Çankırı FK, kendi saha ve seyircisi önünde oynadığı Çubukspor ile 1-1 berabere kaldı.

Sezon bitiminde play-off ilk turunda da karşılaşacak olan iki takımın, ligin ilk yarısında Çubuk’ta oynadığı karşılaşmayı Çubukspor 1-0 kazanmıştı.

Pazar günü futbol için her şey müsaitti.

Hava güzeldi, zemin iyiydi ve tribünlerde 6 bin futbolsever vardı.

Ama “90 dakikada ne vardı?” derseniz, güzel futbolun dışında her şey vardı.

Özellikle misafir tribününü savaş alanına çeviren ve kamu malına zarar vermekten zerre imtina etmeyen Çubukspor taraftarının futbola ve iki takım arasındaki dostluğa verdiği zarar, uzun süre kapanacak gibi değil maalesef.

Futbolu oyun olmaktan çıkarıp vandallığa hizmet etmek kimseye bu zamana kadar bir şey kazandırmamış ve kazandırmayacaktır.

Çankırı tarafı, ilk maçta kendilerine yapılan muameleyi bir kenara bırakıp insan gibi maç seyredebilmeleri için olabilecek en iyi yeri ve sayıyı Çubuk seyircisine tahsis etmiştir.

Buna rağmen 90 dakika boyunca Çubuk taraftarı, maçı futbol maçı olmaktan çıkarıp bir savaşa çevirmek için her şeyi yaptı.

Buna bir de klasman hakemi diye maça gönderilen Abdulsamet Şenoğlu’nun maçı katleden kararları eklenince, maç iyice çığırından çıktı.

Seyirci gerildi, oyuncular gerildi, teknik ekipler gerildi.

Üstüne bir de Çankırı Emniyeti’nin olayların şiddeti karşısında takındığı nazik tutum, olayların uzun süre devam etmesine neden oldu.

Oysaki bu maç, play-off'ta karşılaşacak iki takımın birbirini tartması adına bir ölçü ve prestijden öte anlamı olmayan sıradan bir maç olarak oynanıp bitebilirdi.

Bu kadar tantanaya ve gerginliğe hiç gerek yoktu.

Neyse, biz saha içine dönelim.

İki takım da maça temkinli başladı. Çünkü iki takım oyuncularının ve teknik ekibinin aklı, lig sonu oynanacak olan play-off maçındaydı.

Maçtan önce iki hocayla da görüşme şansım oldu. Her iki teknik adam da gayet temkinli, her şeyden önce sakatlıksız ve centilmence bir maç olmasını istiyordu.

Futbolcular da iyi niyetliydi, ta ki seyirci onları tahrik edip gerene kadar.

Çankırı FK Teknik Direktörü Sertaç Gezer, oyuna son haftalardaki klasik 11’i ile başlamıştı.

Şevki Hoca ise klasik 11’inden bir iki oyuncuyu yedek bırakarak çıkmıştı sahaya.

Çankırı FK’da kaptan Mustafa Kayabaşı oyuna iyi başladı ve kaleye yakın oynadığında ne kadar etkili bir futbolcu olduğunu, kazandırdığı penaltı pozisyonunda gösterdi.

Canberk, her zaman olduğu gibi oyun istikrarını devam ettirdi ve 90 dakika boyunca golü kovaladı.

Nevres Demir de oynadıkça ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu bu maçta bir kez daha gösterdi.

Oyun istikrarı olan oyuncularımızdan Bülent İnönü ve Ahmet Üner de görevlerini yapan oyuncularımızdandı.

İsim isim baktığımızda, bizim takımımız kaliteli bir takım.

Sertaç Hoca’nın en büyük kâbusu bence kaliteli oyuncularımızın oyun ve maç istikrarsızlığı.

İbrahim Zeytin, Mustafa Değirmenci, Taha Arslan, Nevres Demir gibi kaliteli isimlerin bazen bir maçı tek başına alacak performans göstermeleri, bazen ise 90 dakika boyunca yokları oynamaları.

Örneğin, bu hafta kendisinden çok şey beklediğimiz ve bunu çokça bize gösteren İbrahim Zeytin’in bu hafta gösterdiği durgun performans.

Futbolcuların, Çubuk maçı sonrası yaptıkları paylaşımlarda gördüğüm kadarıyla, son maç sonrası hırslandıkları ve play-off’u bekledikleri anlaşılıyor.

Ama henüz lig bitmedi. Deplasmanda oynayacağımız Bağlum maçını da kazasız atlatıp sonra play-off’a odaklanmalıyız.

Ben, Sertaç Hoca ve öğrencilerinin play-off’ta bambaşka bir kimliğe bürünerek ilk turu kayıpsız geçeceklerine yürekten inanıyorum.

Bu arada, bu karşılaşma hiç beklenmedik bir şekilde tribünde en çok izleyicinin olduğu ve Çankırı Postası'nın dijital mecrada canlı yayın rekoru kırdığı bir müsabaka olarak da Çankırı spor tarihine adını şimdiden yazdırmış oldu.