Çankırı Müzesi bugünkü haliyle alkışı hak ediyor. Müzeye emeği geçenleri tebrik ediyorum. “Çankırı Ankara yolu güzergâhına sağlı sollu tanıtım amaçlı konulan Müze tabelaları çok küçük kalmış...” notuyla, Müze binamızın kısa tarihçesini verelim:

Kör Efe adıyla bilinen İsmail Kalfa tarafından 1903 -1905 yılları arasında inşa edilen yapı, 1985 yılına kadar Çankırı Vilayet binası, bu tarihten 2012 yılına kadar da Çankırı Adliyesi olarak hizmet vermiştir. Tarihi yapı 2012 yılında Çankırı Valiliğince yeni müze binası olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tahsis edilmiştir. Bu kapsamda 2014 yılı Ocak ayında başlayan restorasyon çalışmaları 2016 yılında tamamlanmıştır.

Çankırı Müzesi’nin ilk adımları eski Halk Eğitim Başkanı Şükrü Dölen ve Milli Eğitim müfettişleri tarafından çevreden toplanmış 116 parçalık eserle atılmıştır. Bu eserlerin korunması ve sergilenmesi için bir müzeye ihtiyaç duyulmuş, 16 Mayıs 1972 yılında M. Ziya Kaleli tarafından Halk Eğitim binasının alt katında mevcut koleksiyon sergilenmiş ve böylece Çankırı’nın ilk Arkeoloji ve Etnografya Müzesi faaliyete geçirilmiştir.

Çalışmalarını 1976 yılına kadar bu binada yürüten Müze, Halk Eğitim binasının yıkılıp yerine 100. Yıl Kültür Merkezi yapılması nedeniyle Çankırı Lisesi’nin bir sınıfı depo haline getirilmiş ve müzenin büro faaliyetleri geçici olarak burada yürütülmüştür.

100. Yıl Kültür Merkezi’nin yapımı tamamlanınca müze, Kültür Merkezi’nin ikinci katına taşınarak 23 Ağustos 1981 tarihinde ziyarete açılmıştır.

İNANDIK VAZOSU

Dünyada düz yüzey üzerine kabartma tekniğiyle yapılmış ilk eser olma özelliğine sahip "İnandık Vazosu" Çankırı’nın 22 km. güneyindeki İnandıktepe (Hanhana) Hitit tapınağında 1966 -1967 yıllarında yapılan kazılarda ortaya çıkartılmıştır. Çarkta yapılarak, koyu kırmızı renkte astarlanıp perdahlanan İnandık Vazosunun yüksekliği 82 cm, çapı 43 cm’dir.

Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenen İnandık Vazosu müzenin en önemli ve en çarpıcı parçalarından biridir...

GELELİM SADETE…

Ankara’da bulunan Anadolu Medeniyetleri Müzesine defalarca gitmeme rağmen, İnandık Vazosu ile ilgili yanlış bir bilgi paylaşmamak adına yeni bir ziyarette bulundum.

Müzenin girişinde “Anadolu Medeniyetleri Müzesindeki tarihi parçaların getirildiği illerin yazılı olduğu” bir harita var. Bu haritayı uzun uzun inceledim…

Maalesef Çankırı ismi yok!

Ben mi görmüyorum, şüphesiyle fotoğraflayıp tekrar tekrar baktım, evet yok…

İnandık Vazosunun teşhir edildiği kaide üzerinde de Çankırı ibaresi yok!

İnandık; sanki özerk bir bölgeymiş gibi, ısrarla Çankırı adıyla birlikte zikredilmiyor….

İnandık vazosunun başında bekleyerek, vazoyu inceleyen 10 farklı müze ziyaretçisine “İnandık neresi?” diye sordum. 6’sı “Çorum” derken, 4’ü de “bilemiyorum” cevabını verdi. Yani yine Çankırı’nın adını hiç anan olmadı.

Kimi çokbilmişler diyor ya: İnandık Vazosunun Ankara Anadolu Medeniyetlerinde sergilenmesi, Çankırı’mız için daha büyük bir tanıtım sağlıyor…

Külliyen yalan! Böyle bir şey asla söz konusu değil! Çünkü Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Çankırı’yı yok sayıyor!

Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenen en önemli tarihi eserlerden biri olan İnandık Vazosu, ne yazık ki ait olduğu Çankırı adıyla yan yana getirilmiyor.

Yeri gelmişken belirteyim; 1992 de PTT’nin çıkardığı İnandık Vazosu konulu pulda da Çankırı ibaresi yer almıyor.

Sözün özü: Çankırı topraklarından çıkarıldığı halde “İnandık” adı vurgulanıyor fakat Çankırı şehri yok sayılıyor…

İnandık Vazosuna ne kadar methiyeler düzsek te, yüzlerce imitasyonunu yapıp Çankırı'nın 4 bir tarafına koysak ta hiç bir kıymeti yok…

Olması gereken şudur: Çankırı’ya ait olan ancak Çankırı’dan alınarak Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesine götürülen İnandık Vazomuz, "bugünkü haliyle yeterli korunma donanımına sahip Çankırı Müzemize" iade edilmelidir.

"Resmi prosedür her ne ise" İnandık Vazosunun Çankırı’ya iadesi sağlanmalı ve Çankırı Müzemizde sergilenmelidir.

Bu konuda Çankırı Kültür ve Turizm Müdürlüğümüzü girişimde bulunmaya davet ediyoruz…