Sıla bebek dedesinin soyadı ile defnedildi Sıla bebek dedesinin soyadı ile defnedildi

Adana’da apartmanda çıkan kavgada vurulduktan sonra felç kalan apartman görevlisinin 12 milyon TL tazminat kazanmasının ardından avukatı İsa Ayanoğlu, müvekkiliyle ilgili herhangi bir taciz soruşturması olmadığını belirterek, “Müvekkilim para isteyince mi tacizci oldu” dedi. Ayanoğlu, karşı tarafın davranışının ardından değer kaybını telafi etmek adına bir munzam zarar talebinde bulunacaklarını da söyledi.

Olay, 29 Kasım 2019 tarihinde Seyhan ilçesine bağlı 2000 Evler Mahallesi’ndeki bir sitede meydana gelmişti. İddiaya göre, sitedeki bir dairede oturan Caner Şahin, apartman görevlisi Rıdvan Uçar’ı eşine sözlü tacizde bulunduğu gerekçesiyle silahla vurmuştu. Ağır yaralanan Uçar, hastanede tedavi altına alınmış ve felç kalmıştı. Rıdvan Uçar, avukatı aracılığıyla sitede çalıştığı sırada vurulup felç kaldığı için bunun bir iş kazası olduğunu iddia ederek tazminat davası açtı. Mahkeme ise siteyi 12 milyon TL tazminat ödemeye mahkum etti. Site sakinleri de gazetecilere açıklamalarda bulunarak ’iki kişinin taciz nedeniyle ettiği kavganın cezasının kendilerini kesildiğini’ ifade ederek karara itiraz etmişlerdi.

“İşverenin kusursuz sorumluluğu ilkesini bilmiyorlar”

Bunun ardından Rıdvan Uçar’ın avukatı İsa Ayanoğlu da açıklamalarda bulunarak olayın çarpıtıldığını ortada bir tacizin olmadığını söyledi. Avukat Ayanoğlu, kararın yakın zamanda çıkıp icraya konulduğu için ve site sakinleri bu parayı ödememek adına çok ciddi bir karşı duruş gösterdikleri için gündeme geldiğini belirterek, “Bu tür kararlar her gün yüzlerce çıkıyor ve icraya konuluyor. Aslında rutin bir işlem. Vatandaş ‘işverenin kusursuz sorumluluğu’ ilkesini bilmiyor. Karardan sonra durumu anlamak için buraya da geldiler. Biz bunu izah ettik onlara. Gayet de anladıklarını düşünüyorum. Fakat ondan sonra tekrar bir tepki gösterdiler. Biz neden bu parayı ödüyoruz? ’Başkasının kusuru, bizim kusurumuz yok’ şeklinde tepki gösterdiler. Bu doğru değil. Çünkü kanundan kaynaklanan bir sorumluluk yüklenmiş. Yani bir işverenin iş yerinde iş icra edildiği sırada iş yeriyle bağlantılı olarak meydana gelen bir kazada iş yeriyle bağlantısız olsa bile yargıtay iş kazası sayıyor. Kazada tanım olarak iş kazası diyoruz biz buna. Bundan sonra kusur kime ait olursa olsun onların yanında işverenle kusursuz sorumluluk ilkesi gereği sorumlu tutuluyor” dedi.

“Yalanlarla, iftiralarla ortaya dökülmenin bir manası yok”

Müvekkilinin 3 tane omuriliğine isabet etmiş mermi olduğunu ifade eden Ayanoğlu, “5 yıldır yatalak başkasının bakımına muhtaç. Adli tıp raporuna göre de yüzde 100 iş ve güçten mahrum kalmış durumda. Çalışma gücünü kaybetmiş durumda. Şimdi yüzde 100 malul olan bir insana ortaya çıkan tazminat miktarı da aşağı yukarı 7-8 milyon lira civarında çıktı. Yani 5 yıl önceki hesaba göre bu böyle. Dolayısıyla o tarihten bu yana da işleyen faiz, yasal, yargı masrafları, icra harçları, avukatlık ücreti vesaire. Aşağı yukarı 12-13 milyon lira civarında bir rakama ulaştı. Bugün itibarıyla bir davadan 12-13 milyon lira tazminat ödenecek şeklinde bir şey söylendiğinde insanlar hayretle karşılayabiliyorlar ama olayın bir de diğer tarafı var. Bu çocuğun eline atıyorum 8-9 milyon lira para geçeceğini düşünelim. Yani 5 yıldır yatalaksınız ve ömrünüzün geri kalanında yatalak vaziyette geçireceksiniz. Hangisini tercih ederdiniz? Yazıktır ya insan para ödememek için 60’şar bin lira para düşüyor. Daire başına 60 bin TL para ödemek için sokağa çıkıp bu kadar insan ’biz para ödemek istemiyoruz, bu adam tacizci’ diye 5 sene sonra çıkıp yalanlarla, iftiralarla ortaya dökülmenin bir manası yok” diye konuştu.

“Müvekkilim para isteyince mi tacizci oldu?”

Ayanoğlu, müvekkili Rıdvan Uçar ile ilgili taciz soruşturması, tacizle ilgili şüpheli olarak verdiği bir ifade veya tacizle ilgili bir dosyasının olmadığının altını çizerek, “Tacizle ilgili bir şeyi yok. Bu taciz iddiası nereden çıktı biliyor musunuz? Bu Rıdvan Uçar’a karşı kasten öldürme suçunu işleyen fail savunmasında kendisini güçlendirmek için yaptığı savunmanın içindeki bir cümleyi cımbızlayıp işte ’nişanlıma laf söylemiş, ters bakmış’ şeklindeki bir cümle. İlk başta böyle, daha sonra evrimleştirerek işte sarkıntı yapmışa kadar uzatmış orada. Çünkü savunmasını genişleterek indirim almaya çalışıyor. Siz onları alıp 5 yıl sonra kaybettiğiniz davada tazminat ödememe gerekçesi olarak sokaklarda bangır bangır bağıramazsınız ya. Bu suçtur. Bu insanlar kameraların önüne geçip ’tacizci bizden para istiyor’ şeklinde konuşuyor. Para isteyince mi tacizci oldu? Yani 5 yıl sonra mı tacizci oldu? En azından enflasyon karşısındaki değer kaybını telafi etmek adına bir munzam zarar talebinde bulunabilir şeklinde bir karar verildi. Biz bununla ilgili bir çalışma yapıyoruz bunu da talep edeceğiz. Esasen biz bunu talep etmeyi düşünmüyorduk müvekkilim de açıkçası bununla ilgili bir talebi başlarda yoktu. Ama tavrı görünce talepte bulunmaya karar verdik” ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha