir. Oysa terörist saldırının taşeronu belli,ancak sahibibelli değildir. Terörist başının yakalanmasıyla bitme noktasına gelen terör sorununun, “Kürt sorunu” olarak tanımlanmasıyla başlayan ve açılım tartışmalarıyla beslenen güdümlü siyaset sonucunda yeniden hortlaması dikkatlerden kaçmamaktadır. Bu noktada, verilen bunca şehidin ardından klişe açıklamalarla yetinilmemesi, bu terör belasının mutlak surette son bulması ve sorumlularının bulunarak en ağır şekilde hukuken ve toplumun tepkisiyle cezalandırılması gerekmektedir.  Bu vesile ile saldırılarda şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar; ailelerine, devletimize, milletimize ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize başsağlığı dileklerimizi sunuyoruz.

 

Eli kanlı teröristlerin kahbece düzenlediği eylemler tüm hızıyla sürerken, bu kez de İsrail’in uyguladığı devlet terörüne maruz bırakıldık. İsrail Devletinin güvenliğini ve ilkelerini bahane ederek silahsız, masum insanlara karşı kullandığı insanlık dışı yöntem ve zorbalık karşısında sessiz kalanların, verdiğimiz şehitler karşısında da aynı sessizliklerini koruması, dünyadaki terörü cesaretlendiren kaynağın da adresini adeta ifşa etmektedir.

 

 

Gazze’de abluka altında yaşama hakkından dahi mahrum bırakılan Filistinli kardeşlerimize insani yardım malzemesi taşıyan gemilere, İsrail karasularından 70 mil açıkta, uluslar arası sularda yapılan silahlı saldırı, sivil ve silahsız vatandaşlarımızın katledilmesi, İsrail’in hukuk tanımaz terörist uygulamalarının geldiği en son nokta olmuştur. Burada yalnızca masum insanlara değil, insanlığa kurşun sıkılmış, insanlık katledilmiştir.

 

 

Yıllardan beri bir soykırıma uğramış, mağdur ve mazlum millet rolünü kimseye bırakmadan devlet terörü estiren İsrail’in Filistinli kardeşlerimize uyguladığı insanlık dışı saldırı ve tecrit hepimizin malumudur. Dünya, İsrail’in uluslar arası hukuk kurallarını hiçe sayan vahşetine yalnızca seyirci kalmaktadır. Filistin davası insanlık tarihi boyunca süregelmiş bir mücadeleyi ifade eder. Filistin, bize “Kanla alınan bu topraklar parayla satılamaz” diyen Abdülhamid Han’ın hatırası, Kabe’den önceki kıblegâhımız olması dolayısı ile de mukaddes emanetimizdir. Bu nedenle hain saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz.

 

 

Ülkemizdeki eli kanlı terör örgütünün dış mihraklar ve devletler tarafından desteklendiği bilinen gerçektir. İçimizdeki terör eyleminin Hatay, İskenderun Deniz Üs Komutanlığına yapılmasının, eş zamanlı olarak İsrail’in de terörist saldırısını özellikle bir Türk gemisine karşı gerçekleştirmesinin tesadüf olup olmadığı konusunu kamuoyunun taktirine sunuyoruz.

 

 

52 yıldır bütün insani değerleri ayaklar altına alan, kural tanımaz uygulamalarıyla kanımızı donduran İsrail’i uyarıyoruz: Bu saldırı uluslar arası sularda Türk Bayraklı gemilere yapılmıştır. Katledilenlerin büyük çoğunluğu, insani yardım taşıyan sivil, silahsız Türk vatandaşlarıdır. Bu saldırıyı gerçekleştiren İsrail, mutlak surette uyguladığı devlet terörünün bedelini de hesaplamış olmalıdır.

 

 

Türk kamuoyu önce yetkililerimizden sonra da Birleşmiş Milletler’den yıllardır hukuku hiçe sayan İsrail’den yaptıklarının hesabının sorulmasını beklemektedir. Bu hesap, caydırıcı ve İsrail’in yaptığına pişman olacağı etkinlikte olmalıdır.

 

 

Türk milleti kendisine yapılan iyiliği de kötülüğü de hainliği de unutmayacak; kim olursa olsun teröriste, teröre destek verenlere ve devlet terörü uygulayanlara hak ettiği cevabı verecektir. Bunu özellikle nankör İsrail asla unutmamalıdır.

 

 

                                      Ali BAĞDAT Türkiye Kamu-sen Çankırı İl Temsilcisi

 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER