“Şanlı Ecdadımızın Kemiklerini Sızlatmayın.”
Saadet Partisi Çankırı İl Başkanı Ömer Uzun, yabancılara toprak satışını artıran ve yeni çıkarılan kanun ile ilgili olarak bir açıklama yaptı.
Ömer Uzun’un açıklaması
Geçtiğimiz hafta hükümetimiz, yabancılara toprak satışını artıran kanunu, maalesef meclisten geçirerek yasalaştırmıştır. Merhum liderimiz Erbakan hocamız, vefatından önce toprak ayağımızın altından kayıyor, demişti. Bu sözleri hala kulaklarımızda çınlamaktadır. Çıkarılan bu yasayla şehit kanlarıyla kazanılan bu aziz vatan, haraç-mezat ve parça parça yabancıların kontrolüne geçmektedir.
Kamuoyu, Ergenekon, 28 şubat olayları ile oyalana dursun, bankalardan, karlı fabrikalardan ve stratejik bir çok tesisten sonra vatan toprakları oradan buradan parça parça satılmaya devam edilmektedir.
Topraklarımızı silahla işgal edemeyen batılı emperyalist ülkeler, ülkeyi gırtlağımıza kadar borçlandırdıktan sonra, parayla vatan topraklarını satın almaya başladılar.
Hükümet yetkilileri kanunun vehametini gizlemek için çarpıtma yoluna gidiyorlar. Kimse kimsenin toprağını zorla almayacak. Efendim satılan toprağı alanlar kendi ülkelerine mi götürecek, tapusu yabancıda olsa da satılan taşınmazlar, TC sınırları içindedir, gibi gerekçeler öne sürüyorlar.
Yetkililere şunu hatırlatmakta yarar görüyorum. 19. yüzyılın sonunda Theodor Herzl, hasta adam diye adlandırılan, dış borca saplanmış Osmanlı Döneminin Sultanı Abdulhamit Hana yüklü miktarda altın teklif ederek Filistinde toprak istedi. Getirilen teklif, o dönemdeki Osmanlıyı dış borçtan kurtarmaya yetiyor ve artıyordu.
Fakat düzenin bilincinde olan Sultan Abdulhamit Han Theodor Herzl’e tokat gibi cevap verdi: “şehit kanı ile alınan topraklar para ile satılamaz” demişti. Zaman Abdulhamit’i haklı çıkardı ve malesef ilerleyen süreçte verilen tavizler sebebiyle İslam Coğrafyasına Terör Devleti İsrail bir hançer gibi saplandı. Bugün bu topraklarda kandan, gözyaşından başka bir manzara görmüyoruz.
Bu yasanın defalarca iptal edilmesine rağmen İktidar mensupları tarafından ısrarla tekrar gündeme gelmesi ve çıkarılması çok endişe vericidir. Türkiye’nin stratejik bir çok tesisini, fabrikalarını, bankalarını, babalar gibi satan AKP’nin yabancılara toprak satışı konusunda da çok hevesli olmasını tehlikeli bir gelişme olarak değerlendirmekteyiz.
Yabancılara toprak satışını artıran bu yasa tasarısının altına imza koyan bakanlar ve onaylayan Milletvekilleri acaba kime hizmet ediyorlar. Ayrıca bu yasanın 2/B yasasından sonra gelmesi de oldukça manidardır
AKP’nin çıkarttığı bu kanun ile yabancılara toprak satışındaki mütekabiliyet ( Karşılıklılık) ilkesi kaldırılmıştır. Yani İsrail ve Ermenistan’da Türk vatandaşları toprak satın alamazken İsrail ve Ermeni vatandaşları Türkiye’den toprak satın alabileceklerdir. Dünyanın her tarafına yayılmış Yahudi zenginlerinin yoksul Filistin Araplarının topraklarını satın aldıklarını, sonra da bu topraklar üzerinde terör devleti İsrail’in kurduklarını unutmayalım.
Anadolu’nun her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanmıştır. Bu topraklar bizim için kutsaldır. Bu toprakların bedeli oldukça pahalıdır. Bu bedeli ödeyecek hiçbir maddi değer ölçüsü yoktur. AKP, şehit kanlarıyla sulanmış kutsal vatan topraklarını yabancılara satarak şehitlerimizin, Sultan Abdulhamit Han’ın ve tüm atalarımızın kemiklerini sızlatmaktadır.
Bu tasarı İsrail’in Arzı Mevud hayaline çanak tutmaktadır. İsrail devletinin Filistin topraklarında nasıl kurulduğu ve bu gün o topraklarda yaşayan Müslümanlara yapılan zulüm ve bu coğrafyadaki kaos ve kargaşa göz önünde bulundurulmalıdır.
Meclisteki bütün milletvekillerini ‘Şehit kanıyla alınan vatan toprakları parayla satılamaz’ diyen Sultan İkinci Abdulhamit Han'ı hatırlamaya davet ediyorum. Bakanlar kurulu onayına bağlı olsa da biz millet olarak hiçbir koşul ve ad altında yabancılara mülk ve toprak satışını kabul etmiyoruz.
Keser döner sap döner, bir gün olur hesap döner. Bu böyle gitmez. Milli Görüş eninde sonunda yeniden iktidara gelecek Allah’ın izniyle. Yapılan bu tahribatların hesabı bir gün mutlaka sorulacaktır.
Saadet partisi olarak çağrımızı tekrarlıyoruz. Bu yanlıştan dönün. Faizden uzak durun. Milli kaynaklarımızı harekete geçirin, AB’nin ve ABD’nin dümen suyundan kurtularak borçları ödemek için Milli Görüş gömleğini yeniden giyin.
