Çankırı Belediyespor ile Bozöyük Spor karşılaşması öncesinde protokol trübününde Kulüp Başkanı Sevda Karaali ve Milli Takım Kent Antrenörü Fahri Aytaç arasında yaşanan gerginlik gündeme damgasını vurdu.
Yaşanan bu olayın taraflarından olan Türkiye Futbol Federasyonu Milli Takımlar Kent Antrenörü Fahri Aytaç konuyla ilgili basın açıklaması yaptı.
Fahri Aytaç'ın yaptığı açıklama şu şekilde;
"Öncelikle yaşanan bu tatsız olaydan dolayı üzgün olduğumu ve ve bu yersiz tartışma için Çankırı Belediye Spor Kulübü Başkanı Sevda Karaali' yi kınayarak sözlerime başlamak istiyorum.
Ailece görüştüğüm, çok değerli abim, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Milli Takımlar Teknik Sorumlusu aynı zamanda Adana TÜFAD Başakanı Ali Hoşfikirer hocamın kardeşi olan; gene seneler öncesinden tanıştığım, fikir alışverişinde bulunduğumuz çok değerli abim, meslektaşım, Adana Demir Sporda görev yapan Cengiz Hoşfikirer Hocam, Bozöyük Sporun Ekstra Play-Off müsabakalarında muhtemel rakiplerinden olabileceği düşüncesi ile maç analizi için ilimize gelmiştir. Gelmeden önce hem Ali hocam hem de Cengiz hocam beni aramışlardır. Müsabakadan önce hocamla buluştuk ve gerekli misafirperverliğimizi yaparak müsabakayı izlemek üzere stada gelerek yerimize oturduk. Bir süre sonra maç henüz başlamadan Sevda Hanım ve Erdoğan Bey yanımıza geldiler. Sevda hanım ‘’hoş geldiniz hocam’’ diyerek kendisini tanıttı. Cengiz Hocanın kendi misafirleri olduğunu ve benim kulüple hiç bir bağım olmadığını ve bana dönerek kulübü mahkemeye verdiğimi söyleyerek bu nedenle birkaç koltuk yanda bulunan yeri göstererek Cengiz Hocanın orada oturmasını istedi. Cengiz hocanın ‘’Fahri hoca benim dostum daha önceden ailece tanışıyoruz’’ demesine rağmen aynı sözlerinde ısrar etti.Bunun üzerine ben de yaptığının çok ayıp olduğunu, ilimizdeki bir misafire bu şekilde davranılmayacağını anlatmaya çalıştım.
Devreye Erdoğan Karaali girdi. Kardeşini göndererek benim yanıma oturdu. Tehditvari bir şekilde gerginlik çıkartmamamı ve sesimi yükseltmememi söyleyerek beni meslektaşımın yanında küçük düşürmeye çalıştı. Bütün bunlar olurken ben üslubumu bozmadan, bir spor adamına yakışır şekilde yaptıklarının ilimiz adına çok yanlış olduğunu söylemeye devam ettim. Bu esnada arkadan kendini bilmez bir kişi yanıma gelerek Sevda Hanımın başkan olduğunu ve güvenlik çağırıp beni stadtan attırabileceğini söylemesi gerginliği artırdı. Bu olaylar yaşanırken Cengiz hocam ortamı sakinleştirmeye çalıştı.
Olaylar bu şekilde sürüp giderken Gençlik Spor İl Müdürümüz, çok değer verdiğim Gürhan Yıldız olaya müdahale etti ve benden Şenol Hocanın yanına geçmemi rica etti. Gene üslubumu bozmadan kalktım, yerimi değiştirdim ve kimseden çekindiğim için değil sadece bu yersiz tartışmanın daha da büyümesini istemedim. Devre arasında görüştüğüm Cengiz Hocam olaylar karşısında çok üzüldüğünü, yapılanların şık olmadığını söyledi. İşim gereği stadtan ayrılmam gerektiğini söyledim. Kendisini bir sporcumla, kendi arabamla maç sonunda terminale bıraktırdım.
Protokol kısmından maç izlemem konusunda Kulüp Başkanı Sevda Karaali herhangi bir karar alamayacağını, Profesyonel antrenör olmam ve aynı zamanda Milli Takım Kent Antrenörü olmam orada müsabaka izlemem için yeterli olduğunu düşünmekteyim. Tabii ki bu olayların arkasında sonuna kadar alın terim olan alacaklarım için kanuni yollara başvurmam, sonucunda bu alacakları tahsil etmem vardır.
Öncelikle Çankırımızda misafir olarak bulunan Cengiz hocamdan, onun nezdinde Ali Hoşfikirer hocamdan ve Adana Demir Spor camiasından şahsım adına özür diliyorum. Bu olayları gerçekleştiren Sevda Karaali ve Erdoğan Karaali'yi kınıyorum. Bu olayın altında yatan ve 2 yıllık hizmetim karşılığı alacaklarım için tüm iyi niyetli görüşmelerde ve fedakarlıklarda bulunmama rağmen bana alacaklarıma karşın hukuki işlemlere başlayabileceğimi, karşılığında hiçbir şey alamayacağımı söyleyen yönetim karşısında tüm alacaklarımı tahsil ettim. Maalesef bu Sevda hanım ve ekibini rahatsız etmiş olmalı ki kulüp için yapması gereken bir sürü güzel iş varken küçülerek böyle gereksiz bir tartışma yaratarak ilimizi zan altında bırakmışlardır. Bu durumu esefle karşılıyorum.
Sayın Karaali Sahada alt yapıdan yetiştirdiğimiz yedi tane pırıl pırıl oyuncu olduğunu unutmaktadır. Ben ve arkadaşlarım çocuklarımızın, bu gün sahada oynayacak konuma gelmelerindeki süreçte yaşadığımız zorlukları ve sıkıntıları çok iyi biliyoruz. Kişisel alacaklarım için yasal yollara başvurmuş olmam bu çabayı hiç eksiltmedi.
Sonuç olarak benim Çankırı Belediye Sporda görev yapmadığımı tüm Çankırılılar gibi Cengiz hocam da bilmektedir. Kulüple maddi ve hukuki bağımın kopmuş olması, Cengiz Hocamla ve değer verdiğim diğer güzel insanlarla bağımın kopmasına engel değildir. Sevda hanım ve ekibinin Çankırı Belediye Spor Kulübünde görev yaptığı sürece o camiada bulunmam söz konusu dahi olmayacaktır. Beni yakından tanıyanların bildiği üzere hedeflerim büyüktür. Sadece ben ve benim gibi olan antrenör arkadaşlarımdan bir şekilde verim alınması gerekirken yaşanılanlar beni son derece üzmüştür. Bu olayların Adana'da, ilimiz aleyhine anılmamasını ümit ediyorum. Herkesin yaptığı ile sorumlu olduğunu tekrar ediyor, takdiri tüm sporsever halkımıza ve Çankırı kamuoyuna sunuyorum.’’