Çankırı Belediyesi Dr. Rıfkı Kamil Urga Çankırı Araştırmaları Merkezinin düzenlemiş olduğu konferansta, “Osmanlıda Reformlar ve Modernleşme” anlatıldı.
Karatekin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Öğretim görevlisi ve aynı zamanda Dr. Rıfkı Kamil Urga Çankırı Araştırmaları Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Mehmet Beşirli tarafından verilen konferans yaklaşık bir buçuk saat sürdü.
Osmanlı denilince çoğumuzun heyecan duyduğunu, tarihe damgasını vurmuş büyük bir Çınar’ın hatalarından ve doğrularından bahsedeceğini söyleyerek konferansa başlayan Doç. Dr. Mehmet Beşirli “ Her devletin insanın yaşamı gibi bir hayat hikâyesi vardır. Doğar, büyür, gelişir, hastalanır, yaşlanır ve sonra da ölür. Osmanlının 600 yıllık bu hayatının, başından sonuna kadar bütün merhaleleri aynı derecede yüksek ve büyük değildir. Çoğu zaman mutlaka büyük hataları oldu. Bu hataları gidermek için onarma ve tamir etme metotlarına da girişildi. Eski tabirle ıslahatlar, modern tabirle reformlar(yenileme, düzenleme) hareketleri gelmeye başladı. Daha sonra peşinden modernleşme geliyor. Tabi daha çağdaş bir kavram olan modernleşme, aşağı yukarı devletlerin yaşadıkları toplumun niteliklerine ve yeniliklerine uygun gibi algılanabilir”dedi.
Beşirli, ”Biz millet olarak tarihimizin hep iyi olduğu dönemleri hatırlarız. En çok hatırladığımız Fatih, Yavuz ve Kanuni dönemleridir. Bunun dışında yıkılış dönemini pek hatırlamayız ve konuşmayız. Ama Osmanlının kuruluşu 200 yıl, yıkılışı da 200 yıl sürmüştür” diye konuştu.
Rüşvet Saraya Kanuni Dönemin de girdi!
Osmanlı İmparatorluğunun en zirve diye nitelendirilen Kanuni Sultan Süleyman’ın padişahlık yaptığı dönemi de kapsayan yıllarda yanlışlıklar da yapıldığını ancak bunun o dönemki büyük başarılar arasında görülmediğini söyleyen Beşirli “mesela rüşvet saraya Kanuni döneminde girmiştir. Daha önce sarayda yükselmede liyakat önemliydi ama onun döneminde bu geleneğe de uyulmadı. Padişah yanındaki doğru kişileri uzaklaştırıp, yerine yaramaz adamları yaklaştırabiliyor. Kanuni padişahlığının son dönemlerinde Hürrem Sultana olan aşkı padişahlığının önüne geçmişti. Anlayacağınız padişah yaşlılık dönemlerinde çok yanlış işlerde yapabiliyor. Zaten onun ölümünden sonra padişahlık makamında bile zafiyetler çıkıyor. Kanuniden sonra sarayda bozulmalar ayrışmalar başlıyor” diye konuştu.
1603 yılına kadar Osmanlı’da Şehzadeler valide ve lalasıyla birlikte Manisa, Amasya, Trabzon gibi bir Anadolu şehirlerine vali olarak gönderilir ve orada devlet yönetimini öğrenir, görgülü sultan olarak saraya geri dönerdi. Ancak 1603 yılından sonra şehzadelerin Sancaklara vali olarak gönderilmesinden vazgeçilir. O yıldan sonra kaliteli sultan, bilgili ve görgülü sultan dönemi bitmiştir. Şehzadeler sarayın bir odasında yaşamaya mahkûm edilmiştir. 16.yy itibari kadınlar devlet idaresinde görev alamıyor ama yöneticileri iyi yönetmeye başlıyorlar. Padişahın validesi ile eşi arasında çekişmeler ve saray entrikaları arttıkça devlet yönetimde zafiyete uğruyor.
” diye konuştu.
II. Abdülhamit’in devleti büyük bir ustalıkla yönettiğini söyleyen Doç. Dr. Mehmet Beşirli “Abdülhamit birçok reform yapmıştır. Eğitim reformları zirvededir. Milli mücadeleyi gerçekleştiren ekip onun kurduğu okullardan çıkmıştır, Bayındırlık alanında, demiryollarında, yollar ve Limanlar döneminde çok mesafe kat etmiştir. Velhasıl Abdülhamit bir derya, anlata anlata bitiremezsiniz” diyerek Mustafa Kemal Atatürk’ün gerçekleştirdiği devrimlerin altyapısının onun döneminde oluştuğunu belirtti.
Atatürk Kültür Merkezinde, (AKM) Belediye Başkan Vekili Celal Kaman, Başkan Yardımcısı Tuncay Haskılıç, Çankırı Belediyesi Dr. Rıfkı Kamil Urga Çankırı Araştırmaları Merkezi Yön. Kur. Başkanı Sadık Softa, İl Kültür Turizm Müdürü M.Kemal Karatatar, Belediye Kültür ve Sosyal İşleri Müdürü Adnan Şahin, Karatekin Üniversitesi öğrencileri, Polis Okulu öğrencileri ve tarihe ilgi duyan vatandaşlar tarafından dinlenen konferans, Araştırma Merkezinin 2009 –2010 döneminde düzenleyeceği aylık konferansların ilk toplantısı olma özelliğini de taşıyor.
