Çankırıspor kulübünden yapılan yazılı açıklamada şunlara yer verildi:
Çankırıspor geride bıraktığı ligin 5. haftası bitiminde elde ettiği 1 puan gerçeği neticesinden yola çıkarak yaptığı değerlendirme sonucu; boşalan teknik direktörlük koltuğuna; Hakan Yılmaz”ı getirdi.
Sezon hazırlık döneminde gerek bazı yöneticilerin, gerek şehrin önde gelen bazı bürokratlarının, gerekse küme düşme duygusallığını atlatamayan bir takım taraftarın sosyal ve psikolojik baskılarına “Değişikliğin olumlu sonuçları olabilir” mantığıyla Hocamızla yollarımızı ayırdığımız bir gerçektir.
Ancak “Bizi küme düşüren hoca takımın başında olduğu sürece bizim için Çankırıspor yok” diyenler ne acıdır ki hocanın görevde olmadığı iki koca aydır, hiçbir iyi niyet, gayret ve katkıda bulunmadıkları gibi, yıllardır bir hocadan beklenmeyen sorumluluk ve dayanışma hissiyle sırt sırta, omuz omuza vererek kulübü getirdiğimiz noktadaki fedakârlıklara bakmaksızın had ve maksatlarını aşan pek çok açıklama ve dedikoduyla Çankırıspora zarar vermişlerdir.
Kulüp yönetmek; aile yönetmek, mahalle yönetmek, şehir yönetmek ya da ülke yönetmek gibi bir şey değildir. Bilmeden, görmeden, uğraşmadan, sadece konuşarak yapılacak bir şey de değildir.”Ben yapamıyorum, o zaman o da yapmasın” Ya da SN.Vekil H.Filizin şahsıma söylediği gibi “Senin kulüp başkanlığında ne karın var bir türlü anlayamıyorum. Neden yapıyorsun bu işi” dediği gibi bir şeyde değildir.
Heleki içinde günü kurtarıp, hazır parayı sadece futbolcuyu memnun etmek için harcamayıp, her şeyi göze alarak; şehrinin geleceği için yatırım yapıyorsan
Ve sonunda “Bu şehirde kimsenin yapamadığını Sevda Başkan yapar” diyorsa insanlar doğru yoldasın demektir.
Çankırıspor tüm bu yapılmayanları yaparken, şimdiye kadar olmayanları oldururken hocası hep Kulübün yanındaydı.
Hiç küsüp antremana çıkmamazlık yapmadı,
Hiç küsüp telefona açmamazlıkta yapmadı,
Hiç kendi menfaati için siyasilere hoş görünmek için Çankırıspora söz verip sözünden caymadı, arka kapılardan kaçmadı,
Çankırısporun zor durumundan keyif almadı,
Antreman malzemelerini çalan personele, kulübü zarara uğratan kim varsa, çalışana, siyasiye kimseye lafını esirgemedi,
Kısaca bazılarının anlam veremediği kadar çok ÇANKIRISPORlu oldu.
İşte bu noktada gördüğümüz gerçek doğrultusunda; Hakan Hocayla yaptığımız uzun ve ısrarlı görüşmeler neticesinde yıllardır birlikte emek verdiğimiz, ağır bedeller ödediğimiz Kulübün kendisine ihtiyacı olduğu, ciddi bir sportif başarının kalıcı temellerini oluşturduğumuz her şeyin anlam kazanabilmesi için geri dönmesi gerektiğini kendisine izah ederek, göreve dönmesini rica ettik.
Her zaman ki gibi üzerine düşen sorumluluk ve hassasiyetle bize dönüş yaptığı için kendisine teşekkür ederiz.
Bu saatten sonra “ÇANKIRISPORU SEVEN ve SAMİMİ OLAN HERKES” sadece BAŞARIYA odaklanmalı.
Emeğin sahibi Allah tır.Hak ettiğimiz güzel günlere mutlaka ulaşacağız.
Başarıyı umut eden herkes;Gayretullaha inanıyorsa gönlüne şüphe düşmemeli.
İnanmayanlar mı…?
Onların işi her yerde zor.