Çankırı’da Osmanlı’dan günümüze uzanan köklü kültürü ile öne çıkan Çerkeş ilçesi, kendine özgü kimliği ile öne çıkan asırlık konaklarını restore ederek turizm hamlesini başlattı.

Osmanlı-Türk mimarisinin tüm özelliklerini taşıyan ve tüm Çerkeş sathında varolan Çerkeş konakları, 1944 Gerede-Bolu depreminde büyük yıkım yaşamış, günümüzde ancak birkaç tanesi ayakta kalabilmişti. Son günlerde metruk halde bulunan asırlık konaklar birer birer restore edilerek ayağa kaldırılıyor.

Çankırı İl Özel İdaresi tarafından satın alınarak turizme kazandırılan Fişek Ali Konağı’ndan sonra Mustafa Karaoğlanoğ’lu tarafından restore edilen Doğdu Konağı, Çerkeş Belediyesi tarafından satın alınan Işıklar Konağı Çerkeş’te son günlerde yaşanan değişimin ilk habercilerinden birisi.

Doğdu Konağı’nın restorasyon çalışmasında sona geldiklerini ve %90 oranında çalışmayı tamamladıklarını açıklayan müteahhit Mustafa Karaoğlanoğlu, “Yapılan bu tadilat ve tamiratların maksadı tabi ki Çerkeş'in tarihi dokusunu korumak ve ön plana çıkarmak, ilçemizi güzelleştirmektir. Bu binaya yaptığımız harcama ile çok rahat yeni bir bina yapabilirdik. Yoldan geçenlerin çoğunluğu da böyle düşünüyor. Önemli olan tarihle bağlarımızı koparmadan Çerkeş'e sahip çıkmak proje üretmek.” dedi.

“Yıktığımız eski Ziraat Bankası binamızı, Tekel binamızı, o güzelim postanemizi geri getirmek mümkün mü?” diye soran Karaoğlanoğlu yetkilileri uyararak ” Boya çayının üstü kapatılması düşünülürken, buraya proje üretilirken yetkililerden tek arzum Çerkeş'le bütünleşmiş Çerkeş'in dokusunu bozmasınlar. Bizim ecdadımızla ve ecdadımızın hatıraları ile bağlarımızı koparmasınlar!” dedi.

 

Evliya Çelebinin Seyahatname adlı kitabında yer verdiği Çerkeş Halvetiyye Tarikatının Şa’baniyye kolu Pir-i Sanii’si (ikinci piri) Piri Sani hazretlerinin türbesine de ev sahipliği yapıyor.  

 Foto galeriye git

Vikipedia’ya göre Çerkeş evlerinin özellikleri ise şöyle:

Çerkeş evlerinin su basmanı, çoğunlukla kesme taştan, duvarları ise ahşap çatkı arası kerpiç dolgu olarak yapılmıştır. Çatılar mahallinde imal edilen oluklu kiremitlerle kaplanmıştır.

 

Bu evler genelde iki katlıdır, ilk kat ara kattır ve kışlık olarak kullanılmaktadır. Günlük hayatın geçtiği yer olan bu kat, yeme-içme ve oturma için kullanılır. Yazlık olarak düşünülen ikinci katlarda her evin bir baş odası vardır. Bu odalar diğerlerine göre daha geniş olup, ahşap işleme tekniğinin en güzel örnekleri ile donatılmıştır. Baş odalarda, birinci katın üzerine çıkma yapılarak oluşturulan ve 'şahniş' adı verilen çıkıntılar bulunur. Baş odaların tavanları göbekli ve çoğu kök boyalarla bezenmiştir.

 

Diğer odalar da oturmak için sedir veya 'peyke' denilen ahşap divanlar ile yatak, yorgan koymak için 'yüklük' adı verilen ahşap gömme dolaplar bulunur. Ayrıca 'abdestlik' denilen, el, yüz yıkama ve yıkanmak için kullanılan bir bölüm mevcuttur. Bu odaların en önemli yeri ocaklığı olup, kenarlarında lamba, mum koymak için kullanılan 'şinanay' adı verilen yerler ile 'gözgere' denilen ahşaptan yapılmış küçük gözler bulunur. Ocağın üstünde 'bacakaşı' denilen ve üzerine ufak tefek eşya konulmasına yarayan bir çıkma vardır.

Foto galeriye git

Editör: Haber Merkezi