banner198

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
banner145

Çankırı Özel Karatekin Hastanesi Hekimlerinden Enfeksiyon Hastalıkları (İntaniye) Uzmanı Dr. Talat Tanver ÖZYILDIRIM Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hakkında bilgi verdi.

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ

Hocam Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Nedir?

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA),  Bunyaviridae ailesine bağlı Nairovirus soyundan virüslerin meydana getirdiği, ateş, kanamalarla ciddi seyir gösteren ve fetalitesi oldukça yüksek (yaklaşık %30) bir viral hastalıktır.

İlk olarak 1944 yılında Kırım’da görülmüş ve Kırım Kanamalı Ateşi olarak tanımlanmıştır. Daha sonra ise 1956 yılında Kongo’da görülen hastalık 1969 yılından itibaren bugünkü adıyla anılmaya başlamıştır. Hastalık sıklıkla Afrika, Asya, Orta Doğu ve Doğu Avrupa’da görülmektedir.

Virüs, birçok evcil ve yabani hayvanı enfekte edebilmektedir. Virüsü taşıyan küçük omurgalılar ve özellikle yerde beslenen kuşlar, keneleri enfekte eden en önemli konak grubunu oluşturmaktadır; keneler, biyolojik evrimlerinin değişik safhalarında bu canlılardan kan emerler. Virüs dayanıksız olduğundan konak dışında uzun süre canlı kalamaz. Ultraviyole ışını ile dakikalar içinde, 56 derecede 30 dakikada inaktive olur. % 1 sodyum hipoklorid ve glutaraldehite dayanıklı değildir.

 

Kenelerin çeşitleri var mıdır ? Eğer varsa insanlar için hangisi tehlikelidir?

KKKA’nın virüsü, insana başlıca vektör olan Hyalomma cinsi kenelerle bulaşmaktadır. Günümüzde tanımlanmış 850 kadar kene türü bulunmaktadır. Bunlardan 30’u KKKA virüsü bulaştırabilmektedir. Hyalomma soyuna ait keneler ülkemizin de içinde bulunduğu çok geniş bir coğrafi alanda yerleşmişlerdir. Virüs kenenin tüm formlarından izole edilebilmektedir. İnfekte kene aylarca virüs bulaştırabilmektedir. Hastalık mevsimsel özellik göstermekte olup, taşıyıcı kenelerin hareketleri sıcak iklimde artar. Ülkemizde Mayıs-Haziran aylarında başlayan salgın Eylül-Ekim aylarına kadar devam etmektedir.

 

Kuluçka Süresi Ne Kadardır?

KKKA hastalığı; inkübasyon (kuluçka), prehemorajik, hemorajik olmak üzere üç evrede incelenir. Kene tarafından ısırılma ile virüsün alınmasını müteakip kuluçka süresi 1-9 gündür. Enfekte kan, ifrazat veya diğer dokulara doğrudan temas sonucu bulaşmalarda ise bu süre 5-13 gün olabilmektedir.

 

Hocam Belirtileri Nelerdir?

Klinik bulgular karaciğer ve damar endotel hasarı ile trombositlerdeki dramatik düşüşün bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Hastalık ateş, kırıklık, başağrısı, halsizlik, kollarda - bacaklarda - sırtta şiddetli ağrı ve belirgin iştahsızlıkla başlar.

Bazen kusma, karın ağrısı, ishal görülebilir. İlk günlerde yüz-göğüste peteşi ve konjonktivalarda kızarıklık dikkati çeker. Gövde, kol, bacaklarda ekimozlar oluşabilir. Burun kanaması, hematemez, melena ve hematüri sıktır. Genellikle karaciğer iltihabı görülür. Ağır olgularda hastalığın beşinci gününden itibaren karaciğer-böbrek-akciğer yetmezliği görülebilir. Yaklaşık %30 vakada görülen ölüm olayları daha çok hastalığın 5 -14. günlerinde görülmektedir. İyileşme ise genelde hastalığın dokuz veya onuncu günlerinde olmaktadır.

Laboratuar incelemesinde hastalığın prehemorajik döneminde AST-ALT yüksekliği, lökopeni veya lökositoz, trombositopeni tespit edilir. Aynı dönemde viral RNA kanda yüksektir. Hemorajik dönemde viral yük düşer, trombositopeni derinleşir ve ardından DİK e bağlı laboratuar bulguları saptanır. Hayatta kalan hastalarda laboratuar bulguları 5-9 günde normale döner.

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinin Tanısı Nasıl Konulur?

Hastalığın tanısında virüsün kan ve doku örneklerinden izalasyonu, virüs antijeninin ve virüse karşı oluşmuş antikorların serolojik olarak gösterilmesi yöntemleri kullanılır. Oluşan antikorlar 6. günden itibaren serumda belirlenebilir. Kan ve dokularda virüs izolasyonu hastalığın ilk 5 günüden itibaren yapılarak daha erken tanı imkânı mevcuttur.

 

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinin Tedavisi Nedir?

Tedavide esas destek tedavidir. Hastalığın spesifik bir tedavisi bulunmamakla birlikte antiviral ajanlardan ribavirinin kullanılabileceği bildirilmektedir.

 

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Nasıl Kontrol Edilir ve Nasıl Korunulur?  

Tüm enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi KKKA’da da korunma ve kontrol önlemlerinin alınması çok önemli ve gereklidir.

Bunları ise şu şekilde sıralayabiliriz:

1-    Mümkün olduğunca kenelerin bulunduğu alanlardan kaçınılması gerekir. Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda bulunulması durumunda, vücut kene yönünden taranmalıdır. Vücuda yapışık bir kene varsa derhal en yakın sağlık kurumuna başvurulmalıdır. Eğer bu mümkün değilse kene kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan (bir pensle sağa sola oynatarak, çivi çıkarır gibi) yapıştığı yerden alınmalıdır.

2-    Piknik amaçlı olarak su kenarları ve otlak alanlarda bulunanlar döndüklerinde mutlaka üzerlerini kene bakımından kontrol etmeli ve kene varsa usulüne uygun uzaklaştırmalıdır. Çalı, çırpı ve gür ot bulunan yerlerden uzak durulmalı, bu gibi yerlere çıplak ayakla veya kısa giysilerle girilmemelidir.

3-    Ormanlarda çalışanlar ve ava çıkanların uzun çizme giymeleri veya pantolonlarının paçalarını çorap içine almaları kenelerden koruyucu olabilmektedir.

4-    Hayvan sahipleri hayvanlarını kenelere karşı ilaçlamalıdır. Eğer kene varsa hayvan barınağı da ilaçlanmalıdır.

5-    Kene bulunması muhtemel alanlara giderken böcek kaçırıcı olarak bilinen krem-losyon - aerosol şeklinde hazırlanan maddeler koruyucu olarak kullanılabilir.

6-    Kenelerin çevrede yoğun olması halinde ilgili açık alanlarda ilaçlanabilir.

7-    Kene ısırığı ya da şüphesi olanlar en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

 

Hocam son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?

Kene yapışma hikâyesi olanlar 10 gün boyunca hastalık semptomları açısından takip edilmeli, semptom geliştiği taktirde derhal hastaneye başvurmaları konusunda uyarılmalıdır. Yüksek riskli durumlarda gün aşırı tam kan, AST, ALT takibi de yapılabilir. KKKA viremik hastaların kanlı vücut sıvıları ile temas eden sağlık çalışanlarına da bulaşabilmektedir. Bu durumda 14 gün boyunca sağlık personeli klinik/gün aşırı laboratuar takibine alınmalıdır.

 

Uzm.Dr. Talat Tanver ÖZYILDIRIM

Enfeksiyon Hastalıkları (İntaniye) Uzmanı

ÇANKIRI ÖZEL KARATEKİN HASTANESİ

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER