CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyondan yazılı açıklama yaparak ayrılmasını eleştiren Şahin, Baykal'a sert çıktı.
Mecliste düzenlediği basın toplantısında komisyonun pek çok konuda bilgi ve belge elde ettiğini, 9 Kasım'a kadar raporların tanzim edileceğini belirten Şahin, bu süreçte devletin tüm kurumlarından yazışmalara olumlu cevap verildiğini ve Komisyonda bugüne kadar 132 konuğun dinlendiğini dile getirdi.
Komisyonun amacının, demokrasiye bir daha müdahale olmaması için bu dönemlerde yaşanan karanlık dehlizleri milletin önüne sunmak olduğunu belirten Şahin, Komisyonun yetkisiz dinleme iddialarının asla kabul edilemeyeceğini söyledi.
Komisyonda dinlenen hiçbir konuğun zorla davet edilmediğini, gelen tüm konuklara aynı nezaket içinde davranıldığını, Komisyonun konukları sorgulamak görevinin olmadığını ve konukların sorulara cevap vermeme haklarının bulunduğunu vurgulayan Şahin, CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Komisyonun yetkisizliğine dair beyanlarını esefle kınadıklarını belirtti.
"Baykal kendini hala CHP genel Başkanı gibi addetmekte ve aynı titizliği beklemektedir" diyen Şahin, Baykal'ın Komisyondaki tavrının siyasi şova yönelik bir yaklaşım olduğunu savundu. Şahin sözlerine şöyle devam etti: " Komisyonun yetkileri konusunda bir sıkıntı varsa, içtüzük ihlali varsa bu konunun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ya da Grup Başkanvekilleri vasıtasıyla ulaştırılması gerekirdi. Ancak Sayın Baykal toplumun her kesiminin destek verdiği Komisyonumuzun oluşturduğu zeminden istifade ederek dışarıda kahvehanede, pastanede yapabileceği bir açıklamayı Komisyonda yapmıştır. Baykal'ın bu tavrını bilginize ve vicdanınıza havale ediyorum."
Deniz Baykal'ın komisyona geldiğinde herkesin ayağa kalktığını ancak kendisinin tokalaşma nezaketi dahi göstermediğini savunan Şahin, "Deniz Baykal'ın geçmiş kimliğini, olaylara nasıl baktığını biliyoruz. Kılıçdaroğlu'nun Antalya ziyaretinde de aynı nezaketsizliği göstermişti. Baykal, darbeler süreçlerinde aktif siyaset yapmış bir kişidir. Bilgi ve görgüsünden istifade etmek isteyen Komisyon aracılığıyla millet iradesidir. Kendisinin Komisyonda söylediklerinin ne anlama geldiğini de anlamış değiliz "dedi.
Komisyonda pek çok devlet büyüğünün dinlendiğini ve itirazları olmadığını hatırlatan Şahin, "Deniz Baykal'ın Komisyona gelip sözde hukuk nosyonuyla birşeyler söyleyip Komisyondakileri dinleme nezaketini bile göstermeden toplantıyı terk etmesinin kınıyoruz. Komisyon çalışma ve davetlerine hiçbir CHP'li şerh koymamıştır. Dinlediğimiz hiçbir konuktan da bugüne kadar uyarı ya da telkin almadık. Komisyon Başkanımız da Baykal'a yazılı bir cevap hazırlamıştır" şeklinde konuştu.
Toplantı sonrası Komisyonun çalışma takvimi ile ilgili soruları cevaplayan Şahin, 7 Kasım'da Tansu Çiller'le görüşüleceğini, Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın kendilerinin talebine henüz cevap vermediğini, Başbakan'a ise 28 Şubat ile ilgili tüm dinlemeler sonrasında davet ulaştıracaklarını belirtti. Şahin, Cumhurbaşkanı ile ilgili davet düşünmediklerini de sözlerine ekledi.
26 Kasım itibarıyla tüm çalışmaların raporlandırılacağını söyleyen Şahin, "28 Şubat yakın tarih ile ilgili olduğundan yeterince aydınlatıldığı kanaatindeyiz" dedi.
Mehmet Ağar'ın dinlenmesi ile ilgili bir soru üzerine Şahin, "Meclis ve İstanbul dinlemeleri bittikten sonra kendisini cezaevinde dinlemeyi düşünüyoruz. Ancak Ağar istemezse ziyaret gerçekleşmez" diye konuştu.
Şahin, tutuklu askerlerin dinlenmesine yönelik bir soruyu ise şu sözlerle cevapladı: "Davaların selameti açısından iddianameler dışında kalan soruları sorma düşüncemiz vardı. Ancak 28 Şubat'ın henüz soruşturma aşamasında olması ve dosyadaki gizlilik kararı nedeniyle bunu erteledik."
