Hafta sonu Kızılcahamam deplasmanında ikinci yarı değiştirilen daha doğrusu değiştirilemeyen formasıyla olay olan ve “2. Forma Rezaleti” başlığıyla verdiğimiz habere Sevda Karaali’den traji bir komik açıklama geldi.
Takımın basına verilen listesinde Teknik Direktör, T.F.F’ye sunulan listede Takım Antrenörü olarak gözüken hocası Hakan Yılmaz’la birlikte basın mensuplarının karşısına geçen Sevda Karaali, Çankırı Postası’nın gündeme getirdiği “2.Forma Rezaleti” haberimize açıklık getirdi.
Çankırı Bültenin de yer alan habere göre 2 Lig takımları arasında malzeme konusunda oldukça zengin olduklarını vurgulayan Karaali, “Biz 7 farklı forması olan bir takımız. Devre arasında forma değiştirmek istedik. Şort ve çorapların değiştirilmesi uzun zaman aldığı için çocuklar değiştirmek istemedi” dedi.
Ben ömrü hayatımda böyle bir açıklama ne gördüm ne de işittim;
Karaali’nin bu özrü kabahatinden de büyük açıklamasına göre kışın soğuğunda Erzurum deplasmanına kısa kollu formayla çıkılmasının suçlusu da futbolcular olsa gerek.
Yedi farklı formasını giydirmeyi beceremeyen kulüpten böylesi saçma sapan bir açıklama geldiğine göre, futbolcu keyfine göre takılıp sahaya çıkabiliyor. Onlar için rüküş olup olmamak hiç umurlarında değil…
Takımda formaları değiştirip değiştirmemeye futbolcular ne zamandan beri karar veriyor? Üstelik takımın yedi çeşit formasının olması, adam akıllı formayı giydiremedikten sonra bir anlam ifade ediyor mu?
Amatör bir takımda beş yıl top koşturmuş biri olarak söylemeliyim ki, hiçbir futbolcu devre arasında ıslak formalarla sahaya tekrar çıkmak istemez. Bu futbola, elle oynanması gibi bir anlam yüklemekle eş değer bir savunma olur.
Benim Hakan Hocaya önerilerim olacak;
Devre arasında her kulübün becerdiği forma değiştirmeyi bile eline yüzüne bulaştıran, zamanı iyi kullanamayan Çankırıspor takımına bundan sonraki antrenmanlarında forma çıkartıp giyebilme çalışmasını da eklemeli. Çünkü zaman tasarrufu için tekrar ıslak şort ve tozluklarıyla sahaya çıkan takımın buna ihtiyacı var.
Futbolcuları renkten renge, kılıktan kılığa sokup palyaço gibi giydirerek sahaya sürmek tam bir rezalet ve komiklikten ötesi her fırsatta ‘Çankırı’nın adını karalıyorsunuz’ diye basına çıkışan Karaali ve ekibinin Çankırı’nın imajına vurduğu bir darbedir. Bunun ‘futbolcular böyle istedi’ diye bir savunması olamaz.
Suçu futbolcuların üzerine atıp olaydan sıyrılmayı marifet sayan Karaali’nin bu açıklaması Türkiye’nin başka bir yerinde olay olur, gündem olur ama maalesef bir "Anadolujet" biletine tav olan bizim yerel gazetelerimizin hiç birinde tek satır dahi yer almaz. Bir kısım internet gazeteleri de olmasa kimse görmez.
Birilerinin acilen Çankırıspor yöneticilerine, spor yöneticiliğini öğretmesi lazım.
Hiç kusura bakma Sevda Karaali, ‘Profesyonel Liglerin İlk Kadın Kulüp Başkanı’ olarak tarihe geçemedin. ‘Tek Kadın Kulüp Başkanı’ olarak da tarihe geçemedin. Ancak, ‘Devre Arasında Formasını Adam Akıllı Değiştirmeyen Takımın Kulüp Başkanı’ olarak tarihe geçmiş durumdasın.
Şimdi Çankırı’nın adını kim kötüye çıkartıyor bu sorunun cevabını okuyucu versin?
Beceriksizlikleri haber yapan basın mensupları mı?
Kendi rızalarıyla sahaya rüküş çıkmayı isteyen Futbolcular mı?
Federasyona ayrı, basına ayrı liste vererek kamuoyunu yanlış bilgilerle aldattığını sanan Hakan Yılmaz mı?
Suçu Futbolculara pas ederek forma rezaletinden sıyrılmak isteyen Karaali mi?..
