Ercan Şeker /Çankırı Postası Özel: Çankırı’nın tarihi ve kültürel güzelliklerinin yerli ve yabancı ziyaretçilere tanıtılması amacıyla başlatılacak Turistik Tuz Ekspresi, 18 Mayıs’ta ilk seferine çıkıyor.

Sefere günler kala Çankırı esnafı, ziyaretçilere özel olarak menülerine Çankırı takım yemeklerini koydu.

Sosyal medyada sponsorlu içerikler hazırlayan bazı restoran ve kafeler menülerini tanıtmaya başladı. Şehirde hazırlıklar hız kesmeden devam ediyor.

Turistik Tuz Ekspresinin ilk seferi ise 18 Mayıs 2024 Cumartesi günü Ankara Gar’ından saat 07.50’de başlayacak. Keyifli bir yolculuğun ardından Çankırı’nın tarih kokan sokakları, büyüleyici yer altı tuz şehri, butik müzeleri ve yöresel lezzetleriyle yolcular geçmişe götürülecek. Yaklaşık 250 yolcu kapasitesine sahip turistik tren, Çankırı programını tamamladıktan sonra aynı gün saat 19.40’ta Ankara’ya geri dönecek.

6 Şubat 1931 yılında Irmak –Filyos Demiryolu hattının Çankırı’ya ulaşması ile birlikte Çankırı Demiryolu ulaşımı ile tanışmıştı. Genç Cumhuriyetin Ereğli havzasında yer alan kömürü, ısınma, ulaşım, yeni kurulan fabrika ve sanayinin enerji ihtiyacını karşılaması açısından bütün yurda hızlı bir şekilde ulaştırması büyük önem taşıyordu. Demiryolu’nun şube hattı olarak inşasına karar verilmesi ve 1935 yılında bütün hattın devreye girmesi ile birlikte bölge yeni fabrikalar ve kalkınma hamlesi ile karşılaşmıştı.

O yıllarda ulaşımın zor olması nedeni ile insanları mecbur kalmadıkça seyahat etme imkanlarından yoksundu. Demiryolunun gelmesi ile birlikte Ankara Çankırı arasından Tenezzüh (eğlence gezmesi) adı verilen trenler günü birlik Ankara’dan Çankırı’ya yolcu taşımaya başladı. Anakaralılar Çankırı bostanlarında yetişen taze ve ucuz sebze ve meyvelerin yansıra, et ihtiyacını da görüyordu. Yine Çankırı’nın karaköprü, feslikan mevkilerde yeşillikler içerisinde insanlar piknik yaparak stres atıyorlardı. Tenezzüh adı verilen trenlerin ilk sefer tarihi ise 8 Haziran 1934 Cuma günü gerçekleşmişti.

Çankırı’ya ilk gelen “Tenezzüh Treni” ile ilgili Ahmet Talat Onay’ın çıkarttığı Duygu Gazetesi’nde “birinci partide, aralarında İzmir, Kütahya, Antalya gibi uzak yerlerden 880’den fazla yolcu geldiği” yazılmaktadır.

Dönemin heyecanı haberlere böyle yansımıştı: 

“Dünkü Cuma günü şafakla beraber uyanan Çankırılılar, akın akın Pazar yerlerine koşuyor; herkesin elinde bir sepet gelecek misafirlere karşı hazır olmak üzere nevalelerini tedarik ediyordu. Akşamdan alınan haberleri, sabahki duyumlar teyit ediyordu. Son habere göre, Ankara’dan 25’er vagonlu, yarım saat arayla iki lokomotifin hareket ettiği şeklinde idi.”

Bu haberi alan ilgili kuruluşlar, hazırlık yapmaktadırlar. Kahvehaneler çalgılarını düzeltiyor, oturaklarını artırıyor. Caddeler ve sokaklar, bir gün önce temizlenmiş ve sulanmıştır. Saat 12’de kamyonlar ve arabalar, 4000’e yakın halk kitlesi misafirleri karşılamak üzere istasyonu doldurmuştur.

- “Geliyorlarrr !” bağırtıları arasında ilk lokomotif istasyona giriyor.

“Candan kopup gelen bir sevgi ile maşukuna kavuşmak isteyen bahtiyar âşıklar gibi, Çankırılılar da aziz yolcularını kucaklamak için vagonlara hücum ediyor.”

Birinci partide, aralarında İzmir, Kütahya, Antalya gibi uzak yerlerden 880’den fazla yolcu indi. 4-5 bin kişilik insan dalgası birbirine kavuşuyor. İlk kargaşa ve gürültülü ortam samimi kucaklaşmalar ve el sıkışmalara dönüşüyor.

Giriş ücreti 500 TL olan Kastro Plajı’nda ’hizmet eksikliği’ tepkisi Giriş ücreti 500 TL olan Kastro Plajı’nda ’hizmet eksikliği’ tepkisi

- Buyurun, bize gidelim!

Kimi arabalarla, kimi kamyonlarla yola düşüyor… Havuz başlarına, serin yeşilliklere ulaştırılıyor. Vagonların paket istifini andıran sıkışıklığından kurtulanlara soğuk sular, ayranlar ve gazozlar ikram ediliyordu. Yarım saat sonra gelen ikinci kafile de aynı yerlere intikal ediyor, Çankırı o gün 1500 civarında misafiri ağırlıyordu. 

 “1500’den fazla misafiri ağuşuna alan Çankırı’nın bol sularına, yeşilliklerine bayılan misafirler bahçelere dağıtıldı. Yeşillikler arsında yorgunluklarını atanlar: “Çankırı’yı görmek, dünyada cennet görmektir!” diye birbirlerini kutluyorlardı. En kalabalık misafir gurubu, Çankırı’ya beş kilometre mesafedeki Kembaha, Kirazlıdere suları civarında bulunuyordu.”

Editör: Ercan Şeker