Komşu Çorum’da AK Parti ve MHP’nin sergilediği uyum ve iş birliği örneği, Çankırı için ders niteliğinde. Bizde ise hâlâ küçük hesapların, kişisel egoların ve çekişmelerin gölgesinde kaybolan bir şehir manzarası var.

Geçtiğimiz günlerde Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, AK Parti İl Başkanı Av. Yakup Alar ve Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Mehmet İhsan Çıplak ile birlikte Çankırı’da bir dizi ziyaret gerçekleştirdi.

Komşu ilimizin kimilerine göre “altı üstü bir ziyaret” olarak düşünebileceği bu fotoğraf kareleri, bende derin yansımalar bıraktı.

Cankiri Birlik Rüzgari H

Çankırı’da yaşanan siyasi birliktesizlik, çocukça davranışlar ve egolar gözümüzün önünde cereyan ederken “Çorumlu’nun yaptığını Çankırılı neden yapamıyor?” sorusunu sormak istiyorum.

Uzun yıllardır sahada gazetecilik yapan bir isim olarak, Çankırı’da Cumhur İttifakı paydaşları arasında yaşanan çekişmenin artık şehre zarar verecek boyutlara geldiğini söyleyebilirim.

Seçimler bitti ama iki parti arasındaki perde arkasında süren seçim yarışı bitmedi. Açılışlarda, törenlerde, yapılan hizmetleri bile paylaşamama noktasına gelindi.

“Sen yaptın, ben yaptım. Teşekkür ettin, etmedin; davet ettin, etmedin” gibi birçok sebeple süren çekişme gün geçtikçe derinleşerek devam ediyor.

MHP’li belediyelerin programlarında AK Partili üst düzey temsilciler olmazken, AK Partililerin programlarında da MHP’li kanadın olmaması dikkat çekiyor.

Vatandaşlar, şehrin sandalyesini bölüşen ittifakın milletvekillerini görememekten, iletişim kuramamaktan yakınıyor.

Halkın dilinde “Vekili olmayan şehir: Çankırı” sözü adeta bir slogana dönüşmüş durumda.

Çorum ise MHP ve AK Parti’nin birlikte hareket ettiği, ittifakın ruhunu yansıtan bir performans sergiliyor. Kamuoyu önünde de samimiymiş gibi kimse rol kesmiyor.

Hatta Çorum’un ali menfaatleri söz konusu olduğunda CHP’siyle birlikte bütün partiler bir araya gelip yukarıya baskı kurabiliyor.

Geçmişte yaşanan parti içi entrika ve çekişmelerde kalmamış.

Komşu Çorum, ekonomisi ve nüfusu ile katlanarak büyümeye devam ediyor.

Çankırı’nın artık söylemekten utandığım, yazmaktan bıktığım ana bağlantı yolları hâlâ sathi kaplama.

Bu şekilde ilerlemeye devam ederse Orta–Şabanözü–Çubuk karayolunun bitirilebilmesi uzun yıllar alacak gibi görünüyor.

Kültür merkezi olmayınca insanlar program yapacak nitelikte salon bulamıyor.

Derme çatma bir okul binasına sıkıştırılmış, kütüphanesiz bir şehir konumunda.

Bir zamanlar “Senin yaptığını Çorumlu yapamaz.” sözüyle anılan şehirden, tersine bir PR çalışmasıyla “Çorumlu’nun yaptığını kimse yapamaz.” noktasına gelindi.

“Çorumlu’nun yaptığını Çankırılı da yapar, yapmalıdır.” diyelim ve sözü kapatalım.

Makamlar, mevkiler gelip geçer. Tarih, devlet vakarı ve duruşunu sergileyenleri iyi hatırlar.

Kurumsallığı ve devletçiliği yok edenler ise kötü anılmaya mahkûm olacaktır.

Önemli olan, şu gök kubbede hoş bir seda bırakmak olmalıdır.